CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu demokrasi için darbe dönemi yasası olan Siyasal Partiler Yasası’nın değişmesi gerektiğini söyleyerek, "Darbe yapanların çıkardığı yasaları demokrasi bağlamında değiştirmeyecek miyiz? Değiştireceğiz. Daha fazla demokrasi için gelin Siyasi Partiler Yasasını değiştirelim. Demokrasi siyasi partilerin içine de gelsin. Yüzde 10 seçim barajı, dünyada olmayan bir garabetten artık bu ayıptan Türkiye’yi kurtaralım" dedi.
Kemal Kılıçdaroğlu, Bolu Abant Tabiat Parkı’nda bulunan Abant Palace Otel’de yeni yasama yılı ve güncel konuların ele alınacağı ’Milletvekili Çalışma Toplantısı’ öncesi grup başkan vekilleri ve genel başkan yardımcıları ile birlikte kısa bir toplantı yaptı. Salona gelen Kılıçdaroğlu, açılış konuşmasını yaparak milletvekillerine seslendi.

Vatandaşların kendilerinden beklenti içerisinde olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, "Ankara’nın göbeğinde bombanın patladığı Kumrular Sokak’ta esnafla beraber oldum. Bütün esnaf arkadaşların bizden bekledikleri var. Gelen zamlardan şikayet ediyorlar. ’Bunu sizin milletvekili arkadaşlarınız yeteri kadar sahiplenmiyor’ diyorlar. Bu zamların bellerini büktüklerini söylüyorlar. Kendilerine söyledim. ’Henüz yolun başındayız, belli bir süre içinde çalışacağız’ diyerek sizin adınıza söz verdim" dedi.

Yeni anayasa için vatandaşlara söz verdiklerini söyleyen Kılıçdaroğlu, "Demiştik ki, Türkiye Cumhuriyeti’nin yurttaşları daha özgürlükçü, kadın erkek eşitliğinin olduğu, güçler ayrılığı ilkesinin tam oturduğu, medyanın özgür olduğu, insan haklarının genişlediği bir anayasaya ihtiyaç vardır. Halkımız böyle bir anayasayı istiyor. O yüzden eş zamanlı olarak çalışacağız. Meclis başkanımız bizden 3 milletvekili talep etti. ’Bir uzlaşma komisyonu oluşturduk. Her partiden eşit sayıda milletvekili istiyoruz. Siz de gönderin’ dedi. Bizde bu arkadaşlarımızı göndereceğiz. Komisyonda görüşülecek. Anayasada neler yapılacağı tartışılacak. Arkadaşlarımız kendi alanlarında birikimli, hem akademik, hem de uluslararası deneyime sahipler. Yeni bir anayasanın yapılması konusunda her türlü katkıyı bu arkadaşlarımız verecekler. İyi niyetle verecekler. Daha özgür ve daha demokrat bir Türkiye için verecekler" diye konuştu.

"CUMHURİYET DEMOKRASİ ÜZERİNDE YÜKSELİR"

Kılıçdaroğlu, Cumhuriyetin demokrasi üzerinde yükseldiğini belirterek, şöyle konuştu:

"Eğer cumhuriyet diyorsak, cumhuriyet demokrasi üzerinde yükselir. Cumhuriyet diyorsak insan hakları üzerinde yükselmeli. Cumhuriyet diyorsak medya özgürlüğü üzerinden yükselmeli. Cumhuriyet diyorsak, kişinin özel yaşamına müdahale edilmeyen bir güvenen sağlandığı bir hukuk düzeyinin üzerinde yükselmeli. Türkiye bunu hak ediyor. Grup olarak bu amacın arkasındayız. Halka, halkın çıkarlarına dönük muhalefetin nasıl yapıldığını anlatacağız. Kırmadan dökmeden. Halka güven vererek, ’evet bunlar doğruyu söylüyor’ inancını yaratarak bu mücadelemizi sürdüreceğiz."

ANAYASA SIRADAN BİR YASA DEĞİLDİR

Anayasanın sıradan bir yasa olmadığını açıklayan Kılıçdaroğlu, anayasa ile eş zamanlı olarak tartışılması gereken yasaların bulunduğunu hatırlattı.

Kılıçdaroğlu, "Anayasa sıradan bir yasa değildir, anayasa bütçe yasası nasıl sıradan bir yasa değilse anayasa da sıradan bir yasa değildir. Anayasa bir devletin çatısını ve organizasyonunu belirler. Anayasa bir devletin felsefesini ve ideolojisini belirler. Anayasa evrensel hukukta bir halkın nasıl iç içe geçtiğini, dokuların nasıl uyuştuğunu ortaya koyan belgedir. O nedenle anayasalar siyasal partilerin tek başlarına kurtarabilecekleri bir durum değildir. Anayasa toplumun her kesimine hitap eden bir belge olmalıdır. İşçinin, çiftçinin, esnafın bunların örgütlerinin görüşlerini almak zorundayız. Anayasanın temel özelliği anayasa kitapçığını eline alan her yurttaşın ’evet bu benim anayasam’ diyebileceği bir belge olmak durumundadır. O nedenle anayasa çalışmalarının daha dikkatli ve sistematik olmalıdır. Dünyayı gözleyerek, insan hakları ve demokrasiyi gözleyerek, toplumu daha ileriye taşıyan belgeler olmasıdır. Komisyon çalışacak. Bizlerde komisyona destek vereceğiz" dedi.

"DEMOKRASİ İÇİN SİYASİ PARTİLER YASASININ DEĞİŞMESİ LAZIM"

Siyasal Partiler Yasası’nın değişmesi gerektiğini söyleyen Kılıçdaroğlu şöyle devam etti:

"Demokrasi istiyor muyuz? Evet istiyoruz. Anayasayı bunun için mi değiştiriyoruz. Madem demokrasi istiyorsak Siyasal Partiler Yasası’nın değişmesi lazım. Siyasal Partiler Yasası da darbe dönemi yasası değil mi? Darbe yasası. Darbeye karşı değil miyiz? Darbe yapanların çıkardığı yasaları demokrasi bağlamında değiştirmeyecek miyiz? Değiştireceğiz. O zaman ne yapacağız. İktidar partisine diyeceğiz, ’Siz demokrasi istemiyor muydunuz?’ Anayasayı neden değiştiriyoruz. Daha fazla demokrasi için gelin siyasi partiler yasasını değiştirelim. Demokrasi siyasi partilerin içine de gelsin. Yüzde 10 seçim barajı, dünyada olmayan bir garabetten, artık bu ayıptan Türkiye’yi kurtaralım. Artık bunun için anayasa değişikliğine ihtiyaç var mı? Hayır. Bunun için iyi niyet lazım. Samimiyet olmak lazım. Kim demokrasi açısından samimi, kim değil? Anayasanın 90’ıncı maddesi var. Uluslararası sözleşmeler iç hukukun üstündür. Biz bunu parlamentoda oy birliğiyle geçirdik. Bir tek milletvekili bile hayır uluslararası sözleşmeler iç hukuktan üstün olmasın dememiştir. Neden? Türkiye’nin evrensel hukukta beraber çalışacağız. O zaman yapmamız gereken Anayasanın 90’ıncı maddesiyle önümüzdeki tüm engelleri kaldırmak ve iç hukuka düzen getirmek. Anayasanın o maddesi duruyor. Hiç kimse itiraz etmiyor. O zaman yapacağız gelip anayasanın 90’ıncı maddesinin önündeki iç hukukun engellerini kaldıralım. Bunun için bir yasal engel var mı? Var. O zaman iyi niyet testini göreceğiz ve kaldıracağız. Anayasa değişiklikleri arkadan gelecek. Ama biz demokrasiyi ve özgürlüğü istiyorsak hepsini yerine getireceğiz."

Kılıçdaroğlu, anayasa değişikliği konusunda doğruya yanlış demeyeceklerini açıklayarak, komisyonlarda görev alan milletvekillerinin bir öğrenci gibi gece çalışacak sabah komisyona gidip doyurucu açıklama yapacağını; onu dinleyenlerin de "İşte CHP milletvekilinin yaptığı bu" diyeceğini söyledi. Üzerlerine düşen sorumlulukları eksiksiz yerine getireceklerini ifade eden CHP lideri Kılıçdaroğlu, "Doğruya doğru diyeceğiz. Doğruya yanlış deme alışkanlığımız olmayacak. Doğruysa destek vereceğiz. Yanlışsa neden yanlış olduğunu tüm ayrıntılarıyla ortaya koyacağız" diye konuştu.

ÖZGÜR BASIN VE BİREYİN ÖZGÜRLÜĞÜ İÇİN YENİ ANAYASA

Anayasa değişikliğinde iki önemli noktanın olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, "2 soruya dikkatinizi çekeceğim. Niçin anayasa değişikliğini talep ediyoruz? Basın özgürlüğü için, devletin baskıcı yapısından bireyin özgürleşmesi için, baskıların en aza indirilmesi için anayasa değişikliğini talep ediyoruz. Özel yetkili mahkemelerin kaldırılması için talep ediyoruz. Doğal yargılama şekli dışında başka yargılama şekli olmamalı. Askeri darbe döneminde gelen tüm hukuk sistemine aykırı olan düzenlemelerin değişmesini istiyoruz. Vatandaşların telefonlarının dinlenmemesi için yeni bir anayasa istiyoruz. Özgürce konuş diye istiyoruz. O açıdan çok önemli. İkincisi de anayasa değişiklikleri toplumun beklentilerini karşılayacak mı? Bu da çok önemli toplumun beklentilerini karşılamayan bir anayasayı anayasa sayabilir miyiz? Toplumun tüm kesininin beklentilerini karşılaması lazım" dedi.

"TÜRKİYE’NİN EN CİDDİ SORUNU TERÖR"

Kılıçdaroğlu, terörün Türkiye’nin en ciddi problemlerinin başında geldiğini açıklayarak şöyle devam etti:
"Her terör mağduruna gittiğimizde bize şunu söylüyorlar; ’İnşallah bu son olur’. Ama terör konusu, hükümetin izlediği politika Türkiye’yi açmazlarla karşı karşıya getirdiğinden çözemiyoruz. Terör sorununu seçimi kazanmak için masaya oturma olarak algılamamalıyız. ’Seçime gidiyoruz. Oturalım masaya pazarlık yapalım. Seçimden sonra Allah kerim’ anlayışı terörü bitirmez. Terörü Türkiye’de çözecek tek adres var. O da CHP. Terörü biz çözeriz. Neden çözeriz? Çünkü biz toplumsal desteği, ortak aklı savunan tek siyasi partiyiz. Terörle mücadelenin tek başına silahla çözülemeyeceğini söyleyen tek partiyiz. Siyaset kurumunun terörün önlenmesi konusunda görevini yerine getiremiyor diyen tek parti biziz. Terörü sonlandırmak için AKP’nin getireceği projelere destek vereceğimizi ve bunu da Türkiye’ni çıkarları olduğu zaman gerekirse partinin çıkarlarının üzerine koyarız diyen tek siyasi partiyiz. Çözümsüzlüğün adresi de Adalet ve Kalkınma Partisi. Bunu anlatmak lazım. AKP ne getirdi de biz destek vermedik? Çözüm mü getirdi. Bana söyleyin. Belki ben duymamışımdır. Halka bunları anlatmamız lazım. Eğer terör olgusundan Türkiye’yi kurtarabilirsek önemli bir virajı dönmüş olacağız."

Kılıçdaroğlu konuşmasının ardından basına kapalı olarak milletvekilleri ile toplantıya devam etti.

KILIÇDAROĞLU GRUP TOPLANTISINDA “DENİZ FENERİ KÖSTEBEĞİNİ” AÇIKLAYACAK

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Salı günü yapacağı grup toplantısında önemli açıklamalar yapacak. CHP Genel Başkanı, 4 Ekim Salı günü grup toplantısında yaptığı konuşmada, “Deniz Fenerindeki köstebek bakan kim Sayın Başbakan?” diye sormuştu. CHP Genel Başkanı, grup toplantısından sonra basın mensuplarıyla yaptığı sohbette ise, “"Deniz Feneri e. V soruşturmasında köstebek var diyordunuz. Neden bu ismi açıklamıyorsunuz?" sorusuna, "Açıklayacağım. Bir iki bilgiye daha ihtiyacım var. Belki bir dahaki grup toplantısında açıklarım" demişti. (VATAN)