![]() |
Önce PKK’ya kaynak aktarıldığının söylendiğini belirten Kılıçdaroğlu, "24 saat geçmeden çark etti" dedi. "Lafları cımbızlamışlar, düşünün Başbakan medyadan şikayet ediyor" diyen CHP Genel Başkanı, "Bir Başbakan karnından konuşmaz" dedi. CHP Genel Başkanı, şöyle devam etti: "Sayın Başbakan’a bir çağrıda bulunuyorum. Bir Başbakan karnından konuşmaz. Başbakan vakit geçirmeden hemen bugün ima ettiği CHP’li belediyelerin isimleriyle birlikte bildiği her şeyi, ayrıntıyı gizlemeden, atlamadan kamuoyuna açıklasın. Şerefli bir Başbakan’ın yapması gereken budur. -"DENİZ FENERİ’NDEKİ KÖSTEBEK BAKAN KİM, SAYIN BAŞBAKAN?"- "Defalarca sordum, o cenahtan tık yok. Ben dayanamıyorum bir daha soracağım Deniz Fenerindeki köstebek bakan kim Sayın Başbakan, bir çık anlat Allah aşkına" diye seslenen CHP Genel Başkanı, şöyle dedi: "Bir bakan köstebeklik yapar mı arkadaşlar, arama yapılacak önceden haber veriyorlar. ’Aman ha geliyorlar arama yapmaya dikkatli olun. Belgeleri imha edin.’ Kim yapıyor bunu, ey şerefli Başbakan çık bu konuları anlatsana, bir dinleyelim." CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partilerin grup toplantılarının TRT 3’den yayınlanmaması konusunda, "TBMM Başkanı bu görüşmelerin canlı yayınlanacağını söylüyor ama TBMM Başkanı, TRT Genel Müdürüne söz geçiremiyor. TBMM Başkanıyla hiç kimse bu düzeyde görüşemez hiç kimse direnç gösteremez. Dilsiz demokrasi örtülü diktatörlüktür" dedi. -"BU BAŞKAN KİME SÖZ GEÇİRECEK?"- Partisinin grup toplantısında konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, TBMM Başkanı Cemil Çiçek’i eleştirdi. Parlamentonun bir geleneği olduğunu, grup konuşmalarının TRT 3’den canlı yayınlandığını ifade eden CHP Genel Başkanı, şöyle dedi: "Dün TBMM’den bir arkadaşımız arıyor CHP Grubu’nu, diyor ki, ’Salı günü grup konuşmalarını canlı vereceğiz.’ Ama bugün yine telefon geliyor, ’biz verecektik ama TRT Genel Müdürü direniyor, vermiyor.’ TBMM Başkanı bu görüşmelerin canlı yayınlanacağını söylüyor ama TBMM Başkanı TRT Genel Müdürüne söz geçiremiyor. Soru şu: TBMM Başkanı TRT Genel Müdürü’ne söz geçiremiyorsa Allah aşkına bu Başkan kime söz geçirecek? Buradan kendisine söylüyorum, onun haklarını da meraklanmasın biz savunacağız. TBMM Başkanıyla hiç kimse bu düzeyde görüşemez hiç kimse direnç gösteremez. TBMM Başkanı devlet protokolünde çok önemli bir yerdedir. Belki kendisi farkında değildir. Söylediği sözün havada kaldığının ne anlama geldiğini bilmiyordur. Dilsiz demokrasi örtülü diktatörlüktür." -KADIKÖY BELEDİYESİNE YAPILAN OPERASYON- CHP Genel Başkanı, isim vermeden Kadıköy Belediyesi’ne yapılan operasyona da değinerek, "Son günlerde belediyelerimize karşı özel bir ilgi var, AKP Hükümeti tarafından" dedi. CHP Genel Başkanı, şöyle devam etti: "Normalde telefon edilip çağrılması gereken belediye başkanının polis ordusu gönderilip alınıp ifadesi alınıyor. Doğru bir uygulama değil, hukuka aykırı, telefon edersiniz, mektup yazarsınız belediye başkanı gelir. Bugün de sabahın altısında bazı belediye çalışanları evlerinden alınıp götürülüyor, sabahın altısı şart mı, telefon edersin gelir, kaçacak halleri yok ki, ama özel ilgi alanları oluşturuyorlar. Bunların hepsine karşı direneceğiz. Ne yaparlarsa yapsınlar, bildiğimiz yoldan dönmeyeceğiz." -ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ- "Bir anayasa değişikliğidir gidiyor" diyen Kılıçdaroğlu, Pazar günü Gerede’ye uğradığını ve kahvede vatandaşlarla sohbet ettiğini söyledi. "Onların gündeminde anayasa yok" diyen CHP Genel Başkanı, vatandaşın gündeminde yapılan zamlar olduğunu ifade etti. Kahvedeki vatandaşların, "Emeklilerin durumu perişan" dediğini belirten Kılıçdaroğlu, "Ben de espri olarak dedim ki, onların durumu çok iyi. İyi olmazsa gidip oy verirler mi, bir emekli de, ‘Kemal Bey bu seçimlerde en fazla yalan söyleyene oy verdik, kusura bakmayın’ dedi" diye konuştu. -"HAY HAY YAPALIM"- "Anayasa değişikliğini elbette isteriz. Kim bu ülkede yargının bağımsız olmasını istemez. Hay hay yapalım" diyen CHP Genel Başkanı, şöyle dedi: "Her zaman söylüyoruz yargı bağımsız olmalı. YÖK kaldırılmalı, üniversiteler özerk olmalı, devrim yasaları korunmalı, gazetecilerin tutuklanmasına son verilmeli, düşünce özgürlüğü olmalı, özel yaşamın gizliliğine özen gösterilmeli. Hiçbir tereddüdümüz yok. Komisyon kuralım, hay hay komisyon kuralım." -TUTUKLU VEKİLLERİ HATIRLATTI- CHP Genel Başkanı, anayasa yapmakla bütün bunların düzelmeyeceğine de işaret ederek, Anayasa’daki bazı maddeleri de örnek gösterdi. Anayasa’nın "Özel hayatın gizliliği ve korunması" başlıklı 20. maddesini okuyan CHP Genel Başkanı, "Sen anayasayı şimdi de uygulamıyorsun değişiklik yapsan ne zaman uygulayacaksın" diye sordu. Anayasa’nın "Milletlerarası andlaşmaları uygun bulma" başlıklı 90. maddesini de hatırlatan Kılıçdaroğlu, "Esas alsaydınız tutuklu milletvekilleri olmazdı. BM sözleşmeleri var, altına imza atmışsınız. Uygulanıyor mu, hayır uygulanmıyor" diye konuştu. Anayasa’nın "Kanun Hükmünde Kararname Çıkarma Yetkisi" başlıklı 91. maddeyi de okuyan CHP Genel Başkanı, "Çıkardıkları KHK’ları komisyonlarda ve Genel Kurul’da görüşülmeli" dedi. -ANAYASA DEĞİŞİKLİKLERİ SÜRERKEN EŞ ZAMANLI OLARAK YAPILMASI GEREKENLERİ SIRALADI- CHP Genel Başkanı, Anayasa görüşmeleri sürerken eş zamanlı olarak yapılması gerekenleri de şöyle sıraladı: "Sen demokratikleşme istemiyor musun, o zaman anayasa değişiklikleri sürerken eş zamanlı olarak Siyasi Partiler Yasası’nı değiştireceğiz, yüzde 10 barajını kaldıracağız, Anayasa 90. maddenin gerektirdiği iç hukuk düzenlemelerini yapacağız. KHK’ları ivedilikle görüşeceğiz ve özel yetkili mahkemeler garabetine son vereceğiz, getirin hep beraber bunları görüşelim. Eğer gelirlerse elbette ki biz görüşeceğiz. Elbette ki demokrasiyi sağlayacağız."
Üzerine tekrar basarak söylüyorum, şerefli bir Başbakan bu konuda ne bilgi ne belge varsa gizlice benimle değil Türk halkıyla televizyonların ve basının önünde vakit geçirmeden acilen paylaşsın. Aksi takdirde şerefli Başbakan görevini ihmal etmiş olacak ve suç işlemiş olacaktır. Başbakan’ı suçüstü yakalanmanın korkusu ve telaşı sarmıştır."