Günün Haberleri   |   Giriş sayfam yap   |   Favorilere ekle   |   Künye   |   İletişim   |   Sitene haber ekle


 
DOLAR
39,9412
EURO
47,1244
IMKB
10.189,000
ALTIN
4.295,070
 
Hava Durumu ANKARA
14 / 25 C°
Değiştir
 
     
 
Medya Spot Google
 
 
 Ana Sayfa  Gündem   Ekonomi   Dünya   Yaşam   Medya   Spor   Magazin   Polis Adliye 
 
"3 EKİM ZAFER DEĞİLDİR"
 3 EKİM ZAFER DEĞİLDİR
 
• SEZER, “TÜRKİYE, 3 EKİM 2005’TE, 1999 HELSİNKİ ZİRVESİ’NİN ÇOK GERİSİNE DÜŞÜRÜLMÜŞTÜR” DEDİ. DSP GENEL BAŞKANI ZEKİ SEZER’İN DEMECİ ŞÖYLE:
 
4.10.2005 - 16:34

Türkiye’nin 40 yıldır hedeflediği AB’ye tam üye olmak yolunda müzakerelerin başlaması ne yazık ki, halkımızı mutlu edecek nitelikte olmamıştır.

Kabul edilen Müzakere Çerçeve Belgesi ve AB’nin Ek Protokol’e koyduğu karşı deklarasyonu  ile Türkiye AB’ye tam üyelik hedefi bakımından 3 Ekim 2005’te, 1999 Helsinki Zirvesi’nin çok gerisine düşürülmüştür.

Türkiye’yi bu noktaya getiren aslında AKP Hükümeti’nin büyük bir aymazlıkla kabul ettiği 17 Aralık 2004 Zirve Kararları’dır. Ancak, Müzakere Çerçeve Belgesi’ne 17 Aralık Kararları’ndan da daha olumsuz yeni eklemeler yapılmıştır:

·        Türkiye’nin tam üyeliği bakımından “AB’nin hazmetme kapasitesi” koşul olarak yer almıştır. Adı konmasa da, öteki verilerle birlikte dikkate alındığında halen gösterilen hedef “imtiyazlı ortaklık”tan başka bir şey değildir.

·        Belgeye ayrıca Kıbrıs Rum Kesimi’nin uluslararası kurumlara katılmak istemesi halinde Türkiye’nin veto hakkını sulandırıcı bir hüküm eklenmiştir. Dönem Başkanı İngiltere’nin AB Konseyi ülkelerinin onayı ile bu maddenin Türkiye aleyhine yorumlanamayacağına ilişkin beyanın ise ne kadar geçerli ve yeterli olduğu kuşkuludur.

Bunların ötesinde, Müzakere Çerçeve Belgesi’nde müzakerelerin ucunun açık olması, müzakerelerin askıya alınabilmesi, Kıbrıs Rum Kesimi’ni tanıma anlamına gelen Kıbrıs’la ilişkilerin normalleştirilmesi, uzun geçiş dönemleri, derogasyonlar, özel düzenlemeler ya da kalıcı koruma hükümleri konulması, serbest dolaşımın kısıtlanması gibi birçok olumsuzluklar korunmuştur.

17 Aralık Zirve Kararları, Ek Protokol’e eklenen AB karşı deklarasyonu ve Müzakere Çerçeve Belgesi’nde yer alan dayatmalara, uzun müzakere döneminde tek tek uymamız istenecektir.

Sonuç olarak, AKP Hükümeti iş başına geldiği günden bu yana AB ile ilişkiler ve Kıbrıs konusu başta olmak üzere hemen her alanda sürdürdüğü teslimiyetçi politikaları, dün verdiği yeni ödünlerle daha da pekiştirmiştir.

3 Ekim’in ertesinde bugün açıkça görülüyor ki; eğer Hükümet bu politikasında değişikliğe gitmez ve TBMM de Ek Protokol’ü onaylarsa Türkiye fiilen Kıbrıs Rum Kesimi’ni Kıbrıs’ın tümünün temsilcisi olarak tanımak zorunda kalacak, Kıbrıslı Türkler’in bağımsızlığı ve özgürlüğü, Türkiye’nin Kıbrıs üzerindeki hakları feda edilecektir.

Kuşku yok ki, Rumlar’ın dayatmaları bundan sonra daha da artacak; Avrupa Parlamentosu’nun son kararında da yer alan Türkiye’nin askerlerini Kıbrıs’tan çekmesi, Türkiye’den Kıbrıs’a gidenlerin geri döndürülmesi dahi gündeme getirilebilecektir.

Türkiye tüm engelleri aşıp tam üye olsa bile, AKP Hükümeti’nin bu yaklaşımı ile derogasyonlar, özel düzenlemeler ve kalıcı koruma hükümleri ile ikinci sınıf bir üye olma riskini taşımaktadır.

Ne yazık ki, AKP Hükümeti’nin teslimiyetçi politikalarıyla Türk halkı böylesine küçültücü bir duruma düşürülmüştür.

Oysa, DSP’nin başında bulunduğu 57. Hükümet döneminde, 10-11 Aralık 1999 Helsinki Zirvesi’nde Türkiye’nin diğer adaylarla “eşit koşullar”da üyeliği hedeflenmiş, Kıbrıs’ın dahi “önşart” olmadığı vurgulanmıştı.

Bütün bunlar açıkça gösteriyor ki, 3 Ekim, kesinlikle  bir “zafer” değil, sorunların çözümünün sonraya bırakıldığı bir başlangıçtır.

Öte yandan, dün AKP Hükümeti’nin Türkiye’nin en önemli devlet sorunlarından biri olan AB ile ilgili çalışmaları parti genel merkezinden yürütmesi, devletin saygınlığı konusunda ne kadar özensiz olduğunu, adeta bir padişahlık anlayışı içinde hareket ettiğini çok açık olarak bir kez daha ortaya koymuştur.

Ayrıca, Müzakere Çerçeve Belgesi ile ilgili hazırlıklar son güne bırakılarak, kamuoyundan, Türk siyasî çevrelerinden ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’nden kaçırılmış; Türk halkı tam bir oldu-bitti ile karşı karşıya bırakılmıştır.

 

 



Arkadaşına Gönder   Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
  Toplam yorum 0   Onay bekleyen 0  


Yorumunuz editörlerimiz tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

  Bu kategorideki diğer haberler


BAYKAL:"ERDOĞAN SEVİNCİN GEREKÇESİNİ GÖSTERİN DE BİRLİKTE SEVİNELİM"

ERDOĞAN: 'ÖNEMLİ BİR KAVŞAKTAN ALNIMIZIN AKIYLA DÖNDÜK'

TBMM ÇALIŞMASINA RAMAZAN AYARI
»  ERDOĞAN:"ATTIĞI İMZALARI İNKAR EDENLER VAR"
»  BALANDI, ANAP'TA DA İL BAŞKANINI YEDİ!
»  KONYA MİLLETVEKİLLERİNDEN HAKEMLERE 'TETİKÇİ' SUÇLAMASI
»  MHP'DEN ERDOĞAN'A JET YANIT
»  BAHÇELİ'DEN HÜKÜMETE GÖZDAĞI
»  MHP'LİLERİN MİTİNG COŞKUSU
»  SARIGÜL, BAYKAL'I EVİNDE VURMAYA HAZIRLANIYOR
»  ERDOĞAN, KIZILCAHAMAM'DA PEMBE TOBLO ÇİZDİ
»  BAŞBAKAN ERDOĞAN AVUSTURYA BAŞBAKANI İLE GÖRÜŞMÜŞ
»  ABDULLAH GÜL: AB SORUNU TÜM CİDDİYETİYLE ORTADA"
»  VEKİLLERİN DANIŞMAN HÜLLESİ!!!
»  "MAKAMIMA GELİN HERŞEYİ ANLATAYIM" İSTİFASI
»  BAŞBAKAN'I SAVUNMAK MİLLİ EĞİTİM BAKANI'NA KALDI
»  'MAKAMIMA GEL ANLATAYIM" İSTİFASI!
»  ERDOĞAN AB'YE SERT ÇIKTI
»  BAYKAL:''MÜZAKERELER İÇİN HEP BİRLİKTE ÇALIŞACAĞIZ''
»  AKP, KIZILCAHAMAM'DA KAMPA GİRİYOR
»  KİM PARTİ DEĞİŞTİRDİ,HANGİ PARTİYE GEÇTİ?
»  "BU MECLİS'İN SUYU MU ÇIKTI?"
»  AKP'DEN, 'İSLAMCI FAŞİST' SUÇLAMASINA YANIT
»  ANAP, 18 OLDU... GRUP KURMA SAYISINA ULAŞMAK İÇİN İKİ MİLLETVEKİLİ KALDI
 
  ÇOK OKUNANLAR
  YAZARLAR

 
EMİN VAROL
 
GAZETEC? ACI S?YLER !

 
Ercan Deva
 
Hatalar Zinciri ve Ortak Akıl

 
MURAT ŞAHİN
 
Matematik Ucuzlugu

 
Cahit Saraçoğlu
 
100 Milyar Liralık Destek Alacaklar
  ÇOK YORUMLANANLAR
  ANKET
Cumhurbaşkanlığı Seçimerinde Kim Kazanır?
Recep Tayyip Erdoğan
Kemal Kılıçdaroğlu
Muharrem İnce
Diğer
 Sonuçları göster   
 
 
RSS

Add to Google
Medya Spot'ta yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz.  Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Medya Spot sorumlu tutulamaz.