![]() |
-“GÖREV VE SORUMLULUĞUNU YAPMADI”- Beşir Atalay’ın, somut bulguların gereğini yapmadığı iddia edilen gerekçede, “Beşir Atalay’ın hem İçişleri ve hem de Başbakan Yardımcısı olarak görevini kötüye kullandığına dair suçüstü boyutlarında somut deliller söz konusudur” denildi. Gerekçede, şu ifadeler yer aldı: -“DOĞRUDAN MÜDAHİL OLDU, ÇIKAR YAPILANMASINI HİMAYE ETTİ”- Gensoru önergesinin gerekçesinde, bu süreçte, Beşir Atalay’ın doğrudan müdahil olduğu, çıkar yapılanmasını himaye ettiği, görevini kötüye kullandığı, soruşturmaya ve delillere müdahale ettiği, sorumluluğu altında görev yapan Dernekler Dairesi raporlarını sümenaltı ettiği, arama kararlarını şüphelilere sızdırdığı, hazırlanan raporların idari ve adli gereğini yapmadığı, tüm bu usulsüzlük ve suistimallerin 58, 59, 60 ve 61. hükümetler dönemindeki bakanlık görevleri esnasında zincirleme devam ettiğinin açıklık kazandığı iddia edilerek, Atalay hakkında Anayasa'nın 99 ve TBMM İçtüzüğünün 106. maddesi uyarınca gensoru açılması istenildi. (ANKA/
“Beşir Atalay görev ve sorumluluğunun gereğini yapmadığı gibi şüpheliler ile ilgili arama kararlarını sızdırdığına dair somut bilgiler söz konusudur.
Beşir Atalay, Zahid Akman, Zekeriya Karaman ve Yimpaş’ta Yönetim Kurulu üyeliği yapan isimlerden oluşan Nehir Medya’nın Yönetim Kurulu üyeleri arasında gözüken Veli Korkmaz ile Beşir Atalay arasındaki ilişkinin hiç kopmadığı daha da yoğunlaştığı gelişmelerden ortaya çıkmıştır.
Özel Koruma Amiri Ali Karabağ ile Kırıkkale Belediye Başkanı arasındaki ve sonrasındaki telefon görüşme trafiği ve ortaya çıkan diğer bulgular, Mehmet Gürhan’ın el yazması notları, İstanbul Merkezinde bulunan gayri resmi muhasebe kayıtları, İsmail Karahan’ın itirafları, Şahin Küsmüş’ün ifadeleri tüm dosya kapsamıyla birlikte değerlendirildiğinde; ismi açıklanmayan-açıklanmak istenmeyen bir kişinin inisiyatifinde ve başta İçişleri Bakanı olmak üzere hükümetin himayesi ve nüfuzuyla ciddiyet ve aşama kazanmış olan soruşturmanın akamete uğratılmak istenildiği görülmektedir.”