Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, 'Mesai saat 6'da başlasın ki, günışığından daha fazla yararlanıp enerji tasarrufu yapalım' dediğinde kendisine şöyle bir mesaj atmıştım, 'O saatte uyanıp işe başlamam imkansız. Kesin işsiz kalırım. Lütfen yapmayın!' Ertesi sabah uyandığımda, telefonumda iki mesaj vardı. Birincisi saat 06.00'da atılmıştı, Bakan Yıldız şöyle diyordu: Özlem Hanım konunun önemine binaen bu saatte yazmayı uygun gördüm' İkinci mesajda ise, 'Hala uyuyorsunuz herhalde!' yazıyordu. Esprili ve güne erken başlayan Bakan'a 'erken mesai' konusunu hiç açmadım gündeme ilişkin konuları sordum...

- Meclis komisyonunun 'Cumhurbaşkanı Gül'ün görev süresi 7 yıldır ve ikinci kez aday olamayacak' demesi tartışmayı bitirdi mi?

Rakamlarla uğraştığınız her konu tartışmaya açıktır. Başbakanımız bu konuya noktayı koymuştu. Bence tartışma bitti.

- Gül ile Erdoğan arasında rekabet olduğu ve AK Parti'nin bölünebileceği senaryoları ne kadar doğru? Muhalefette de böyle beklenti var...

Kendi doğrularını koymak, doğrularını söylemek yerine varlığını iktidarın arasındaki, sözde ayrılıklara bağlamış muhalefetin bu hali, acziyet ifade ediyor. AK Parti her zaman olduğu gibi bu konuda bütünlüğünü muhafaza edecektir. AK Parti, kendi içindeki ahengin, ülkenin istikrarı için ahenk olduğunun bilincindedir.

- Gül ile Erdoğan arasındaki gönül birliği ayrışmaya izin vermez mi diyorsunuz?

Her ikisinin de makamlarla ilgili konuları aştığını görüyoruz. Kaygı ve endişeleri olmayan iki kişidir onlar. 'Nasıl ülkeye daha fazla hizmet ederiz?'i düşünürler. Onlar arasındaki ahenk bütün bu tartışmaların üstündedir. Muhalefetin de bu ahenk şemsiyesinin altına girmesinde fayda var. AK Parti'nin başarısının sırrı, doğru yaptıkça güçlenmesi, güçlendikçe doğru yapma kapasitesinin artmasında saklıdır.

HÜKÜMET ÜSTÜ GÜÇ YOK

- İlker Başbuğ'un Yüce Divan yerine Özel Yetkili Mahkemece tutuklanmasını, 'Yürütmeye gözdağı' diye yorumlayanlar, 'Cemaat operasyonu' diyenler var. Hükümetin üzerinde bir güç var mı?

Böyle bir yoruma kesinlikle katılmıyorum. Ne kimse bir yeri ele geçirmiştir ne de yasama yürütme yargının tek bir güç olduğunu kabul eden birtakım güçler vardır. Bunlar ayrı güçlerdir. Ne yargıda siyasallaşma söz konusudur ne de hükümetten farklı bir yönetim vardır! Bunu bizden önce yapanlar oldu. Bir Bakan çıktı dedi ki, 'Kendi partililerimi işe almayacağım da MHP'lileri, RP'lileri mi alacağım?' Asıl tehlikeli olan budur.

- CHP lideri hakkındaki fezlekeyi doğru buluyor musunuz?

CHP tarafından fezlekenin kutsallaştırılmasının kendi iç argümanı olduğunu görüyorum. İç politikalarını yönetmek adına bunu kullanıyorlar.

- Kılıçdaroğlu'nun düşünce özgürlüğü kapsamında değerlendirilemez miydi?

Kalkıp hukuka karşı maksadını aşan ifadeler kullanırsanız o zaman herkes kendi sınırlarını kendisi çizmeye kalkar. Aynen Sayın Genelkurmay Başkanı'na küçültme amaçlı onbaşı ifadesinin kullanılması gibi. Hukukun saygınlığını korumak lazım.

HES KARŞITI ELEKTRİK TÜKETİMİNİ AZALTSIN

- AKŞAM'dan Esin Gedik, tüketicilerin faturalarda belirtilen kayıp-kaçak parasını ödemeye isyan ettiğini yazdı.

Tüketiciler tüm kalemleri açıkça görsün diye bu uygulamayı yapmıştık. Tek fark şu, faturanın içinde açıkça gösterilmeli mi gösterilmemeli mi?

- Gösterilmemesi yönünde bir görüş var.

Gösterilmeyebilir.

- Ne ödediğini bilmek tüketicinin hakkı değil mi?

O zaman gösterilmeli. Şu anda gösteriyoruz. Kayıp- kaçağı 2015'e kadar yüzde 9'lara düşürme garantisi verdik.

- Kayıp-kaçak sona erse Hidroelektrik Santrallara (HES) gerek kalmayacak...

Birini yapmak diğerini yapmaya mani değil. Hem kayıp kaçak azaltılacak hem HES'ler yapılacak.

- Ya insanlar yaşadıkları yerde HES istemiyorsa? Bu hak değil mi?

İyi niyetli bir kısım vatandaşlarımızı tenzih ederek söylüyorum, tencere tava çalanlar var ya hani. Bir kısmının da spekülatif davrandığı kanaatindeyim. Bu arkadaşlarımız bilsin ki her yaptırmadığımız HES bize doğalgaz olarak geri döner. Ben çevreye saygılı iş yapılmasından yanayım. HES yaptırmam. (AKŞAM)