![]() |
2025 yılından umduğunun bulamayan milyonlar ümitlerini 2026 yılına saklarken kara haberler üst üste gelmeye devam ediyor. GÖRÜŞMEDE İŞÇİLERİ TEMSİL EDEN SENDİKA OLMAYACAK Hükümetin her ne kadar TÜİK verileri baz alınsa da inisiyatif alabileceğini aktaran Arslan, TÜRK-İŞ ile bir görüşme yaptıklarını ve pazarlık görüşmelerine katılmayacaklarının bilgisini aldığını söyledi. Bu durumda masada sadece işveren ve hükümetin kalacağını ifade eden Arslan, bunun hem işçiler hem de hükümet için kaosa dönüşeceğini şu sözler ile ifade etti: TÜRK-İŞ ile yine bir görüşmemiz oldu. Katılmayacaklarını tekrar teyit ettiler. Bizim de katılmayacağımızı kendilerine tekrar ifade ettim. Bu hem işçilerin hem de hükümetin aleyhine bir kaosa dönüşecek. O zaman Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) ile hükümet oturup asgari ücreti belirleyecek. "İŞÇİLER İÇİN BÜYÜK KAYIP" "TÜRK-İŞ ile yine bir görüşmemiz oldu. Katılmayacaklarını tekrar teyit ettiler. Bizim de katılmayacağımızı kendilerine tekrar ifade ettim. Bu hem işçilerin hem de hükümetin aleyhine bir kaosa dönüşecek. O zaman TİSK ile hükümet oturup asgari ücreti belirleyecek. TİSK burada doğal olarak inisiyatif alacak. Hükümete, 'Ben ancak şu şartlarda asgari ücreti kabul ediyorum.' diyecek. Başka seçenek de yok. Maalesef TİSK'in arzu ettiği bir asgari ücreti önümüze getirecekler. Bu durum işçiler için büyük bir kayıp. Hükümet için ise büyük bir sorumluluktur."
HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, 2026 yılında geçerli olacak asgari ücretin belirlenme süreciyle ilgili olarak dikkat çeken açıklamalarda bulundu. HAK-İŞ'in Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun yapısına yönelik itirazlarının olduğunu anımsatan Arslan, mevcut yapının işçilerin aleyhine işlediğini söyledi.
"HÜKÜMETLERİN BURADA OLMAMASI GEREKİYOR"
Aslında hükümetlerin burada olmaması gerekiyor. Çünkü kamuda asgari ücretli işçi sayısı istisna. Dolayısıyla buradaki asgari ücretin belirlenmesi özel sektörü ilgilendiriyor. Almanya'da işçi sendikaları ile işveren sendikaları masaya oturuyor. Orada hükümet yok. Sadece tarafların seçtiği bir hakem var. Bu hakem kamu görevi üstlenmiş oluyor. Fakat taraflar anlaşınca hakeme ihtiyaç kalmıyor. Almanya'da bizim üç katımız çalışan var. Bu ülkede asgari ücretin belirlenmesinde hükümet yok. Hükümet yerine bir kamu görevlisi var. Kamu görevlisi de taraflar isterse seçiyorlar. Otomatik seçilmiyor. Biz, bu yapıya benzer bir yapının Türkiye'de olmasını savunuyoruz. Hükümete, 'Niye siz bu işe giriyorsunuz?' diyoruz. Asgari ücretin belirlemesinin faturasını hükümet ödüyor. 'Cumhurbaşkanı, hükümet asgari ücreti artırmadı.' deniyor. Bunu bırakın işverenler ile işçiler oturup konuşsunlar. Onlar belirlesin."
"MASADA SADECE İŞÇİ VE İŞVERENLER OLMALI"
Arslan, işçi ve işverenlerden oluşacak Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nda işçi konfederasyonlarının üye sayısı oranında temsil edilmesi gerektiğini belirterek, "Rakamın belirlenmesine yönelik bir kriter oluşturulmalı. Bir genel sekreterlik olmalı. Bu yapıdaki Asgari Ücret Tespit Komisyonu 12 ay çalışmalı." dedi.
TÜRK-İŞ'in 2026 yılında geçerli olacak asgari ücretin belirlenme sürecine katılmama kararı aldığını hatırlatan Arslan, şunları kaydetti:
"KAOS İLE İLGİLİ KİMSE GİRİŞİMDE BULUNMUYOR"
Arslan, asgari ücretin belirlenme süreciyle ilgili kaos yaşanabileceği uyarısında bulunan ve bunu düzeltmek istediklerinin altını çizerek, "Asgari ücret iki ay sonra belirlenecek ama masada işçi tarafı olmayacak. Kimse bunun yaratacağı kaosla ilgili girişimde bulunmuyor ve bunu kimse gündeme getirmiyor." ifadelerini kullandı.