Siyasetin en naif, en dürüst simalarından Erdal İnönü, geçen yıl Akut Miyeloid Lösemi, yani bir çeşit kan kanserine yakalandığında iyileşeceğinden pek ümitli değildi. Ancak o sırada ABD’de bilim adamları kan kanserine umut olacak bir tedavi üzerinde çalışıyordu. Doktorları İnönü’ye bu tedaviden bahsetti. O da henüz ruhsat almamış ilaçların kendi üzerinde denenmesine razı oldu. Houston’da ’M.D. Anderson Kanser Hastanesi’ndeki tedavi 3.5 ay sürdü. Çok zorlu bir süreçti. İnönü bu tedaviden bitkin, yorgun çıktı. Doktorlar evine dönüp dinlenmesini söyledi. Ve mucize Türkiye’ye döndükten birkaç ay sonra kendini gösterdi. SHP’nin onursal başkanı, eski başbakan yardımcısı Erdal İnönü kanseri yenmişti. Sağlığına kavuşan ve tekrar eski yaşamına dönen 81 yaşındaki Erdal İnönü, ilk kez VATAN’a konuştu...

* Nasılsınız? Sağlığınız nasıl?
Sağlığım iyi. Geçen yıl rahatsızlık geçirdim. Bilimsel ismi AML olan bir lösemiydi. Tehlikeli bir hastalıktı, eskiden pek çaresi yoktu. Son zamanlarda tıbbın ilerlemesiyle tedavi edilme şansı oldu. Benim de şansım varmış. ABD’de özellikle son 2 senede bulunan ilaçları uyguladılar. 3.5 ay kaldım. Türkiye’ye geldikten sonra tamamen iyi olduğum anlaşıldı. Bu hastalıkta akyuvarlar azalıyor. O zaman da vücudun dışarıdan gelecek olan ilaçlara direnci kalmıyor. Şimdi normal. Tekrar bozulmazsa iyiyim.

* Hastalık nasıl ortaya çıktı?
6 ayda bir kan tahlili yaptırıyordum. Babamda şeker hastalığı vardı. Bende de olacak mı diye baktırıyordum. Son tahlilde gördüler akyuvarların azaldığını. Biraz yorgunluk da başlamıştı. Doktorum lösemi başlangıcı olduğun söyledi. “Amerika’ya gitseniz daha iyi olur, yeni ilaçlar var” dediler. Hemen bir hafta içinde gittik. İlaçlar başlangıçta yormuyor ama sonra çok yordu. 3 kez uyguladılar. Bir hafta 10 gün arayla yapıyorlar. Üçüncü faslın sonunda iyice yorulmuştum. “Artık Türkiye’ye dönün, kendinize gelin, sonra bakarız” dediler. 4 ay sona döndüm. İlaçların etkisi sonradan kendini gösterdi. Kan tahlilleri temiz çıktı. Şimdi yaşamaya devam ediyorum.

* İlk tanı konulduğunda ne hissettiniz?
Şaşırdım ama yapılacak bir şey yoktu. Şeker beklerken, lösemi çıktı. Başınıza geleceklere egemen değilsiniz. Ama hep inandım tedavinin gücüne...

* Sağlığınıza dikkat eder miydiniz?
Gençken, üniversitede cigara içerdim. Puro da içtim. Ama tenis oynar, kayak yapardım. Yürümeyi severim. Şimdi pek vaktim olmuyor. Bir dönem dağlara çıkmaya heveslendim. Yedek subaylığımı yaparken, arkadaşlarım beni de ikna ettiler ve zirveye kadar çıktık. Erciyes’e Aladağlara çıktık. Hasandağ’a çıktık. Yüzmeyi de severim. Evimizde babamın gerek cumhurbaşkanlığı, gerekse başbakanlığı döneminde aşçı vardı. Annem de yemek pişirmeyi severdi. Aşçı yapar annem kontrol ederdi. Ayrıca sağlıklı yemek peşinde koşmadım. Fazla şişmanlamadım da. Hep zayıf bir çocuktum...

* Ağır bir hastalığı yendiniz. Şimdi bir gününüz nasıl geçiyor?
Sabancı Üniversitesi’nde çalışıyorum. Feza Görsey Enstitüsü’ne gidiyorum. Çok meşhur bir fizikçimizdir. Kitap yazıyorum, bilim tarihiyle ilgili. 6 kitabım birden çıkacak. Astronomi, Kimya, Jeoloji, Biyoloji, Matematik, Fizik. Bunlar benim kendi marifetim değil. Türkiye’de bu konuda yapılanlar. Başka üniversitelere konuşma yapmaya gidiyorum. Bir günümü gidip gelmek alıyor. Kulüplerden çağırıyorlar. Takılıyorum ben de. Siyasetteyken ne zaman konuşma yapsam, kimse ne söylediğimi anlamadı. Bu nasıl konuşma hala öğrenemedi diyorlardı. Halbuki siyasetten ayrıldıktan sonra çok popüler bir konuşmacı oldum. Bir yerlerde bir yanlışlık var ama anlamadım.

Erdoğan’ın Çankaya’ya çıkması doğal
* Siyaset size uymadı mı?
Siyaset güzel bir şey. Memnundum, zevkle yapıyordum, bir tek üniversiteyi özlemiştim. Siyasetin kendine göre birçok hoş tarafları var. Pek çok insan tanıyorsunuz, Türkiye baştan aşağı dolaşıyorsunuz, yurtdışına gidiyorsunuz. Her gittiğiniz yerde insanlar size çok iyi davranıyorlar. İnsanlarımız çok konukseverdir. Karşılarına gelecek siyasetçinin, kendilerine yardımcı olacağını düşünürler. Heyecanlı bir uğraş ve mücadele alanı. Futbol maçı gibi. Onun da bir ayrı heyecanı var. Meclisteki konuşmalar da öyle. Partiler arasındaki mücadeleler de öyle. Ben artık birazda başkaları yapsın diye ayrıldım.

* Sizce Erdoğan Çankaya’ya çıkacak mı?
Canım bu normal bir şey. Her mesleğe giren insan, bu mesleğin en tepesinde yer varsa oraya varmayı umar. Siyasette de en ileri aşama devletin başına geçmektir . Seçimi kazanan parti başkanları da gayet doğal olarak devletin başına geçmeyi düşünür bir gün . Bunda yadırganacak bir şey yok. Buna parlamento karar verecektir. Tahmin ediyorum ki Sayın Erdoğan’ı seçecek. Çünkü parti başkanı, kendi partisi de çoğunlukta mecliste. Onu seçmeleri de doğaldır.

* Karayalçın sizi cumhurbaşkanı adayı olarak gösterecekmiş?
Bilmiyorum. Parlamento karar verir.

* Size böyle bir teklif gelirse ne düşünürsünüz?
Parlamento karar verir. Benim bir şey söylememe gerek yok. Bunu söyleyecek konumda değilim. Parlamentoda ben yokum. Ama iyi niyetli insanlar iyi niyet göstererek söylüyorlar. Onlara teşekkür ediyorum.

* İsmet İnönü şu an cumhurbaşkanı olsaydı ne yapardı?
Daha evvel gösterdi. 1950’den önce cumhurbaşkanıydı. Seçimi kaybetti ve cumhurbaşkanlığını bıraktı.

AML NEDİR?
Akut Miyeloid Lösemi (AML), yetişkinlerdeki lösemilerin yüzde 20’sini oluşturuyor. Normal kan hücrelerine (kırmızı kan hücrelerine) dönüşemeyen olgunlaşmamış kan hücreleri, kemik iliğinde yüksek sayılara ulaşıyor ve normal kan hücrelerinin üretimini azaltıyor. Sonuçta anemi (kansızlık-kırmızı kan hücresi üretiminde azalma) ve sık enfeksiyona yakalanma (beyaz kan hücresi üretiminde azalma) ortaya çıkıyor.