![]() |
Hukuki süreci beklemek yerine delilleri karartma çabası içine girildiğini ileri süren Vural, “Bu Türkiye Cumhuriyeti’nin bir parti devletine dönüştüğünün kanıtıdır. Operasyonu ortadan kaldırmaya yönelik bir girişimdir. Haklarındaki yolsuzluk ve rüşvet iddialarına yanıt vermesi, hesap vermesi gerekenler; temel başka dosyaların da önünü kapatmak için tehdit ve şantaj olarak bunu kullanmışlardır. "BU KABUL EDİLEMEZ; YOLSUZLUK VARSA SONUNA KADAR ÜSTÜNE GİDİLMELİ" Oran, bu kadar tesadüfün ancak planlayarak olacağını belirterek, “Sakın kimse bunun rutin, mutat bir atama işlemi olduğunu söylemeye kalkmasın. Çünkü buna artık çocuklar bile güler. Madem bir yolsuzluk ve usulsüzlük var, nereye gidiyorsa oraya kadar gidilmeli ve bir nevi "temizeller operasyonuna" dönüşmeli bu işlem. Biz anamuhalefet olarak, TBMM Üyesi olarak Sayın Başbakan'dan olayların üzerini kapatmasını değil, bizzat savcıların polislerin önünü açmasını bekliyoruz. Rüşvet alan bir bakandan söz ediliyor, kimdir bu bakan? Başbakan Erdoğan madem partisine "AK Parti" diyor o zaman istifa et aklan da gel diyorum kendisine. 100 gün sonra seçim var ve ülkenin bürokrasisi hükümeti bu kadar yolsuzluğa bulaşmışken, seçim sürecinde kendilerine nasıl güven duyacağız” diye sordu.
Hemen akabinde müdürlerin görevden alınması bana rüşvet ve yolsuzluk operasyonunun daha derin olduğunu, daha yukarılara doğru gidebileceğini düşündürüyor. Ama yolsuzluklar karanlıklara gömülemeyecektir. AKP içinde vicdan sahibi olanlar, bunların üstüne gidilmesinin önünü açmalıdır.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran, “İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı ve İstanbul Emniyet Müdürlüğü yolsuzluk ve rüşvet operasyonu başlatıyor AKP'li bakanların çocukları, üst düzey bakanlık bürokratları, işadamları, Fatih Belediye Başkanı, Halkbank ve Emlak GYO genel müdürleri gözaltına alınıyor ve bugün karşımıza çıkan şu tabloya bakın: İstanbul Emniyet Müdürlüğü operasyonun üzerinden 24 saat geçmeden bizzat bu operasyonu yapan 5 polis müdürü görevden alınıyor. Bu kabul edilemez” dedi.