![]() |
Ahmet Hakan, bugünkü "Kusura bakma Hayati Bey, Melih Gökçek çok haklı" başlıklı yazısında şunları yazdı: AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı’ya televizyonda Melih Gökçek’le ilgili bir soru soruluyor. Hayati Yazıcı, soruyu şu üç cümleyle cevaplıyor: - BİR: Sözünü ettiğiniz kişi, bizim partimizde belediye başkanlığı yaptı. - İKİ: Görevini bırakması istendi... Görevini bırakması iş olsun diye istenmedi. - ÜÇ: Bunun ötesinde bir yorum yapmayacağım. * Kusura bakmasın ama Hayati Yazıcı’nın kurduğu üç cümle de birbirinden sorunlu.Şöyle ki: - İKİ: Görevi bırakması iş olsun diye istenmediyse ne diye istendi? Ne yani? Yolsuzluk nedeniyle mi istendi? - ÜÇ: Yolsuzluk imasında bulunduktan hemen sonra “Bunun ötesinde bir yorum yapmayacağım” denir mi? O cümleyi söyledikten sonra tabii ki bunun ötesinde yorum yapmak farz olur, farz. * Atışırız matışırız ama Melih Gökçek, Hayati Yazıcı’ya ne cevap verse haklı.
Şöyle ki:
- BİR: Melih Gökçek demek ayıp mı da adı bile telaffuz edilmeden “sözünü ettiğiniz kişi” deniyor?