KILIÇDAROĞLU, TRT'DEN BOMBALADI!

11 Aralık 2011 Pazar  17:45

Kılıçdaroğlu, TRT 1’de yayınlanan “Politik Açılım” adlı programda, Derya Sazak, Fehmi Koru, Prof. Dr. Mustafa Erdoğan ile Pof. Dr. Fuat Keyman’ın sorularını yanıtladı. Ana muhalefet lideri olarak “özel gündemle” Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile görüşüp görüşmeyeceğinin sorulması üzerine Kılıçdaroğlu, “Koşullar uygun olursa olur. Görüşebiliriz. Ülkenin var olan ciddi sorunları var. Bu ciddi sorunların çözümüne biz buna katkı vermeye hazırız. Biz bunu o kadar açık söyledik ki, kapalı kapılar ardında da değil medyanın önünde her türlü sorunun çözümüne hazırız. Her türlü sorunu çözmeye hazırız. Siyasetin varlık nedeni var olan sorunları çözmektir. Sorunları katmerleştirmek değil” dedi. Ana muhalefet partisine en sert tepkilerin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’dan geldiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, “Ve biz aynı dili kullanmamaya özel önem verdik. ‘Cibiliyetsiz’ sözünden tutun da şerefsize kadar çok ağır eleştiriler geldi. Biz o sözleri hiç kullanmadık ama bu eleştirilere rağmen müsaade edin kendimizi savunalım. Bu doğru değildir diyelim. Doğru olmadığını da söylüyoruz zaten yanlış yaptığınız da söylüyoruz. Arada ciddi bir diyalog kopukluğu olduğu kesin. Bizim söylemlerimizin o cephede arzu ettiğimiz yankıyı bulmadığını da biliyoruz. Önyargılar var. CHP ne söylerse kesin yanlıştır. Bu algıyla yola çıkarsanız orada demokrasi olmaz zaten” dedi.

-“ARAP BAHARI EKONOMİK KAYNAKLARIN PAYLAŞIMIYDI”-

Suriye ve Arap Baharı konusundaki soruları da yanıtlayan Kılıçdaroğlu, “Arap baharı, özgürlük isteyen halkların talebiyse bunun başımızın üstünde yeri var. Sosyalist Enternasyonal’de Arap baharının eylemcilerinden 3-4 kişi katılmıştı. Mısır’dan, Libya’dan genç çocuklar katılmıştı. Onlardan birisi kürsüye çıkıp şunu söyledi ‘Biz demokrasi ve özgürlük istiyorduk. Yaşlılar değil gençler artık yönetimde olmalı diyorduk. Ama hayal kırıklığına uğradık. Yine yaşlılar bizi yönetmeye başladı. Devredışı kaldık.’ Aslında o gençlerin bilmesi gereken bir şey vardı. Arap baharı ekonomik kaynakların paylaşımıydı, bunun mücadelesiydi zaten” dedi.

-“BAŞBAKAN 25 BİN DOLAR ÖDÜLÜ NEREYE BAĞIŞLADI?”

Libya’da yapılanın dış politika anlayışlarıyla da, insan haklarına da taban tabana aykırı bir olay olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, “Bizim Libya olayına bakışımız, gittik oraya, Sayın Başbakan gitti, güzel anlaşmalar yapıldı, ödüller verildi. Bu vesileyle soralım, Sayın Başbakan 25 bin dolar ödül aldı, onu bir yardım kuruma bağışlayacaktı nereye bağışladı? Açıklarsa biz de öğrenelim. İnsan hakları ödülünü alıyorsunuz, ilişkiler çok iyi. Bir sabaha kalkıyorsanız ilişkiler ters yüz olmuş” dedi. Suriye konusunda ise, “Bu büyük senaryonun küçük parçası” değerlendirmesinde bulunan Kılıçdaroğlu, “Ortadaoğu’da İran’ı yalnızlaştırmak, Suriye’nin elini güçlendirmek. Bu senaryoyu niçin görmüyoruz biz? İran o bölgede yalnızlaşacak. Suriye’de insan kanı dökülüyor ama başka ülkelerde de var. Suriye’de demokrasi yok Arap birliği söylüyor. Çok özür dilerim ama hangi Arap ülkesinde demokrasi var ki, kalkmış da Türkiye’de demokrasi istiyor” diye konuştu. Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin Avrupa Birliği sürecinde de çok gerilerde olduğunu belirtirken, “Hırvatistan anlaşmayı imzaladı. AKP, AB’yi kullandı, demokratik söylemlerini kullandı. Ama bugün geldiğimiz noktada artık AB’ye ihtiyacı olmayan bir siyasi anlayış çıktı ortaya. ‘Ne demokrasisi kardeşim, ben bildiğimi okurum’” dedi.

-“YARGITAY’I ALT ÜST EDİYORSUNUZ”-

Kılıçdaroğlu, HSYK ile olan tartışmayı da değerlendirirken, “İnsanlar adaleti nerede arar mahkemede. Yargıç karar verirken verdiği kararın kamu vicdanını tatmin etmesi lazım. Eğer o karar kamu vicdanı tarafından kabul edilirse doğru bir karardır. HSYK’nın eski yapılanmasını en çok biz eleştiriyorduk. Bu yapılanma doğru değildir diyorduk. Savcıların yargıçlarla aynı düzeyde değil avukatlarla aynı düzeyde olması gerektiğini söylüyorduk. Değiştirelim tamam, hayhay değiştirelim ama tam tersi bir tablo çıktı ortaya. Gene aynı komisyon ama iktidar ağırlıklı bir komisyon. Neden iktidar ağırlıklı bir komisyon diyorum. Seçim listesini adalet bakanlığı hazırladı, adalet bakanlığı gönderdi. Üstelik mahkeme yargıçları gelecekti, Adalet Bakanlığının bürokratları geldi. Hadi bunu da bir tarafa bırakıyorum. Bugün Turgut Kazan’ın Cumhuriyet Gazetesi’nde çok güzel bir yazısı var. Binlerce hakim arasından 6 binini seçmek için her dosyaya 8 saniye düşüyor. Demek ki önceden bir hazırlık var zaten. 8 saniyede bir dosyayı incelemek mümkün değil. 160 yargıç atandı yine itirazımız yok ama 160 yargıç ortak hareket ediyorsa burada bir yanlışlık var. Yeni seçilen 160 yargıç ortak hareket ediyorsa burada bir yanlışlık var. Ben 1 sefer boş oy kullanmışlar dedim, meğer 2 kez, kendilerini deniyorlarmış” diye konuştu. Yeni atanan 160 yargıcın blok oy kullanmasının yargı tarihinde bir ilk olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, “Yoksa 50 kişi boş oy kullanabilir, 25 kişi boş oy kullanabilir. Bunlar ayrı. İkinci sefer farklı rakamlar çıkardı. Ama dikkat edin seçim yapıyorsunuz ve 160 kişi ortak hareket ediyor. Ve bu 160’ı yeni seçilen kişiler, kim tarafından seçilen yeni seçilen HSYK tarafından. O Yargıtay’ı altüst ediyorsunuz. Sayın Can Dündar yazmıştı. Bir karar var karar 4’e 1 çıkıyor. O daire tümüyle değiştiriliyor. Ve aynı dava yeniden geliyor bu sefer sonuç farklı çıkıyor. N.Ç. davası var Allah aşkına efendim bu isteyerek yaptığı için hafifletici neden diyorsunuz. Bunu dünyanın hiçbir yerinde anlatamazsınız. Böyle hafifletici neden olur mu” dedi.

-“SAMİMİ OLARAK MASAYA OTURDUK, UMUTLUYUZ”-

Kılıçdaroğlu Yeni Anayasa konusunda da, ilk üç maddeye itiraz eden olmadığını belirterek, “Kesinlikle demokratik ölçütler olmalı. Bunlar konuşulmalı. Arkadaşlara talimatım var, kimse masadan kalkmayacak. Bizim amacımız Türkiye’ye çağdaş bir anayasa getirmek. Samimi olarak masaya oturduk. Umutluyuz” diye konuştu.(ANKA/SON)
(GO/ÖMR)



Sayfa Adresi: http://www.medyaspot.com/haber/KILIÇDAROĞLU-TRT-DEN-BOMBALADI/153754