![]() |
Partisinin grup toplantısında konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Silivri’de dün yapılan duruşmaya değinirken Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın grup toplantısındaki konuşmasına yanıt verdi. CHP Genel Başkanı özetle şöyle dedi:
“Hukuk eğitimi alan hiçbir kişi ama hiçbir kişi orada sağlıklı bir yargılama yapıldığını kabul etmiyor. Türkiye’nin her tarafından insanlar duruşmayı izlemeye gidiyorlar. İnancı ne olursa olsun hiçbir kişi orada sağlıklı bir yargılama olduğunu kabul etmiyor. Türkiye’nin her tarafından insanlar duruşmayı izlemeye gidiyorlar. Anayasaya göre duruşmalar aleni mi, aleni. O duruşmayı izlemek için Türkiye’nin her tarafından yurttaşlar gitmişler. Sen misin gelen, bu doğru değil. Biber gazı, cop, o soğukta su, hangi çağda yaşıyoruz.
Türkiye’yi dünyaya rezil ettiniz. 60 bin kişinin telefonları dinlendi bu davalarda. 3 bin kişi hakkında takibat yapıldı. Bin 360 kişi bu duruşmalarda ifade verdi. Toplam 17 bin sayfa hazırlandı. Dava görüşülürken, sürerken 7 kişi hayatını kaybetti, 7 kişi kanser oldu. Dava dosyasının tamamı 120 milyon sayfayı aşkın. 228 yılda bir yargıç ya da bir hakim bu dava dosyalarını okuyacak. Ama bunlar oturup karar veriyorlar.
-"SEN ONU BENİM KÜLAHIMA ANLAT"-
Sayın Başbakan bugün ‘mahkemeler bağımsızdır’ demiş. Gerçekten komedi. Sağlıklı işleyen demokraside sıkıyönetim mahkemeleri olmaz. Devlet güvenlik mahkemeleri olmaz. Özel yetkili mahkemeler olmaz. Bu mahkemelerin olduğu bir ülkede yargı bağımsız olmaz. Önce bu gerçeği bilmek gerekir. İşine gelince yargı bağımsız işine gelince yargı bağımlı. Deniz Feneri Davası ne oldu? Unutuldu, gitti. Neymiş, yargı bağımsızmış. Sen onu benim külahıma anlat.
-BAŞBAKAN’A DOKUNULMAZLIK YANITI: “BİZİM DOKUNULMAZLIKLARIMIZI KALDIRMAZSAN NAMERTSİN”-
Bugün grupta konuşma yapmış. CHP milletvekillerini suçluyor, ‘Oraya niye gittiler’ diyor. Yasak mı getireceksin, senin gücün yetmez. Milletvekilleri gidecek oraya, duruşmayı da izleyecekler. ‘Yargı gereğini yapacaktır’ diyor. 15 dakika sonra da savcı harekete geçiyor, şu bağımsız yargıya bakın siz. Neymiş milletvekillerinin dokunulmazlıklarını kaldıracaklarmış. Bizim dokunulmazlığa ihtiyacımız yok. Demokrasi için her türlü bedeli ödemeye hazırız.
Özel yetkili mahkemelerin bağımsız olduğunu söylemek için hukuk cahili olmak gerekir. O mahkemeler siyasi otoritenin sopasıdır. Ne derlerse onu yaparlar. ‘Şöyle karar verin’ derler. Öğleden sonra o kararı verirler. O mahkemelerde görev yapan yargıçlara adı sadece yargıç, yargıç denmez. Savcılara da savcı denmez. Biz CHP olarak hiçbir zaman dokunulmazlıkların arkasına saklanmadık. Senin dokunulmazlığın sen de kalsın. Bizim dokunulmazlarımızı kaldırmazsan namertsin.” (ANKA/