![]() |
BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, "Ana Selahattin Demirtaş, bu gün BDP’ye yönelik "siyasi soykırım operasyonlarıyla" uyandıklarını iddia ederek, "Bu operasyonlar başından beri mahkemelerde değil, Bakanlar Kurulunda planlanıp hayata geçiriliyor. ’Bunlar yargının işidir’ gibi safsatalara bizi asla inandıramazlar" diye konuştu. Dokunulmazlığı olan milletvekillerinin evinin basıldığını, ardından "biz "Rahmetli Orhan Doğan’ın evini bastınız, bu da mı yanlış oldu? Neyi DEHAP’ta Genel Başkanlık yapmış Tuncer Bakırhan’a polis sadece ’size bir -"Biz kimseyi dağa göndermiyoruz"- Uludere olayında beş kişinin tutuklandığını, 70 kişinin de arandığını "4 saatlik Heron görüntüsü var, inceliyoruz" denildiğini anlatan "Bu sözlerin üzerinden şu saate kadar 432 saat geçti. 108 defa yeniden Bu ülkede bize adalet, mahkeme, yargılama yok. Bize yargısız infaz, -"Adalet yoksa Kürde düşen direnmektir"- Ceylan Önkol, İbrahim Halil Oruç ve Aydın Erdem’in fotoğraflarını AK Parti’nin "kendine demokrat, Müslüman" olduğunu iddia eden Demirtaş, Demirtaş, yargıya yönelik eleştirilerde bulunarak, "AKP’ye karşı gıkını (VATAN)
dilde eğitim istiyoruz, kazanacağız. Geri adım atmayacağız. Türkiye Cumhuriyeti
topraklarının bir parçası olan Kürdistan’ın ismiyle, cismiyle özgürlüğünü de
savunacağız" dedi.
Demirtaş, partisinin Meclis grup toplantısında yaptığı konuşmaya, "Hrint
Dink’in öldürülmesiyle ilgili dava, tetikçiler cezaya çarptırılsa bile dostları
"bitti" diyene kadar devam edecek" sözleriyle başladı. Demirtaş, konuşmasında KKTC Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’a Allah’tan rahmet diledi.
o evin milletvekiline ait olduğunu bilmiyorduk" diyerek "işin içinden çıkmaya
çalışıldığını" ileri süren Demirtaş, "Biz mesajı aldık ama bu mesaja boğun
eğmiyoruz" dedi. Demirtaş, şunları söyledi:
arıyorsunuz? Mesaj net; ölmüş de olsanız, eski vekil de olsanız, kadın da çocuk
da olsanız biz faşizmden geri durmayacağız. O ev, Leyla Zana’nın Ankara’da
oturduğu evdir. Zana’nın Ankara’da evi yokmuş, dolayısıyla bilmiyorlarmış...
Ortada hata yoktur.
mail gelmiş, maili açmışınız ve Öcalan’ın avukatlarıyla yaptığı görüşmeyi
okumuşsunuz. Görüşme notları okumanızın nedeni nedir?’ sorusunu yöneltmiş. Fatma
Kurtulan’a da sadece aynı soru sorulmuş. İşte polisin müthiş başarısı. Polisin,
savcının ortaya çıkardığı derin yapı. Ben bu ülkede savcı olsam ’İmralı görüşme
notlarını okudun mu okumadın mı?’ diye sorarım. ’Okumadım’ derse tutuklarım ’bu
sahte siyasetçi’ diye. Bunu okumayan Türkiye’de siyaset yapamaz. Başbakan,
bakanlar, milletvekilleri, MİT, emniyet, herkes okuyor. Bizden önce okuyorlar.
Adalet Bakanı’nın önüne gidiyor aynı saatte. Onları okumadan asla ama asla Kürt
sorunuyla ilgili strateji belirlemiyorlar. BDP niye okumayacakmış?"
belirten Demirtaş, bunların bombalamayla ilgili değil, kaymakama saldırıyla
ilgili olduğunu söyledi.
Demirtaş, şöyle konuştu:
bu görüntüleri izleyebilirlerdi ama Hükümetten çıt yok. 432 saattir 4 saatlik
Heron görüntüsünü izleyemediler ya da izlediler de açıklayamıyorlar. Emir komuta
zinciri içerisinde 432 saattir siz daha Uludere’de kimin suçlu olduğunu
bulamadınız ama Tuncer Bakırhan ve Fatma Kurtulan’ı hemen bulup tutuklamışsınız.
34 kişiyi bombalarla parçalayanları niye bulamıyorsunuz?
işkence, katliam, bomba, zindan var. ’Kürtler niye dağa çıkıyor?’ Bize sormayın.
Biz kimseyi dağa göndermiyoruz. Bunlar gönderiyorlar. Bütün Kürt gençleri bunları
duyuyor, hissediyor, yaşıyor. Bunlar savaşı böyle büyütüyor. Biz büyütmüyoruz.
Biz bu savaşı bitirmeye çalışıyoruz."
gösteren Demirtaş, "(AKP döneminde faili meçhul olmamıştır) deniliyor. Yüzlerce
fotoğraf koyabiliriz önünüze. İşte bunların faşizm anlayışı budur. Kürde adalet
yoksa Kürde düşen tek şey direnmektir. Biz bugüne kadar hiçbir faşizme geçit
vermedik. AKP faşizmine de geçit vermeyeceğiz. Biz kazanacağız. Bundan kimsenin
şüphesi olmasın. Ana dilde eğitim istiyoruz, kazanacağız. Geri adım atmayacağız.
Türkiye Cumhuriyeti topraklarının bir parçası olan Kürdistan’ın ismiyle, cismiyle
özgürlüğünü de savunacağız" diye konuştu.
"AKP Türkiye’nin en büyük partisi değil en büyük anonim şirketidir. Nasıl ki
şirketler kar payı esasına dayanırsa, AKP de ona dayanır. O kardan beslenenler
beslendiği sürece o şirket de kalır. Kar payı dağıtımı sıkıntıya girdiği an çil
yavrusu gibi dağılacaklar" dedi.
çıkaranı tutukluyorlar" görüşünü ileri sürdü.