”Sosyalist Enternasyonal Arap Dünyası Özel Komite Toplantısı”nın tamamlanması dolayısıyla sonuç bildirgesinin açıklandığı toplantıda konuşan Kılıçdaroğlu, CHP olarak uluslararası bir toplantıya ev sahipliği yaptıkları için mutlu olduğunu ifade etti.

Sonuç bildirgesi ve toplantının Arap halklarına umut vereceğini söyleyen Kılıçdaroğlu, onların hak ve özgürlük mücadelesinde sosyalist ve sosyal demokratların yanlarında olmalarını bilmelerinin onları cesaretlendireceğini belirtti.

Kılıçdaroğlu, ”Biz hak ve özgürlük talebinde bulunan tüm halklara her türlü desteği, her zaman ve her ortamda vermeye kararlıyız. Bu kararlılığımızı burada da ifade ettik” dedi.

Sosyalist Enternasyonal’in uluslararası hukuk ve normlara yaptığı vurgu
ile ilkeli tavrını sürdürmeye devam ettiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, ”Bu
toplantı, Türkiye’de de geniş yankı yapmaktadır. İfade özgürlüğü kısıtlananlar,
haksız yere uzun süre tutuklu olanlar, bağımsız yargı isteyenler umarım buradan
yükselen sesi duyacaklardır. Tabii bunun sorumluluğunu duyanlar da... Umarım
katılımcılar, ülkelerine umutlu ve güçlenmiş olarak dönerler” diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, CHP’nin demokrasinin, hukukun üstünlüğünün, insan
haklarının, cinsiyet eşitliğinin her yerde yanında ve her zaman savunucusu
olacağını vurguladı.

Basın mensuplarının sorularını da cevaplandıran Kılıçdaroğlu, ”500’ü
aşkın öğrenci şu an hapiste. Tutuklu gazeteciler, milletvekilleri var. Bunları
nasıl değerlendiriyorsunuz?” şeklindeki soruya şu karşılığı verdi:

”Bunlar sadece kendi hakkını arayan insanlar. Gazeteciler, düşüncelerini
aktaran insanlar. Tutuklu milletvekilleri konusunda daha önce Sosyalist
Enternasyonel’in daha üst kurulunda bir karar alındığı için buraya alınmadı o
karar. Ancak Sosyalist Enternasyonel’in halkın oyuyla seçilmiş milletvekillerinin
uzun süre tutuklu kalmalarını anlayacağını sanmıyorum. Eğer demokrasi, özgürlük,
barış, düşünce özgürlüğü diyorsak, halkın iradesine saygı gösteriyorsak tutuklu
milletvekili kavramının, demokrasisini geliştirmek isteyen bir ülkede olmaması
lazım.”

Üniversitelerin, üniversite öğrencilerinin, gazetecilerin,
milletvekillerinin sadece Türkiye’de değil dünyanın bütün ülkelerinde özgürce
düşüncelerini ifade edebilmesi gerektiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, bunlara
herhangi bir şekilde kısıtlama, tutuklama getirilmemesi gerektiğini belirtti.

-Suriye’ye müdahale konusu-

Kemal Kılıçdaroğlu, ”Türkiye’nin Suriye’ye askeri müdahalede bulunma
olasılığı nedir? Türk devleti böyle bir adımı atar mı? Siz muhalefet partisi
olarak böyle bir askeri müdahaleyi önlemek konusunda neler yapabilirsiniz?”
şeklindeki soruya karşılık da şunları kaydetti:

”Türkiye, uluslararası kuruluşların üyesi olan bir ülkedir. Bizim kurucu
genel başkanımız Mustafa Kemal Atatürk ’Savaş zorunlu olmadıkça bir cinayettir’
demiştir. Türkiye’nin Suriye’ye silahlı müdahalesi doğru değildir. Buna her yerde
ve her ortamda karşı çıkarız. Eğer Birleşmiş Milletler (BM) karar alırsa, BM’nin
bir üyesi olarak Türkiye Cumhuriyeti’ne eğer bir yükümlülük duyarsa o
yükümlülüğünün gereğini yerine getirir. Ancak onun dışında doğrudan kendi
iradesiyle Suriye’ye girmesi, savaş ilan etmesi, tampon bölge oluşturması doğru
değildir. Bunu uygun görmüyoruz.”

Kılıçdaroğlu, bir gazetecinin ”Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, terörle
mücadelenin bitirilmesi konusunda ’Bizler siyasi irade olarak masada herhangi bir
görüşme asla yapmayız, onun yerine siyasi uzantıları ile zaten arkadaşlarımız
görüşmüştü, bundan sonra da biz yine görüşme yaparız’ dedi. Yani ’Terörle
mücadele konusunda BDP ile görüşmeye devam edebiliriz’ diyor Başbakan Erdoğan.
Siz buna nasıl bir cevap verebilirsiniz?” şeklindeki sorusuna karşılık da
”Hiçbir engel yok. Görüşmeye devam ederse bundan ancak mutluluk duyarız”
dedi.

Kemal Kılıçdaroğlu, bu görüşmenin terörle mücadeleyi bitirip
bitirmeyeceğine ilişkin olarak ise ”İkili görüşmenin terörle mücadeleyi
sonlandıracağına inanmıyorum. Bu Türkiye’nin temel sorunudur, bir toplumsal
uzlaşmayla çözülmesi gerekir. Çözümde halktan destek alınması gerekir. Bu
çerçeveden bakılırsa daha sağlıklı ve kalıcı çözümlere ulaşmak mümkün” diye
konuştu.

Kılıçdaroğlu, ”Dün sayın Cemil Çiçek, eğitimde 4 4 4 yasa teklifini
Genel Kurul’a sevk etti. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?” sorusunu da ”İsterseniz
bir espri ile yanıt vereyim. Rivayet olunur ki sayın Cemil Çiçek demiş ki (Evrak
memuru olduğumu anneme söylemeyin, o hala beni meclis başkanı sanıyor)” diye
cevaplandırdı.