Günün Haberleri   |   Giriş sayfam yap   |   Favorilere ekle   |   Künye   |   İletişim   |   Sitene haber ekle


 
DOLAR
39,2423
EURO
44,6905
IMKB
9.487,000
ALTIN
4.176,780
 
Hava Durumu ANKARA
15 / 30 C°
Değiştir
 
     
 
Medya Spot Google
 
 
 Ana Sayfa  Gündem   Ekonomi   Dünya   Yaşam   Medya   Spor   Magazin   Polis Adliye 
 
"DELİKANLI PSİKOLOJİSİ"!!
 DELİKANLI PSİKOLOJİSİ !!
 
Taşgetiren, "İnsan, iktidarda zamanla göremez hale gelebiliyor. Sistem körlüğü olur zaman zaman. İktidar, çevrenizde yaptıklarınızı hep onaylayan bir kesimin oluşmasına müsaittir" diyor
 
31.3.2005 - 07:50
Bazı açıklama ve tepkileri nedeniyle, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın bugünlerde kızgın olduğu yorumları yapılıyor. Yeni Şafak Yazarı Ahmet Taşgetiren de bir yıl arayla yazdığı 2 yazıyla Erdoğan'ın bu ruh halini eleştirdi, yer yer nasihatte bulundu. Geçen yılki, "Tayyip Bey Bu Değil" başlıklı yazısında tabanının sesini hatırlattı.
"Karizma denen şeyi ona fukara sofralarında diz kırıp oturması ve dualarla uğurlanması kazandırdı" hatırlatmasında bulunan Taşgetiren, "Ben azarlamaları yadırgıyorum. O öfkeli tonlamaları duyduğumda, içimde bir şeylerin ezildiğini hissediyorum..." dedi. Taşgetiren, birkaç gün önce yazdığı "Gözyaşı ve Öfke" başlıklı yazıda da, Erdoğan'ın; son dönemde gösterdiği tepkileri "şık" bulmadığını vurguladı. Taşgetiren'le Erdoğan'ın tepkileri üzerine konuştuk:

MEHMET GÜNDEM: "Gözyaşı ve Öfke" diye bir yazı yazdınız. Erdoğan'ın bazı davranışlarının şık olmadığını ifade ediyorsunuz. Bunlar bir eleştiri mi, koruyucu yanı olan uyarılar mı?
AHMET TAŞGETİREN: Salt eleştiri değil. Ben Tayyip Bey'in ve kadrosunun hizmet edebileceğini düşünüyorum. Uyarı nitelikli bir yazı o. Yıpratılması gerektiğini düşünmüyorum Erdoğan'ın ve o kadronun.

Erdoğan ve kadrosu hata yapmadan, dışarıdan kolay kolay yıpratılabilir bir yapıda mı?
Bazı davranışları zaaf olarak algılanırsa yıpratılması daha kolay olur. Kamuoyunun ve ağırlıklı olarak toplumun Erdoğan'a tanıdığı bir kredi var. Nur Vergin dedi ki, eğer dış politikada hata yapmazsa yirmi yıl bu kadro kalır. Genelde beklenti bu. Zaten şu anda alternatifsiz gözüküyor.

Sorun Başbakan Erdoğan'ın çevresi
Bu kadar kalıcı gözüktüğü halde neden Başbakan eleştirilere gereğinden fazla tepki gösteriyor?
Belki de onlar bu tabloyu göremiyorlar. Zamanla göremez hale gelebiliyor insan. Sistem körlüğü olur zaman zaman.

İktidar körlüğü mü bu?
Bir görünmez alan oluşuyor ister istemez. Dışarıdan uyarılara ihtiyaç duyuluyor.

İktidarın kendi doğasının bir sonucu mu bu kuşatılmışlık?
İktidar, aynı zamanda birtakım imkânların, statülerin dağıtılabildiği bir alan. Orası çevrenizde sizin yaptıklarınızı hep onaylayan bir kesimin oluşmasına müsaittir. Eleştiriler azalır. Eleştirilerin, uyarıların olabilmesi için size ne statü, ne maddi bir şeyle bağlı olmayan bir çevrenin bulunması lazım. Belediye başkanlığı döneminde de böyle bir tavsiyede bulunmuştum.

Kadrosu çok genç, onu uyaran yok
"Patlamamayı başarmak başarılı liderliktir" yorumunu da yaptınız.
Patlamamalı. Patlama kontrol dışı bir şey. Başka türlü tepkiler, kızgınlıklar hep zayıf bir insan, zayıf bir lider imajı verecektir. Onlardan sakınmalı.

Tayyip Bey, bu tür tepki ve patlamalarla liderliğini de sorgulanabilir bir zemine mi çekiyor?
Belki bu tür patlamalar da bazılarına göre, liderliğin olmazsa olmazı görülüyordur. Başbakan zaman zaman masaya yumruğunu vurmalı türü bir liderlik tipi de çiziliyor olabilir. Ama benim durduğum yerden, liderin bu tür tepkileri doğru değil. Bunlar olmamalı. Ben, Türkiye'nin daha çok, uzlaşılabilir imajlar aradığını düşünüyorum.

Çevresinde, bu tepkilerin dışarıda nasıl göründüğünü söyleyecek "dostları" yok mu?
O tür dostları bulunsaydı uyarırlardı. Taşgetiren'in yazmasına gerek kalmazdı. Ben anı anına değil, hadiseler birikiyor, mecburen yazıyorum. Çünkü kimse ona söylemiyor.

Siz karşınızda nasıl bir lider Erdoğan portresi görüyorsunuz?
Tayyip Bey'in halkı gerçekten sevdiğini, Türkiye'ye hizmet etmek istediğini düşünüyorum. O his dünyasının böyle bir 'sevdalı insanı' Tayyip Bey'in içinde tuttuğunu düşünüyorum. AKP misyonunun da bu çerçevede çizildiğini düşünüyorum. Türkiye'de de bunun zemini var. Türkiye'nin iktidar süreci de buralardan geliyor. Tayyip Bey bu ana damarı öteki liderlerden belki daha çok bulmuştur. Ama her liderin de bu tür birtakım zayıf tarafları oluyor.

Erdoğan için eksiklik nerede?
En büyük eksikliği, çok genç bir kadro ile gelmiş olması, çok süratli yapılanmış olması ve Refah tabanından geliyor alması. O tepesinde Demokles'in kılıcı gibi duruyor ve üzerinde gerilim oluşturuyor.

'Eleştiri yazma, bana söyle'

Belediye başkanlığı döneminde bir yazınız nedeniyle tartıştığınızı söylediniz. Neydi o günkü konu?
Sanıyorum, şu andaki gibi bir eleştiriydi. Özel Kalem Müdürü Turan Çömez aradı, "Sizi başkanıma veriyorum" dedi. Tayyip Bey, "Her zaman ulaşmanız mümkünken, bu tür düşüncelerinizi niye telefonla söylemiyorsunuz" dedi. Ben, "O tarz bir ilişki yerine sütunumu değerlendirmeyi tercih ediyorum" dedim. Biraz karşılıklı sesler de yükseldi.
Bu tartışma aranızda bir kırılganlığa dönüştü mü?
Hayır. Tayyip Bey, bizimle ilişkisinde samimiyetini kaybetmedi. Bazı uyarıları, 'kulağa fısıldasanız' gibi bir beklenti oluyor. Ben o tarzı pek benimsemiyordum. Kamuya açık eleştirilerin daha yararlı, daha sonuç verici olacağını düşünüyorum. Çünkü söylediklerim benim problemim değil, kamunun problemi. Aramızda halledelim meselesi değil ki, kulağa fısıldayalım.

Başbakan niye bu tür yararsız, zararlı tepkiler veriyor? Bu tür tepki vermeleri iktidarın yükü mü, Tayyip Bey'in kişiliğinin öne çıkması mı tetikliyor?
Son dönemlerde bazı olaylar hükümetin yıpranmasına yol açtı. Hızlı tren kazasından beri bu süreç devam ediyor. Orada bir başarısızlık oldu. Medya, hükümetin yanlış yaptığı kanaatine ulaştı, ama hükümet bedelini ödemedi, direndi. En son hastaneler olayı meydana geldi. Bunlar doğrudan vatandaşla karşı karşıya gelinen hadiselerdi. TCK ile ilgili eleştiriler, SEKA ile ilgili gerilimler, AB ve Amerika ile ilişkilerde problemler...
Eleştiriler karşısında AKP genelde savunmaya geçti. 6 Mart'taki kadın dövülme hadisesinde savunmaya geçmemek lazımdı. Başka yerlerde de oluyor bu tür davranışlar, bu iş bir provokasyondur dememek lazım. Hataları kabul etselerdi onlar da rahat ederdi. Ama yaşadıkları haletiruhiye bir endişeden kaynaklanıyor. Hükümetin icraatlarına ilişkin medyada çok olumlu şeyler gözükmüyor. Sanıyorum, bu durum hükümeti bazı endişelere sevk etti ve orada bir tepki birikimi oluştu.

Becerikli durum yok
Bir patlama mı?
Patlama tarzında ifade etmek daha iyi olur. Daha önce de yazdım, AKP kadroları oturup kendilerini toparlamalı, ne oluyoruz, nereye gidiyorum diye sormalılar. Diyelim ki, hastanelerle ilgili hadise böyle mi organize edilmeliydi? Ortada bir perişanlık var. Ben hiçbir şey yazmasam da, altmış yaşında bir kadının "Bizi kuyruklarda öldürecekler" demesi, bir iktidarı yıpratmak için yeter.
Ben beceriksizlik diye yazmadım, ama ortada bir beceriklilik olmadığı da açık. Tren hadisesinde de, yakını ölen birisinin çığlık atması iktidar için yıpratıcıdır. Öfkeye yönelmemek gerekiyor. Bir karikatüre dava açmak, sizin o konudaki eksikliğinizi kapatmıyor, aksine yeni sorunlar oluşturuyor.

İlişki biçimi polemiğe mi kayıyor?
Polemiğe gidiyor. Siz telafi edemediğiniz bir hatayı, başka biçimde telafi ediyor gibi görünüp üstünü örtüyorsunuz. O da kendilerini yıpratıyor.

Başbakan, Karikatürcüler Derneği'ni ziyaret edip, "Hadi bizi nasıl görüyorsunuz, çizin de görelim, hep birlikte gülelim" der mi?
Bence olmalı. Olur da... Tayyip Bey aslında güçlü. Zayıf bir politikacı olsa bunu yapmaktan endişe edebilir. Ama kendisini güçlü hissediyorsa karikatürcülere, "Hadi birlikte gülelim" diyebilmeli. Bu da toplumda pek çok şeyi rahatlatacaktır. Kendisini en kıyıcı şekilde eleştiren insanla bile oturup Türkiye'yi konuşmalı. Özal bunu yapardı ve hem kendisi çok dost kazandı hem de Türkiye'ye çok şey kazandırdı. Bunu özellikle Tayyip Erdoğan düşüncesinde insanların yapması lazım. Türkiye'deki barışı, birbirini anlama iklimini beslemek için de buna ihtiyaç var. Mesela Başbakan, Emin Çölaşan'la, Bekir Coşkun'la oturup konuşsa, eminim ki ikisinin de kırıcı üslubunda olumlu yönde farklılaşmalar olacak.

Başbakan'a, hiç aklından çıkmamasını istediğiniz bir sözü tablo olarak hediye etseydiniz ne yazardınız?
"Kendin ol..."

Taşgetiren, "Gözyaşı ve Öfke" yazısında şöyle diyordu: "Bence Tayyip Bey'in bir karikatür için tazminat davası açması şık değil. Bence Tayyip Bey'in TÜSİAD Başkanı Ömer Sabancı'nın eleştirileri karşısında 'Benimle uğraşacağına Özdemir Sabancı'nın katilini koruyanlarla uğraş' çağrısı yapması şık değil. Bence Tayyip Bey'in Denktaş'a torunlarının aldığı Rum pasaportunu hatırlatması şık değil. Bence Tayyip Bey'in, çiftçilere 'Yok öyle 25 kuruşa simit' diye çıkışması hoş değil..."

İktidar olgusunu AKP ya da Tayyip Bey zamanla, "Mağrur olma..." deyişini hatırlatacak şekilde farklı mı algılamaya başladı?
Demirel, (Ben, Menderes, Erdoğan) jakoben karakterde insanlarız demiş. Bu hadisede ben onu algılamıyorum. Benim gördüğüm sanki, "başaramıyor" damgası vurulacakmış gibi bir his yaşıyor Tayyip Bey. Erkan Mumcu da ayrılırken, "Bu kadro başaramıyor" tarzı bir eleştiri getirmişti. AKP yola çıkarken Abdullah Gül'e şunu söylemiştim: "Size büyük bir oy yönelişi olacağı gözüküyor. Bu yönelişin arzuladığı çözüm projelerine hazır mısınız? Bu büyük yöneliş hüsranla sonuçlanmasın."
Gül, "Ciddi çalışmalarımız var" demişti. Bu kadronun içinde başarılı olma hırsı var. İktidarın daha üçüncü yılı içinde birkaç olay birden patlayıp ardından da, ne oluyor, acaba hükümet bocalıyor mu, hükümetin gündemi bitti mi gibi bir paniğe kapıldılar. Bu suçlamalar onların imaj yıpranmasını da beraberinde getirdi.

Peki AKP iktidarı ne yaptıklarının farkında değiller mi ki, bu tür sorularla, yorumlarla yıpransınlar, paniğe kapılsınlar?
Eleştiriler üst üste gelince böyle oldu. Bir de Mumcu'dan sonra gelen istifaları da beklemiyorlardı.


Siz, "Kızgınlık bir liderde sağlık alameti olarak gözükmüyor" diyorsunuz. Bundan sonrası için 'sağlık durumu' ne olur?
Böyle gitmemesi lazım. Bu tarz bir ilişki gerilimin devamı demektir. Bu gerilimden hiçbir hükümetin kazançlı çıkması mümkün değil. Ben Tayyip Bey'in böyle sürdürmeyeceğini düşünüyorum.

Tayyip Bey'in riski
İç dünyasında Erdoğan bunları nasıl yaşıyor?
Zannediyorum, iç dünyasındaki hassas yapısı Tayyip Bey'in zaman zaman riski olacak.

Ne tür bir risk?
Daha dayanıklı olmak gerekiyor. Delikanlı psikolojisi Tayyip Bey'i çok etkiliyor. Yani delikanlı kendisine şu sözleri, şu eleştirileri kondurmaz ama siyaset Türkiye'de çamur bir siyaset, her şey oluyor, her şey söyleniyor. Zor bir iktidar Türkiye'nin iktidarı.

Bu tepkiler Erdoğan'ın ne kadar kendi kişiliğini yansıtıyor?
Tayyip Bey, işler normal seyrinde gitseydi, belki bu tür tepkileri ortaya koymayacaktı. Ama üst üste gelince... "Düğmeye basıldı mı?" gibi bir kaygının içerisine de girdi.


Geçen yıl "Tayyip Bey Bu Değil" başlıklı yazınızda, "Karizma denen şeyi ona fukara sofralarında diz kırıp oturması ve dualarla uğurlanması kazandırdı. Bir yükseliş varsa, basamaklarında hep fukara duası olmalıdır. Ben azarlamaları yadırgıyorum. O öfkeli tonlamaları duyduğumda, içimde bir şeylerin ezildiğini hissediyorum..." dediniz. Bugün de benzer bir yazı yazdınız. İhtiyaç tekrar mı ediyor?
Ara ara hatırlatmak gerekiyor, çünkü ara ara patlamalar oluyor. O konuya dikkat etmesi lazım.
O yazıdan sonra Tayyip Bey'in çok olumlu ilişkileri oldu. Son yazıyı yazdığımdan sonra da çok güzel jestlerini görüyorum.
İmaj yapımcılarının, başkan sen iyisin, hoşsun ama şöyle durumlarda da patlıyorsun. Bunlar toplumda yadırganıyor, Ahmet Taşgetiren gibi birisi de içinin ezildiğini hissediyor.
Sen bu garibanlara bağırmayı bırak, daha sağlıklı bir iletişim kur diye hatırlatması gerekiyor.




Arkadaşına Gönder   Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
  Toplam yorum 0   Onay bekleyen 0  


Yorumunuz editörlerimiz tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

  Bu kategorideki diğer haberler


"GİTMEK İSTEYENİ ZORLA TUTMAYIZ"

DEPREM MAĞDURLARINA YARDIMA MECLİS ONAYI...

ERDOĞAN'DAN MİLLİ'LERE KUTLAMA
»  "ABD İLE SORUNUMUZ YOK"
»  AK PARTİ MİLLETVEKİLLERİ, KIZILCAHAMAM'DA TER ATACAK...
»  HANGİ VEKİL NEREDEN SEÇİLDİ, ŞİMDİ NEREDE?
»  BENİMLE UÇAKTA İŞ BAĞLAMAK İÇİN GELİYORSANIZ, BU ÇOK ÇİRKİN!
»  CHP'Lİ 31 MİLLETVEKİLİ: "KESİNLİKLE İSTİFA ETMEYECEĞİZ!"
»  SARIGÜL'DEN BAYKAL'A 100 BİN YTL'LİK TAZMİNAT DAVASI
»  ERKAN MUMCU: "İKTİDAR VE MUHALEFET PANİK İÇİNDE"...
»  ANAP DİRİLME YOLUNDA... ABUŞOĞLU ANAP'A KATILDI
»  SON DAKİKA... AKP'DEN BİR İSTİFA DAHA.. İZMİR MİLLETVEKİLİ SERPİL YILDIZ İSTİFA ETTİ
»  FLAŞ...FLAŞ...FLAŞ... MECLİS'TE OLAYLI İSTİFA
»  HER BEŞ MİLLETVEKİLİ'NDEN BİRİSİ OBEZ!!
»  BU KEZ HEDİYE KABUL ETMEDİ
»  BÜLENT ARINÇ MECLİS'TE FITNESS CENTER AÇACAK !!!
»  YÜCE DİVAN'LIKLAR İÇİN YILDIRIM YASA!!!
»  HAZİNE YARDIMINA JET TIRPAN!!!
»  MECLİS, İSLAMİ HOLDİNG'LERİ ARAŞTIRACAK
»  HAZİNE YARDIMININ KESİLMESİ TEKLİFİ, TRANSFER VEKİLLERİ KIZDIRDI!!
»  AKP'YE İÇERİDEN MUHALEFET!!
»  "BAYRAK KRİZİ BİTECEK, APO KRİZİ BAŞLAYACAK"
»  GÜL:"AKP HÜKÜMETİ KADAR ÇALIŞMIŞ BİR SOL PARTİ GELMEDİ"!!!
»  GÜL:"KIBRIS’TA DEĞİŞİKLİK YOK"
 
  ÇOK OKUNANLAR
  YAZARLAR

 
EMİN VAROL
 
GAZETEC? ACI S?YLER !

 
Ercan Deva
 
Hatalar Zinciri ve Ortak Akıl

 
MURAT ŞAHİN
 
Matematik Ucuzlugu

 
Cahit Saraçoğlu
 
100 Milyar Liralık Destek Alacaklar
  ÇOK YORUMLANANLAR
  ANKET
Cumhurbaşkanlığı Seçimerinde Kim Kazanır?
Recep Tayyip Erdoğan
Kemal Kılıçdaroğlu
Muharrem İnce
Diğer
 Sonuçları göster   
 
 
RSS

Add to Google
Medya Spot'ta yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz.  Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Medya Spot sorumlu tutulamaz.