Medya Ombudsmanından Ahmet Hakan'a Yanıt

28 Eylül 2025 Pazar  08:55

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'a ABD dönüşü uçakta gazetecilerin sorduğu soruların saatler önce kendisine ulaştığını açıklayan Medya Ombudsmanı Faruk Bildirici, Hürriyet Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Hakan’ın konuya ilişkin kaleme aldığı bugünkü yazısında “itirafta” bulunduğunu söyledi. Bildirici, “Veee nihayet! Ahmet Hakan allayıp pulladı ama sonunda ‘gazetecilik ayıbını’ itiraf etmek zorunda kaldı!” dedi.

Medya Ombudsmanı Bildirici, ABD ziyaretinden dönen Erdoğan'ın uçağının havalanmaya hazır olduğu saatlerde gazetecilerin soracakları sorunların liste halinde kendisine geldiğini açıklamıştı. "Umarım İletişim Başkanlığı ya da Cumhurbaşkanlığı’nın bu konuda bir açıklaması vardır" diyen Bildirici, söz konusu durumu eleştirmişti.

Medya Ombudsmanı Bildirici: Erdoğan'a uçakta sorulan sorular saatler öncesinde bana geldi; İletişim Başkanlığı, hazır soru vermiyorsa nasıl saatler önce ulaştım?
Ahmet Hakan, Hürriyet’te kaleme aldığı yazısında, “Yöntem şu: İletişim Başkanlığı, gazetecilere ‘Hangi soruları soracaksınız’ diye soruyor. Bunun amacı da belli: Mükerrer soru olmasın, sorular hep aynı konuda olmasın, sorular çeşitlensin” diye yazdı.

Ahmet Hakan, Erdoğan'ın uçağındaki yöntemi böyle yazdı: İletişim Başkanlığı gazetecilere "hangi soruları soracaksınız" diye soruyor, amaç belli, çeşitlensin...
Bildirici, Ahmet Hakan’ın bu sözleriyle sorulacak soruların önceden verildiğini doğruladığını söyledi. “Onaylanan” soruların liste haline getirildiğini ve Erdoğan’ın önüne konan kartları okuyarak yanıtlar verdiğini, röportajın deşifre edilmiş halinin de İletişim Başkanlığınca yapıldığını söyleyen Bildirici, “Ahmet Hakan'ın, ‘ayıp’, ‘yalan terane’ falan masalına devam etmeye çabalarken kabul etmek zorunda kaldığı ‘yöntem’ bu” diye yazdı.

Bildirici, Ahmet Hakan’ın kendisine yönelik sözlerine de, “Kendi adıma soruyorum, hangi gazetecilik ayıbım varmış? Açıkla da görsün millet. Hemen her gün yeni bir gazetecilik ayıbını sergileyen Ahmet Hakan'ın, ayıplardan söz etmesi ne büyük garabet” diye yanıt verdi.

Faruk Bildirici, sosyal medya hesabından şunları kaydetti:

Veee nihayet! Ahmet Hakan allayıp pulladı ama sonunda "gazetecilik ayıbını" itiraf etmek zorunda kaldı! Bugün Hürriyet'te aynen şöyle yazıyor:

"Yöntem şu: İletişim Başkanlığı, gazetecilere 'Hangi soruları soracaksınız' diye soruyor. ..iletiyoruz İletişim Başkanlığı'na. İletişim Başkanlığı da sorulara asla müdahale etmeden bir sıralama yapıyor."

İyi de zaten ben de "ABD gezisi dönüşünde Erdoğan'a uçakta sorulacak soruların önceden verildiğini"  yazmıştım. ABD gezisi dönüşünde daha uçak kalkmadan gazetecilerin Erdoğan'a soracakları soruların listesini de ortaya koymuştum.

 Ahmet Hakan da "gazetecilerin soruları önceden verdiğini doğrulamış oldu! Ama Ahmet Hakan'ın hâlâ açıkça söylemediği şu;

1- Erdoğan'ın yurtdışı gezilerinin dönüşünde, gazeteciler soruları saatler öncesinden İletişim Başkanlığı'na veriyorlar. Onlar da hangi sorunun sorulup hangisinin sorulmayacağını ONAYLIYORLAR.

2- Onaylanan sorular liste haline getirilip Cumhurbaşkanlığı uçağı kalkmadan gazetecilere dağıtılıyor. Onaylanmış, düzenlenmiş soruları uçakta o sırayla OKUYORLAR Erdoğan'a.

3- Sorular önceden belirlendiği için uçakta Erdoğan'ın önüne soruların yanıtlarını içeren kartlar konuyor. O da o kartları okuyarak gazetecilerin sorularına yanıt veriyormuş gibi yapıyor.

4- Uçaktaki sohbeti gazeteciler değil, İletişim Başkanlığı deşifre ediyor; uçak indikten saatler sonra düzeltilmiş, temizlenmiş ve onaylanmış metin gazetecilere dağıtılıyor. Gazeteciler de o metni haber yapıyor.

Ahmet Hakan'ın, "ayıp", "yalan" terane" falan masalına devam etmeye çabalarken kabul etmek zorunda kaldığı "yöntem" bu.

Sonuçta Ahmet Hakan'ın da aralarında olduğu Cumhurbaşkanlığı uçağındaki "fevkalade itibara mazhar gazeteciler", ABD dönüşünde ellerine tutuşturulan o listedeki soruları Erdoğan'a sorar gibi yapmışlar.  Trump ile görüşme hakkında asıl sorulması gereken onlarca soru varken soramamışlar!

Yaşananlar bu kadar açık...  İşte asıl gazetecilik ayıbı budur! Cumhurbaşkanlığı uçağındaki bu "yöntem" basın toplantısı değil, olsa olsa "basın toplantısı mizanseni"dir.

Gazeteci, karşısındaki kim olursa olsun sorusunu önceden verip onay almaz, onaylı soru sormaz. Gazeteci basın toplantısının metnini kaynağının deşifre etmesine izin vermez, kendi metnini haber yapar.

Ahmet Hakan bir de "geçmiş dönemlerdeki gazetecilik ayıpları"ndan söz etmiş. Kendi adıma soruyorum, hangi gazetecilik ayıbım varmış?

Açıkla da görsün millet. Hemen her gün yeni bir gazetecilik ayıbını sergileyen Ahmet Hakan'ın, ayıplardan söz etmesi ne büyük garabet...

"Gazetecilik ayıbı"ndan söz eden de İletişim Başkanlığı susarken onların adına uçaktaki "basın toplantısı mizanseni"ni savunan ve bana yanıt verme telaşına düşen bir kişilik!

Öyle ya, bırak yöntemin "SAHİBİ" savunsun...



Sayfa Adresi: http://www.medyaspot.com/haber/Medya-Ombudsmanından-Ahmet-Hakan-a-Yanıt/258852