TARAFTAR: Bu takımın kaptanıysan sorumsuz oynayamazsın.
ALEX: Ben asla sorumsuz oynamadım. Bu doğru değil. Kötü oynadığımı söylersen tamam derim ama asla sorumsuz oynamadım.
TARAFTAR: Sadece biraz daha fazla mücadele edin kaptan bir sonraki maçta.
ALEX: Bu takım zaten mücadele ediyor. Geçen yılın şampiyonu ve bu yılın ikincisiyiz. Bu savaşarak oldu.
TARAFTAR: Sen bizim halihazırda efsanemizsin ama son maçtan sonra çok kızgınız. Bizi anlamalısın.
ALEX: Ben de çok kızgınım ve kızmak için bir sürü nedenim var. Size karşı da çok üzgünüm.
TARAFTAR: Ben senin hayranınım ve senin de çok üzüldüğünü biliyorum.
ALEX: Aynen öyle. Üzgünüm ve daha çok çalışmalıyım.
TARAFTAR: Neden bu kadar kötü oynadınız. Hep baskı altındayız zaten. Şimdi değişen ne?
ALEX: Kötü oynadık ve farkındayız. Neden olduğu ise benim işim değil.
TARAFTAR: Üzülme kaptan sadece derbiye motive ol.
ALEX: Zor anlar. Ama başlıyorum.
TARAFTAR: Alex, Fenerbahçe’deki problem ne?
ALEX: Ben sadece oyuncuyum. Bu sorular benim cevaplayacağım sorular değil. Başkalarına sorulmalı.
TARAFTAR: Sevgili Alex, takımın bahaneleri neler? Senin bahanen ne?
ALEX: Ben asla bahanelerin arkasına sığınmam. Daha iyi olmak için çalışmaya ihtiyacımız var.