![]() |
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, eski BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu'nun yaşamını kaybettiği helikopter kazasına ilişkin, siyasi irade konusunda bir eksikliğin olmadığını belirterek, ''Bu olayın yüzde yüz aydınlatılması bizim namus borcumuzdur. Bir kardeşimize olan vazifemizdir'' dedi.
Arınç, Ankara Ticaret Odası'nda düzenlenen, ''Muhsin Yazıcıoğlu Külliyatı'' tanıtım toplantısında, Yazıcıoğlu'nun hayatını, idealini, düşüncelerini, fikirlerini ve siyasi hayatını, bundan sonraki nesillere ve günümüze aktaracağı için bu külliyatın çok faydalı olacağını ifade ederek, kitabın yazarı Hakkı Öznur ile yayıncısı Akçağ Kitapevi'ne teşekkür etti.
Ankara Hukuk Fakültesi'nde öğrenci olduğu yıllarda birkaç idealist arkadaşıyla ayda 12,5'er lira vererek Akçağ Kitapevi'ni kurduklarını anımsatan Arınç, söz konusu kitapevinin bundan 40 yıl önce önemli bir vazife yapmak üzere oluşturulduğunu vurguladı.
O dönemde, burs almadan önce ayda 100-120 liraya geçinmeye çalıştığını dile getiren Arınç, ''Demek ki bunun 12,5 lirasının bir kitapevine sermaye olarak verilmesi, Allah'ın lütfuyla, bereketiyle bugün böylesine güzel bir külliyatın basılmasına yol açmış'' diye konuştu.
Yazıcıoğlu ile geçmişte siyaset arkadaşlığı yapmadığını, 1980 öncesinde Milli Selamet Partisi'nin Manisa'da il başkanlığını görevinde bulunduğunu belirten Arınç, ''Siyasi düşüncelerimiz de farklıydı. Azami müştereklerimiz pek çoktu. Ama 'ülkücüler' denilen hareketin içinde olmamıştım ve o kavganın içerisinde, o idealin içerisinde yer almamıştım'' ifadesini kullandı.
Arınç, 1980 darbesi olduktan sonra Ankara'da Milli Selamet Davası'nda Necmettin Erbakan ve arkadaşlarının, İzmir'de ise Sıkıyönetim Mahkemesi'nde Ege Bölgesi'nden ülkücü 11 kişinin avukatlığını yaptığını anımsatarak, ''Onların idealine, mücadelesine inanmıştım. Onların gerçek bir vatansever olduklarını Manisa'daki mücadelelerinden görmüştüm. Avukatların saklandığı o dönemde 'Ben varım, davanızı savunmak istiyorum' demiştim. O arkadaşlar bana Muhsin Bey'i tanıttı'' dedi.
Arkadaşlarıyla Büyük Birlik Partisi'ni kurmasının ardından Yazıcıoğlu'na takdirinin bir kat daha arttığını ve büyük bir idealist olduğuna inandığını ifade eden Arınç, ''Bu cesareti, bu kararlılığı gösteren bir insanda mutlaka bir cevher vardı. Çünkü ben siyaseti çok iyi bildiğime inanıyorum. Bir kırık iskemle için gözyaşı döken, onu kaybetmemek için ne gerekiyorsa yapan insanları biz örnek olarak önümüzde gördük'' diye konuştu.
-''Müslüman camiadan gelecek taleplerin kenarından teğet geçmedi''-
Yazıcıoğlu'nun, 28 Şubat sürecinde, hükümetin cesaretli ve dirayetli olmasını istediğini ancak bunun gerçekleşmediğini dile getiren Arınç, şöyle devam etti:
''İki şey çok önemlidir. Bir, 'Türkiye İran oluyor, olacak' diyenlere karşı onu reddeden veya 'Evet, İran olmasından korkuyorsanız, asıl Suriye olmasından korkalım' diye ortaya koyduğu bir cümleydi. Belki çok dikkati çekmedi. Bunu niçin söylediğini belki bazıları fark etmedi ama duyması, bilmesi gerekenler bunu duydu ve mesajı aldı. Bu, çok önemli bir sözdü. Bugün Suriye'de yaşanan olayların temelinde ne olduğunu, nasıl bir yönetimin halka ne büyük zulümler yaptığını, azınlığın çoğunluğa hangi silahlarla tahakküm ettiğini o zaman, o küçük cümlesi gösterivermişti. Bu, çok önemliydi.
İkincisi; şuna çok dikkat ederdi Muhsin Bey. Dindar bir insandı, inanmış bir insandı. Müslüman camiadan gelecek taleplerin ve sözlerin hiçbir zaman kenarından teğet geçmedi. Dindarlar ne istemişse, ne söylemişlerse, belki siyasi düşüncesinde farklı şeyler istiyordu ama o hemen teslim oldu.''
Merhum Başbakan Erbakan'ın, ''Uçakta yakıt nakli yapacağız. Başbakanlık değişecek'' diyerek istifasını verdiği günlerde, Muhsin Yazıcıoğlu ile defalarca görüşüldüğünü ifade eden Arınç, Yazıcıoğlu'nun, dindar camiadan gelen talepler karşısında hükümeti destekleyeceğini alenen ilan ettiğini söyledi.
Arınç, ''Orada sarf ettiği bir cümle vardır. 'Dindarların istediği ve arzu ettiği bir hükümetin karşısında olmayı kabul edemem.' Bu, çok önemli bir sözdür'' dedi.
-''Olayın aydınlatılması namus borcumuzdur''-
Hayatında dik duran, çizgisi belli olan, hiç yalpa yapmayan, herkesin güvenini ve sevgisini kazanmış Yazıcıoğlu'nun, helikopter kazasından sonra bir kez daha milyonlarca insan tarafından ne kadar sevildiğini gördüğünü belirten Arınç, ''Allah onun yolunda yürümeyi, onun ideallerini paylaşmayı, onun memleket, vatan sevgisiyle hepimizin dolu olmasını gönülden arzu ediyor'' ifadesini kullandı.
''Bu olayın aydınlatılmasını, gerçeğin ortaya çıkarılmasını candan ve gönülden istediklerini'' vurgulayan Arınç, AK Parti Merkez Yürütme Kurulu'nda bir akşam sadece bu konunun tartışıldığını, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, helikopter kazasına ilişkin kurulacak komisyonun başkanlığını yapması yönündeki teklifini kabul ettiğini ancak komisyonun kuruluş aşamasına gelindiğinde Hükümete girmesinden dolayı burada görev alamadığını bildirdi.ROTAHABER