![]() |
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin en eski çalışanı, 44 yıllık çalışma hayatını tamamlayarak emekli oldu. Mecliste uzun yıllar stenograf olarak çalışan İsmail Düzgün Özgör, Tutanak Müdürlüğü’nden emekliye ayrıldı.
Özgör, Meclis’e nasıl girdiğini ve 44 yıllık çalışma hayatını şöyle anlattı:
“Mecliste stenograf olan babamı 1967 yılında kaybettiğimde henüz 18 yaşındaydım ve liseyi daha bitirmemiştim. Babam öldüğünde 37 yaşındaydı. Onun ölümünün ardından Kanunlar Kararlar Müdürlüğü’ne daktilo memuru olarak işe başladım, 2 yıl sonra açılan sınava girerek babam gibi ben de stenograf oldum.” 15 başkanla çalıştı
Özgör, çalışma hayatında zor bir rekora da imza attı, 1967 yılında Ferruh Bozbeyli ile başladığı kariyerine 15 Meclis Başkanı sığdırdı. “Kaç senatör ve milletvekili tanıdığı” sorusuna, “Sayı vermem zor. Kiminin ismi, kiminin siması, kiminin ise çağrıştırdığı bir olay var. Aradan geçen zamana rağmen sokakta, markette görsem tanırım” dedi.
İki kamaralı Meclis yapısına da tanıklık eden Özgör, çalışma hayatının ilk yıllarında Cumhuriyet Senatosu’nda stenograf olarak çalıştı. “Bizim gibi gençler için senatörlerin ağdalı konuşmasını anlamak ve yazmak zordu” diyor. O yıllarda az sayıda stenografların birleşimleri 15 dakika izlediğini ve yazdığını söyleyen Özgör, şimdi her stenografın TBMM Genel Kurulu’nda 2.5 dakika kaldığına belirtti.
Altımızdan sandalyeler alındı
44 yılda hem Meclis’te hem de Türkiye’de tarihi anlara tanıklık eden Özgör, Meclis’teki bazı olayları şöyle anlattı:
“Çok dövüşler yaşadık, altımızdan sandalyeler alındı. O zaman ayakta yazardık, milletvekili alırdı bizim sandalyemizi, başka vekilin kafasına atardı ya da bizim olduğumuz alanda kapışırlar, arkamızdaki ses kayıt odasının merdivenlerinden aşağıya düşerlerdi. Sonradan onları görürdük, yemeğe kol kola giderlerdi. Burada içeri ile dışarının havası bambaşka. Birleşimlerde saatini kaybedenler, kravat iğnesini düşürenler, gözlüğünü arayanlar olurdu. Biz bulunca alır masamıza koyardık, gelip alırlardı
(MİLLİYET)