Konuşmasında, 'Bugün gelinen bu noktada, bu milletin diniyle kimliğiyle oynanır hale gelmiştir' diyen Vural, şöyle devam etti:
'Bu milleti kendisine hizmet edilen bir millet olarak değil de (bu milletin oyunu ben nasıl alırım da ondan sonra da bu milletin içinden çıkmamış başka senaryoları nasıl gerçekleştiririm) diye oyunlara, senaryolar üretmeye başlamışlardır. Maalesef bugün bu milletin kafası karışık hale getirilmiştir. (Ankara'da neler oluyor neler bitiyor, bunlar nedir) diye bu ülkede yaşayan insanlar soruyor. Bu ülkede yaşayan insanların kafasını karıştıran Sayın Başbakan ve AKP hükümetidir.'

Vural, devletin kurumlarının çatıştırıldığını da iddia ederek, 'Yasama ve yargı organlarının üstünde baskı oluşturulmaktadır. Sivil toplum örgütleri ve hakkını arayan insanların üzerine baskı uygulanmaktadır. Bu nasıl bir zihniyettir' dedi.

'Terör örgütü siyasallaştırılmak isteniyor"

Vural, konuşmasında, 'Bugün gelinen noktada açılım peşinde koşarken, PKK terör örgütünü siyasallaştırmak, onun istek ve arzularını yerine getirmeyi millete açılım adı altında dayatmak istiyorlar. 'Analar ağlamasın' edebiyatıyla terör örgütü PKK'nın arzu ve isteklerini bize hazmettirmek istiyorlar' dedi.

Anaların ağlamasını kendilerinin de istemediğini ancak Türkiye'nin bölünmesini de istemediklerini vurgulayan Vural, şunları söyledi:
'Bu ülkenin okullarını, sınıflarını, camilerini etnik kimliklerine göre ayırırsan, bu ülkede analar bir milyon kere daha ağlarlar. Senin ne hakkın var bunu yapmaya? (Uyuyan fitneyi uyandırmayın) diyorlar, kendileri fitnelik yapıyorlar. Gelinen bu noktada, açılımın ne anlamda, neye göre yapıldığı ortaya çıkmıştır. Bu açılımın amacı şudur, açık ve net bir şekilde, Avrupa Birliği sürecinde, Amerika Birleşik Devletleri'nin Irak'tan çıkış sürecinde, PKK'nın siyasallaşmasını ve bunun siyasal amaçlarını Türkiye'nin kabul etmesini istiyorlar. Amaç, bu ülkenin kimliğini etnik kimliklere ayırmak, huzurunu bozmak ve parçalamaktır. Bunun için de af getirerek PKK terör örgütünü siyasallaştırmak, İmralı canisini de yeniden yargılamak istiyorlar. Şablon budur. Bu milletin bütün bu yapılanları hazmetmediğini gördüler ve hazmettirmeye çalışıyorlar.'

'Herkese özel bir yargı olmaz"

Ordunun siyasilere müdahalesini kabul etmedikleri gibi, siyasetçinin de asker üzerinden siyaset yapmasına asla müsaade etmeyeceklerini dile getiren Vural, 'Ey Tayyip Erdoğan, bir diyeceğin var ise, gel bana söyle. Gel Milliyetçi Hareket Partisi'ne söyle. Niye gidip askerle uğraşıyorsun? Hodri meydan, Ankara'nın karanlık duvarları arkasına gideceğiz. 7 yıldan bu yana Türkiye'yi sen yönetiyorsun. Bu duvarların olduğu yere gidemedin mi, giremedin mi?' diye konuştu.

Vural, birilerinin askeri siyasete bulaştırmak, asker üzerinden siyaset yapmak istediğini ileri sürerek, sözlerini şöyle tamamladı:
'Varsa bir iddia, gel somut bir şekilde ortaya koy. Ama asker üzerinden siyaset yaparsan birilerinin ekmeğine yağ sürmüş olursunuz. Kimseyi kandırmasınlar, asker ve sivil kim olursa olsun zaten adli yargıda görülür. Kimi kandırıyorlar? Biz askerlerin askeri suçlardan dolayı askeri mahkemelerde yargılanmasını, askeri suç olmayan konularda ise adli yargı organlarında yargılanmalarını doğru buluyoruz. Herkese özel bir yargı olmaz. Hükümeti düşürme, hükümete karşı suçlarda adli yargı mutlaka üzerine gitmelidir.'