![]() |
-"CHP olarak, Türkiye’nin evrensel standartlarda, insan haklarına ve hukuka saygılı, demokratik, çoğulcu bir toplum yapısına sahip olması gerektiğine inanıyoruz. Özel yetkili mahkemelerde sürmekte olan davaları da insan hakları ve hukukun üstünlüğü çerçevesinde izlemekteyiz. Kamuoyunda Oda TV, Ergenekon, Şike, Balyoz, KCK adı verilen diğer davalarla tutuklu öğrencilerin, HES’lere karşı çıkan köylülerin de davasını bu açıdan takip etmekteyiz. Biliyoruz ki demokratik bir topluma, anti demokratik uygulamalarla, özgürlüğe de zorbalıkla ulaşılamaz." - "TARAF'I DA DOLAYLI SAVUNDUM"- Basın özgürlüğü bağlamında her düzeyde yaptığım girişimlerle, daha kısa süre önce haklarında açılan sürdürülen soruşturma ve davalardan yakınan Taraf gazetesi yöneticisi ve muhabirlerini de dolaylı olarak savunmuş oluyorum. -"HERKES İÇİN ADALET"- Bugün Türkiye çok kritik bir süreçten geçmekte. AB ile pozitif ve ilerici bir gündemle süreci yeniden ele alma şansı ortada. Yargı ve temel haklar ile Adalet, Özgürlük ve Güvenlik başlıklı 23 ve 24. Fasıllar açılmayı beklemekte. Bu kapsamda öğrencilerden, gazetecilere kadar toplumun birçok kesiminin beklediği daha fazla özgürlük, daha iyi bir hukuk devleti, daha iyi işleyen ve adil yargı bizim de temel dileğimiz ve beklentimiz. CHP olarak bu açıdan daha iyi bir Türkiye talep etmeye ve bunun önündeki tüm engelleri ortadan kaldırmak için çalışacağımızın altını bir kere daha çiziyor, partimizin şiarı olan eski bir sözü anımsatarak ifade ediyorum: Herkes için adalet, herkes için özgürlük."(ANKA)
AB Uyum Komisyonu ile Türkiye – AB Karma Parlamento Komisyonu'nun Başkan Yardımcısı olarak AB uyum sürecinde Türkiye’deki uyumsuzlukları, uygunsuzlukları ortadan kaldırmak, Türkiye’nin demokrasi, insan hakları ve özgürlükleri konusunda daha yüksek bir standarta ulaşmasını sağlama yükümlülüğü bulunduğunun da altını çizen Oran, "Bu bakımdan ortaya çıkan aksaklıklar ve hataları da süreç içerisinde tespit ederek gereken uyarıları yapmak zorundayım" dedi.
Geçen hafta Avrupa Parlamentosu Türkiye’nin Dostları Grubu tarafından düzenlenen, Avrupa Parlamentosu Sosyal Demokratlar Grubu Başkanı Hannes Swoboda ile AB-Türkiye Karma Parlamento Komisyonu Eş Başkanı Helene Flautre’un ev sahipliğini yaptığı "CHP’nin 2023 vizyonu" başlıklı bir toplantıda konuşmacı olduğunu anımsatan Oran, açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Avrupa Parlamentosu’nda kabul edilen 2011 Türkiye İlerleme Raporu’nda da Balyoz ve Ergenekon davalarındaki bulgular için “tutarsızlığın endişe verici olduğu” saptamasının yapıldığı herkesin malumu. Ayrıca bu iki dava ile ilgili olarak AB ile yaptığım hemen her temasta Avrupalı meslektaşlarımın çok sık soru geldiği için söz konusu İngilizce broşürünü hazırladım. Brüksel’de geçen hafta yapılan bu toplantıda da eğitim, yargı, tutuklu gazeteciler gibi Türkiye’deki temel sorun alanları ile görüşlerimi içeren bu broşür ve kitapçıkları da dağıttık.
Balyoz davası da bu kapsamda tarafımdan değerlendirilmekte olup, bundan iki hafta önce TBMM’de yapmış olduğum basın toplantısında da konuyu irdelemiş, ortaya çıkan bazı mantık hataları ile soru işaretlerini de kamuoyuyla paylaşmıştım. Bugün hala 2002 yılında üretilen bir bilgisayar dökümanında 2006 yılında piyasaya çıkan calibri fontun nasıl yer bulduğu, ortaya çıkan bilirkişi raporlarında yer bulan diğer sahtecilik ve gerçekdışılık iddiaları ile 1400’ün üzerinde mantık hatası izah edilmeyi beklemektedir. Bu iddialar, sert cümleler ve kişiselleştirme ile ortadan kaldırılamaz. Yargı bağımsızlığına tam bir inançla, en adil kararın mahkeme tarafından verileceğini umuyor, süreci de bu şekilde takip etmeye devam ediyorum.