BAHÇELİ, GÜL'E FENA YÜKLENDİ

4 Ekim 2011 Salı  12:09

 MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Meclis açılışında yaptığı konuşmayı eleştirdi. Cumhurbaşkanı Gül’ün konuşmasını “Vasat ve vizyondan yoksun” olarak değerlendiren Bahçeli, “Bize göre bu konuşmanın satır aralarının iyi okunması ve dikkatli bir şekilde tahlil edilmesi gerekmektedir” dedi.

-“YENİ ANAYASADA ‘HAYIR’ UYARISI”-

MHP lideri Bahçeli yeni Yasama yılının ilk grup toplantısında Anayasa çalışmalarıyla ilgili değerlendirmelerde bulundu. TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in girişimleriyle, Meclis platformunda uzlaşma iklimi oluşturulmasının istismarcı ve art niyetli olmadıktan sonra faydalı olacağını düşündüklerini açıklayan Bahçeli, Uzlaşma Komisyonuna temsilci göndereceklerini söyledi. 12 Eylül referandumunda partisinin “Hayır” tavrının arkasında durduklarını kaydeden Bahçeli, “O günkü AKP zihniyeti tekrar karşımıza çıkarsa emin olun aynı kararlılığı sonu ve bedeli ne olursa olsun yine göstermekten çekinmeyiz” dedi.

-YENİ ANAYASA’DA SÜREYE TEPKİ-

Bahçeli, Başbakan Erdoğan’ın yeni anayasa için 9 ay süre biçmesinin uzlaşma adap ve seyrine uygun düşmediğini belirterek, “Uzlaşma ortamının filizlendiği bir zaman diliminde, aceleyle anayasa hazırlık çalışmalarının süresini tayin etme gayreti siyasi saygı ve nezaketi dışlayan bir davranış olmuştur. Bu hassas süreci sabote edebilecek görüş ve düşüncelerden en başta Başbakan’ın bizzat kendisi kaçınmalıdır. Bugünden, yeni anayasa hazırlık ve uzlaşma çabalarını gölgelemek ya da buna çanak tutan izharlarda bulunmak işbirliğine dönük girişimleri baltalayacaktır” dedi.
Bahçeli, yeni Anayasa çalışmalarıyla ilgili bir uyarıda da bulundu. Bahçeli, “Türkiye’nin varlık yokluk mücadelesi verdiği bir zaman aralığında, anayasanın bu kadar gündeme getirilmesi başka amaçların ve hedeflerin hesaba dâhil edildiğini kanıtlamaktadır. Terörün zirve yaptığı bu karanlık dönemde, anayasa taleplerinin sürekli gündemde tutulması, şaibeli bir pazarlık sürecinin sürekli mevzi elde ettiğine delalettir” dedi. Bahçeli, “Demokrasi ve özgürlük sloganlarıyla aziz millet varlığına kast eden etnik bölücülüğün ve bunlara yardım ve yataklık yapanların taarruzlarına direnecekleri” mesajı verdi.

-GÜL’ÜN KONUŞMASINA ELEŞTİRİ-

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Meclis açılışında yaptığı konuşmayı, “vasat ve vizyondan mahrum” olarak nitelendiren Bahçeli şöyle devam etti:
“Sayın Abdullah Gül’ün sözlerinin ana fikrinde, yeni anayasa merkeze oturmuş ve dikkatler bu noktaya kilitlenmiştir. Bize göre bu konuşmanın satır aralarının iyi okunması ve dikkatli bir şekilde tahlil edilmesi gerekmektedir.
Sayın Gül, yeni anayasa yapımıyla ilgili vazife ifa edilirken, millet temsilcilerine sorumluluk ve özgüven içine hareket etmelerini tavsiye etmiştir. Hatırlatmak isterim ki, bu zamana kadar Gazi Meclis’in aziz temsilcileri her konuda sorumluluklarının şuurunda olarak özgüvenli bir şekilde görevlerini yerine getirmişlerdir. Makamı ve pozisyonu ne olursa olsun, milletvekillerine nasıl davranmaları gerektiği konusunda telkin, yönlendirme ve ikaz ancak ve ancak aziz milletimiz tarafından yapılacaktır. Bunun dışında hiç kimsenin TBMM’ne üsten bakma ve nasihat etme gibi bir hakkı ve yetkisi bulunmamaktadır.
Sayın Cumhurbaşkanı’nın söz ettiği her türlü özgürlük çağrılarının ise sınırı ve hacmi, nerede durup neleri ihtiva edeceği muamma olduğu kadar da tehlikelidir. Acaba bugünkü AKP iktidarı her türlü özgürlüğe toleranslı ve hoşgörülü bir şekilde yaklaşmakta mıdır? Basılmamış kitapları toplatmanın neresinde özgürlük vardır? Telefon dinlemelerinin, özel hayatın gözetim altına alınmasının özgürlüklerle bağı ve bağlantısı nedir? Ses kayıtlarıyla siyaset tanzimine yönelenlerin, röntgencilikle evlere kamera yerleştiren karanlık suratların can simidi midir özgürlük? Aralarında değerli arkadaşımız İstanbul Milletvekili Sayın Engin Alan’ın da bulunduğu, milletin vekillerinin dört duvar arasında tutulması mı özgürlüktür? PKK’ya müsamaha göstermek, terörle mücadele edenlere zalimce davranmak özgürlüğün neresine sığdırılmaktadır? Uzayan mahkeme safahatları neticesinde tutuklulukları fiili mahkûmiyete dönüşenlerin içler acısı halleri özgürlüğe duyulan bağlılıktan mı kaynaklanmıştır? Özel yetkili savcıların terör estirmeleri midir özgürlükten murat edilen?”

-"ASLA GERİ ADIM ATMAYIZ"-

“Etnik bölücülüğü meşrulaştırarak milletten ayrılma bahanesi olarak kullanacaksanız, biliniz ki Milliyetçi Hareket karşınızdadır ve mücadelesinden asla geri adım atmayacaktır” diyen Bahçeli, Cumhurbaşkanı Gül’ün “Anayasaların milletin farklı siyasi çizgilerini zapturapt altına alma anlayışından uzak durulmasını” sözlerini ilginç bulduğunu belirterek şunları söyledi:
“Peki, içinden geçtiğimiz süreçte hangi siyasi eğilim ve tarz yasaktır veya yasaklanması düşünülmektedir? Ne hazindir ki, Türk milletini bölmeyi hedefleyen ve demokratik özerkliği programına alan partilere bile hukuk kuralları zorlanarak, tahammül ve dayanma noktaları bükülerek göz yumulmaktadır. Şayet bu açık gerçek görülmüyorsa milletin suyu da ekmeği de haram lokma olarak boğazlara duracaktır.
Sayın Gül’ün anayasanın esnek olması yönündeki talebi de manidardır. Nitekim esneklikten kasıt her yöne çekilebilen, her kalıba girebilen, köşeleri olmayan, sınırları ve kuralları bulunmayan bir anayasanın hazırlanması ise bunun ne devlete ne de millete hayrının dokunmayacağını herkes iyi bilmelidir. Bununla birlikte Sayın Cumhurbaşkanı sözde Kürt sorununa atıf yaparak bu meselenin çözülmesi gerektiğine göndermede bulunmuştur. Çelişkiye bakınız ki, Başbakan Erdoğan bir tarafta Kürt sorunu bitmiştir derken, diğer tarafta devletin en yüksek makamı bu sözde sorunu kabul etmekte ve devam ettiğini iddia etmektedir.
Türkiye Cumhuriyeti’nin eşit haklara sahip vatandaşları arasında böyle bir ayırım ve sınıflandırma yapılmasının Türkiye’nin milli birliğini tahrip edeceği ve karşımıza etnik çatışma ve ayrışma sürecini çıkaracağı çok açıktır.
Ayrıca, Sayın Gül’ün bizim açımızdan mühim bir başka ifadesini dikkatlerinize sunmak istiyorum. Yaptığı konuşmasında; devletin birliği ve bölünmez bütünlüğünün temel siyasi perspektifleri ve tartışmaya açık olmayan ilkeleri olduğunu dile getirmiştir. İlk bakışta gayet masum ve kabul edilebilir olan bu düşüncenin, şifreleri çözüldüğünde karşımıza vahim bir manzara çıkmaktadır. Halen yürürlükte bulunan Anayasamız’ın üçüncü maddesinin birinci fıkrasında; Türkiye Devleti’nin; lütfen dikkat buyurunuz, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütün olduğu vurgulanmaktadır. Burada, önümüzdeki süreçte milletten taviz vererek anayasa hazırlığının çatısı inşa edilmek isteniyorsa, yanlış hesabın başkent Ankara’nın tarihi yemininden ve Türk milletinin kudretinden mutlaka geri döneceğini ilgililerin bilmesinde sonsuz fayda bulunmaktadır.”(ANKA/DEVAM)



Sayfa Adresi: http://www.medyaspot.com/haber/BAHÇELİ-GÜL-E-FENA-YÜKLENDİ/150919