|
 |
 |
|
DOLAR |
38,7612 |
 |
|
 |
EURO |
43,6459 |
 |
|
 |
IMKB |
9.391,000 |
 |
|
 |
ALTIN |
4.143,630 |
 |
|
|
|
Şehir Seçimi

|
|
|
|
|
 |
|
|
|
 |
|
"CHP'YE YÖNELİK SÖZLERİM YANLIŞ ANLAŞILDI"
|
 |
 |
 |
|
|
Türk siyasetinde 'Hikmet Abi' olarak bilinen Hikmet Çetin, CHP'nin seçimlerde halka ulaşamadığını belirterek 'AK Parti merkez sağa oturdu. Merkez sol ise boş' diyor. Yeni bir oluşum peşinde olmadığını kaydeden Çetin, CHP'de bir şeyler olacaksa bunun yukarıdan değil halktan olması gerektiğini vurguluyor |
|
|
 |
|
|
|
|
 |
Nuray Başaran / Referans Gazetesi
O, yıllarca çok zor bir alan olan siyasetin içinde mücadele verdi. Ancak dünya üzerinde olur mu bilemem ama Türk siyasetinde eşi olmayan bir ilki başardı: Mücadele sırasında karşı taraftaki herkes için aynı zamanda ortak anlaşma noktası ve üzerinde uzlaşılan kişi oldu. Bu nedenle Türk siyasi tarihine “Hikmet Abi'' olarak geçti. Uzun yıllar Türkiye’nin siyasi kriz dönemlerinde ilk akla gelen kişiydi ve artık siyaset tarihimiz onu “Hikmet Abi Formülü'' olarak yazmayı çoktan kabul etti. Sadece iç siyasette değil, dış dünyada da uluslararası platformda barış adına aranan kişiler arasında yer aldı. Nitekim Ortadoğu’nun yangın yerine dönüştüğü dönemde, NATO çerçevesinde Afganistan’a gönderilen en önemli görevliydi Çetin. Uzun süredir, siyasi çatışmalar içerisindeki Türk siyasetinde 22 Temmuz seçimi öncesi ve sonrasında olabilecekleri, çatışma noktalarını, eksikleri ve önerileri "siyasetin Hikmet Abisi"ne sorduk. Kuşkusuz Hikmet Çetin siyasi değerlendirmelerin yanında, Türkiye’nin önümüzdeki döneminin çok kritik olduğuna dikkat çekip, her konuda “siyasi uzlaşı'' istedi.
AK Parti'nin başarısının sırrı size göre ne? Bu seçim kampanyası benim izleyerek geldiğim seçim kampanyaları arasında düzeyi en düşük olan hırçın ve kavgalı bir kampanyaydı. Bu hırçın üslup düzeyi kamplaşmaya, kutuplaşmaya doğru götürüldü seçim kampanyası boyunca. AK Parti'ye karşı "CHP ve MHP kamplaşması" gibi bir kamplaşma da oldu.
CHP ve MHP’nin seçim kampanyasındaki başarısızlıklarını da aslında anlatmak gerekiyor. CHP’nin başarısızlığı da var. Çünkü MHP bilinen geleneksel normal oyunu aldı. Muhalefet partileri sorunlara karşı, halka "biz çözeriz" inandırıcılığıyla ortaya çıkamadı.
CHP’nin halktan koptuğu eleştirisi var. AK Parti'nin halka ondan daha yakın olduğu söylendi. Tabii ki. Örneğin bu, seçim sonuçlarına bakıldığı zaman net görülüyor. CHP kıyılarda özellikle bölgesel parti haline geldi. Alternatif demek Türkiye’nin bütün coğrafyasını kucaklamaktır. CHP bölgesel parti haline gelmiştir. MHP de. Neredeyse Sivas’ın doğusunda yok. Bir sosyal demokrat partinin bütün tabanı AK Parti'ye kaydı. Çok ilginç tarafı AK Parti bütün Türkiye’de var.
K Parti bir merkez partisi oldu denebilir diye düşünüyorum aldığı oyla... Ben ona meşruiyet demiyeyim, adaletsizlik vardı. Bundan önceki seçimde de meşruydu. O adaletsizlik yüzde 10 barajından kaynaklanıyor. Şimdi yüzde 10 barajına karşın bu seçimde yüzde 85-87 temsil var o zaman yüzde 10 barajın anlamı kalmadığı bir defa ortaya çıktı. Yüzde 10 dünyada örneği olmayan baraj sistemi, bu seçim de gösterdi ki yüzde 10’un bir anlamı yok. Ben yüzde 5 normal diye görüyorum. Şimdi yüzde 47 oy alan bir parti artık merkez partidir.
Dünyadada sol partiler iktidara geliyor. Yıllardır yüzde 30 sol oydan bahsederiz. Bu seçimde gördük ki yüzde 30’luk bir rakam da yok? CHP'nin bu seçimde avantajları o kadar yoğundu ki, bir kere tek seçenek olarak girdi. DSP destek oldu, Murat Karayalçın seçime girmedi. Ankara, İstanbul, İzmir’de milyonlar sokağa döküldü. Bunlara karşın meydanlardaki kalabalık oya tahvil edilmedi, çünkü inandırıcı olmadı, bir proje de sunulmadı. Şimdi bu seçimlerden arta kalan gemi, saat, ip vs. Seçim bir süreçtir. AK Parti çağdaş yöntemler uyguluyor. Birçok kişinin evinde Sayın Başbakan'ın telefon konuşmaları var. Bu iktidar döneminde bazı şeylerin de seçimlere yansımadığı görüldü. Örneğin Güneydoğu'daki insanlar, muhalefetin hemen Irak’a girilsin çağrılarını benimsemedi. Özet olarak şimdi merkez sağ bence oturmuştur. Merkez sol boştur. Bugünkü politikalarla, CHP’nin alternatif olamadığı ortadadır.
Siyaset bana göre vahşi bir ortamdır. Ama siz herkesin Hikmet Abisi olmayı başardınız. Hikmet Abi olmak nasıl bir şey? Valla Afganlara sorun, Afganlar da diyor...
Yarın dünyanın da Hikmet Abisi olursunuz hatta bir de Hikmet Abi Formülü, Hikmet Abi Modeli konuşuluyor, bu nedir? Bilemiyorum, aslında hoşuma gidiyor ama kendim hakkımda konuşmam zor. Taksiye binerken taksi şoförünün bana Hikmet Abi demesi hoşuma gidiyor.
Siyasete girildiğinde de bu formül konuşuluyor... Ben siyaseti hiçbir zaman kavga diye görmedim. Bir şey söylerken hep empati yaptım. Bu da ister istemez daha olumlu bir yapı içerisine getiriyor. İnsanlar bazı politikacıları aştı, ben halkın bugün politikanın önünde olduğuna inanıyorum.
Siz Deniz Baykal'la ilgili bir çıkış yaptınız ve bu da akıllara Hikmet Abi Formülü mü sorusunu getirdi. Bu yepyeni bir oluşum mu? Hayır. Bir şey olacaksa bu yukarıda olmaz, halkta varsa bu istek birileri mutlaka yapar. Ben o değerlendirmeye giderken açık söyleyeyim basın falan olduğunu bilmiyordum; yani bir araya gelip bir değerlendirme yapılacak diye biliyordum. Biraz beklemediğim bir ortamda buldum kendimi. O ortamda kendi aramızda yapılan değerlendirmeyi, yani belki biraz amacı aşan ifadeler de oldu ama.
Amacı aşan ifadelerden kastınız nedir? Aynı düşünceyi, daha ılımlı çok daha makul bir şekilde söyleyebilirdim. Benim de sevmediğim bir üsluptu ama o ortamın verdiği bir gerginlikti.
O rahatsızlıktan sonraki gelişmeler devam ediyor. Ne bekliyorsunuz orada? Ben şu anda bir girişim içerisinde değilim. Bana halktan da tepkiler geldi; neden yapmıyorsunuz, niye ifade etmiyorsunuz diye.
Çünkü siz hâlâ CHP’nin bir üyesisiniz. Evet, bir de şu an da Meclis'te benden daha etkili bir CHP üyesi olan zannediyorum bir kişi var: Ali Kılıç. Onun dışında ben hepsinden üstünüm CHP'de. CHP’nin bütün kademelerinde görev yaptım.
Eskisiniz ama artık eskiler gitmeli dediniz? Eskiler değil. Eski olabilirsiniz ama yenilikçi ve değişimci olursunuz. Genç olabilirsiniz ama yenileşmeye ve değişmeye kapalı olabilirsiniz. CHP tarihte en yüksek oyunu 1977’de aldı. Neden? Değişim önerileri getirdi. 2000'de de Tayyip Erdoğan çıktı yenilikçi program, yeni isim ve yeni kadroyla yeni olarak çıktı.
CHP’de şimdi Sarıgül’ün çıkışları var, bunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Şimdi ben o konulara girmek istemiyorum. O bir muhalefet başlatmış yıllar önce, bundan önceki kurultayda aday olmuş, partiye davet edilerek büyük bir törenle partiye girmiş, Şişli Belediye Başkanı olmuş. Önceki kurultaydan beri muhalefetini açıkça yürütüyor.
Siyasi tarihimize baktığımızda yeni bir parti iki dönem gücünü koruyor. Bu açıdan AK Parti’nin yeni dönemini nasıl görüyorsunuz? Ben eğer büyük bir hata yapmazlarsa sorun olmaz diye düşünüyorum. Merkez sağda güçlü partidir. Merkez sağa talip olanların, birincisi, bunalıp büyük hatalar yapması gerekir, iki, iktidarın hatalar yapması gerekir. Her iktidar yıpranır, bu çok normal. Bir de ortaya çıkacak insanların değişip yeni şeyler söylemesi gerekiyor.
AK Parti 46,6’la 23 Temmuz sabahı ortaya çıktığında cumhurbaşkanlığı konusunda sorun olmayacağını düşünmüştü herkes. Ancak Genelkurmay Başkanı'nın hem 12 Nisan açıklamasını hem de 27 Nisan bildirisini hatırlatması yeniden kafa karıştırdı. Aslında bana göre kafa karıştırmadı. Yani o duyarlılıklar kaybolmadı. O duyarlılıklara dikkat etmek gerekir.
Sayın Abdullah Gül adayım veya aday değilim demedi. Milli iradeden söz etti ancak Genelkurmay'ın açıklamaları da var. Şimdi o duyarlılık ülkeyi seçime götürdü. Seçime götüren duyarlılık konusunda aynı şekilde devam etmek yani bu kişiye doğru ya da yanlış anlamında demiyorum. Aslında Sayın Başbakan o konuda dikkatli davranıyor, bir ısrarı olmuyor benim bildiğim kadarıyla. Cumhurbaşkanlığı seçimine bırakılan yerden başlamak aslında duyarlılığa dikkat etmemek anlamına geliyor, bu kesinlikle kişiyle ilgili değildir. Sayın Gül benim dostum, çok eski arkadaşım. Ortaya o duyarlılık 12 Nisan, 27 Nisan, Anayasa Mahkemesi kararı vs erken seçime götürmüş, bıraktığı yerden başlamak, çok rahat bir çoğunlukla gelmiş toplumun desteğini almış bir parti için bence çok da gerçekçi olmayabilir.
Beklentiniz nedir bu süreçle ilgili? Ben aslında Başbakan'ın seçim akşamı yaptığı çok olumlu konuşmanın ortaya attığı düşüncenin sonunda geçerli olacağına inanıyorum. Yani bir uzlaşma. Demokrasi sadece sayı değildir. Hele bir de cumhurbaşkanlığı gibi makam söz konusuysa, o makamın özelliğinden de kaynaklanan bir durum var. Bütün verilen iyi mesajların, diyalog çağrılarının sınavı cumhurbaşkanlığıdır.
Peki AK Parti uzlaşmazsa ne olur? Yani tabii ki seçilirsiniz, seçer. Bazı partiler oy vermese de katılacaklar, 367 polemiği olmayacağı anlaşılıyor. Ama bu konu kısa dönemli değil. Türkiye'de rahat döneme girildi, o rahat dönemin gerektirdiği rahatlığı toplumun tüm kesimlerine vermesi lazım AK Parti’nin. O milyonlar meydanlara gittiğine göre, o insanların bazı kaygıları var, o kaygıları gidermek iktidarın görevidir. Bütün bunların aslında bence başlangıcı cumhurbaşkanlığı seçimidir.
Washington Times'ta çıkan bir makaleden sonra tekrar sınır ötesi bir operasyon ve PKK ile mücadelenin ne şekilde olacağı maalesef gündemimize geldi. Burada ne görüyorsunuz? Şimdi Türkiye’nin aslında parlamentonun önündeki birinci konu cumhurbaşkanlığıdır. Uluslararası ilişkiler bakımından da en önemli konu Kuzey Irak ve PKK'dır. Bunun önemi çok yönlü olmasından da kaynaklanıyor. ABD ile de Arap ülkeleriyle de ilişkileri etkiliyor.
Bir de son dönemde PKK’nın El Kaide ile bir bağlantısı olduğu söz konusu... Terör her yerde her türlü bağlantıyı yapar, bunu Afganistan’dan biliyorum. Türk-ABD ilişkileri özellikle 1 Mart tezkeresinden beri oldukça geriledi. ABD karşıtlığı giderek arttı. Bunu etkileyen olaylardan biri, ABD'nin Kuzey Irak’ta PKK konusunda yeterli önlemleri almadığı şeklinde. Umarım Türkiye’nin müdahalesine gerek kalmadan bu konu bir çözüme bağlanır. Müdahale Türk-ABD ilişkilerini çok fazla etkileyen bir hal. Çünkü nihayetinde orası ABD'nin işgalinde bir yer. Müdahale kaçınılmaz hale geldiğinde elbette ki yapılır. Bunu yaparken de bu haklılığı NATO’ya, AB’ye çok iyi anlatmalı.
NATO’nun PKK'ya karşı bir kararı olabilir mi? Zaten var. NATO daha önce PKK’yı terör örgütü arasında saydı. NATO’nun bunun üzerinde bir şey yapması görülmüyor. Türkiye’nin başvurması durumu belki olabilir. O da şöyle olur: Türkiye tehdit altında ve bu tehdit dışardan kaynaklanıyor. Ve NATO’yu devreye sokmak isteyebilir. Ama Türkiye’nin böyle bir talepte bulunacağını da sanmıyorum. Şu an konu ABD'nin işgali altındaki topraklarda olduğu için ABD ile ilgilidir. ABD'nin müdahaleye gerek kalmadan adım atmasında büyük yarar var.
Meclis'te ilk defa DTP ile karşı karşıyayız. Siz Kürt kökenlisiniz. Alacağım cevabı az çok biliyorum ama sizin için Türkiye’de gerçekten Kürt sorunu var mı? Ben bu konuya çok girmek istemiyorum. DTP’lilerin Meclis'e girmesini olumlu bir adım olarak görüyorum. Fakat nasıl kullanacaklarına da bağlı. Başlangıçta önyargılı olarak bunlar kötü olur bunlar iyi olur demeden, bu partinin bu şansı iyi kullanması lazım. Güneydoğu halkının da yararı oradadır. Terör örgütüyle ilgili bir bağlantı izlenimi varsa bunu gidermek önce onlara yakışır. Onların içinde bir kısmının deneyimleri geçmişten gelen deneyimleri var, Ahmet Türk gibi Sırrı Sakık gibi. Onlara özellikle büyük görev düşüyor.
Peki sizce Türkiye'de Kürt sorunu var mı? Yani ismine ne derseniz deyin, ama insanlar eğer böyle düşünüyorsa bunu gidermek lazım. Eğer bölgenin insanları sorunları olduğunu düşünüyorlarsa, onu da gidermek lazım. Nedir istekleri o da şimdi çok açık değil.
GELECEĞE DAİR VERİLMİŞ KESİN BİR KARARIM YOK
Afganistan'da iki seneye yakın kaldım. Oradan artık aktif siyaset yapmayı düşünmeyerek geldim. Ama insanlar ne hakkınız var diye çok sordular. Ancak öyle bir kavganın içerisinde, o kadar çok yoruldum ki keşke gelmeseydim diye de düşündüm. Açıkçası yani bir süre daha kalsaydım belki daha da iyiydi. Bugünkü düşüncem olsa daha da fazla kalırdım. Benim şu anda şunu yapacağım diye bir düşüncem aktif olarak yok. Ama ülkeme karşı hep sorumluluk hissediyorum, acaba ben üzerime düşen görevi yapıyor muyum diye. Benim kaybedecek hiçbir şeyim yok, ben her türlü görevi geride bıraktım, her türlü görevi de yaptım. Çok az kişinin geçtiği aşamalardan geçtim. Türkiye’de olmamış bir şeyi de yaptım, ülkemi dışarıda çok iyi temsil etmeye çalıştım NATO adına. Hepsini geride bıraktım acaba yeter mi diye de soruyorum kendime, şimdilik bazen yeter diyorum, otur bunları yaz diyorum. Bakacağım şu anda kesin bir kararım yok. Hikmet Çetin kimdir?
1937'de Diyarbakır'ın Lice ilçesinde doğan Hikmet Çetin, 1960'ta Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi İktisat ve Maliye Bölümü'nden mezun oldu. 1977'de CHP'den parlamentoya girdi ve 1978-1979'da Başbakan Yardımcısı oldu. 1987'de SHP'den yeniden Meclis'e giren Çetin, 1991-94 döneminde Dışişleri Bakanı oldu. 1995'te 7 ay CHP genel başkanlığı yaptı. 2004-2006 döneminde NATO'nun Afganistan'daki Kıdemli Sivil Temsilcisi görevini üstlendi.
 |
|
|
|
 |
|
|
Toplam yorum |
0 |
|
Onay bekleyen |
0 |
|
|
 |

Yorumunuz editörlerimiz
tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır. |
|
|
|
 |
Bu haber henüz yorumlanmamış...
|
 |
|
 |
Bu kategorideki diğer haberler |

|
|
|
|
|
|
 |
|
|
ÇOK OKUNANLAR |
 |
 |
-
|
 |
 |
|
Hazine ve Maliye Bakanlığı'ndan paylaşılan verilere göre, Hazine'nin faiz ödemeleri nisan ayında ... |
 |
|
 |
 |
|
İstanbul Şişli'de, Büyükdere Caddesi üzerindeki Çalık Holding binasında 9 Mayıs saat 14.30’da dehşet yaşandı. |
 |
|
 |
 |
|
ABD'de, Filistin'e destek verdiği gerekçesiyle haftalardır gözaltında tutulan Tufts Üniversitesi ... |
 |
|
 |
 |
|
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, PKK'nın kongre toplantısına ilişkin "Anlaşılan bir müddet daha örgütün ... |
 |
-
|
 |
 |
|
Fenerbahçe, Süper Lig'in 35. haftasında rakibinin bir penaltıdan yararlanamadığı maçta Rams Başakşehir'i ... |
 |
|
 |
 |
|
Eski Cumhurbaşkanı yardımcısı, şimdiki AKP milletvekili Fuat Oktay’ın eski eşi, ziraat mühendisi ... |
 |
|
 |
 |
|
İmamoğlu'nun uluslararası X hesabına getirilen erişim engeline tepki gösteren CHP'li Ali Mahir ... |
 |
|
 |
 |
|
Yüksek değerlerdeki sıcaklıklar hafta sonu ve gelecek hava yerini soğuk ve yağışlı havaya bırakacak. ... |
 |
-
|
 |
 |
|
Ardı arkası kesilmeyen telefon dolandırıcılığı vakalarına bir yenisi daha eklendi. Bazı radyo ve ... |
 |
|
 |
 |
|
Sırrı Süreyya Önder'in cenazesinde tokatlı saldırıya uğrayan CHP Genel Başkanı Özgür Özel'e Yılmaz ... |
 |
-
|
|
|
 |
|
 |
 |
YAZARLAR |
 |
|
 |
|
 |
|
 |
|
 |
 |
 |
ÇOK YORUMLANANLAR |
 |
 |
-
|
 |
 |
|
ABD'de, Filistin'e destek verdiği gerekçesiyle haftalardır gözaltında tutulan Tufts Üniversitesi ... |
 |
|
 |
 |
|
Hazine ve Maliye Bakanlığı'ndan paylaşılan verilere göre, Hazine'nin faiz ödemeleri nisan ayında ... |
 |
|
 |
 |
|
Eski Cumhurbaşkanı yardımcısı, şimdiki AKP milletvekili Fuat Oktay’ın eski eşi, ziraat mühendisi ... |
 |
|
 |
 |
|
İstanbul Şişli'de, Büyükdere Caddesi üzerindeki Çalık Holding binasında 9 Mayıs saat 14.30’da dehşet yaşandı. |
 |
-
|
 |
 |
|
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, PKK'nın kongre toplantısına ilişkin "Anlaşılan bir müddet daha örgütün ... |
 |
|
 |
 |
|
Fenerbahçe, Süper Lig'in 35. haftasında rakibinin bir penaltıdan yararlanamadığı maçta Rams Başakşehir'i ... |
 |
|
 |
 |
|
Sırrı Süreyya Önder'in cenazesinde tokatlı saldırıya uğrayan CHP Genel Başkanı Özgür Özel'e Yılmaz ... |
 |
|
 |
 |
|
Yüksek değerlerdeki sıcaklıklar hafta sonu ve gelecek hava yerini soğuk ve yağışlı havaya bırakacak. ... |
 |
-
|
 |
 |
|
Ardı arkası kesilmeyen telefon dolandırıcılığı vakalarına bir yenisi daha eklendi. Bazı radyo ve ... |
 |
|
 |
 |
|
İmamoğlu'nun uluslararası X hesabına getirilen erişim engeline tepki gösteren CHP'li Ali Mahir ... |
 |
-
|
|
|
 |
|
 |
 |
ANKET |
|
 |
 |
|
|
|
|
 |


 |
Medya
Spot'ta yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden
kullanılamaz. Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan
haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması
durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır.
Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait
yazılardan dolayı Medya Spot sorumlu tutulamaz. |
 |
|
|
|