Kılıçdaroğlu, Erzurum'da beraberindeki bir grup gazetecinin sorularını yanıtladı.
Kara Kuvvetleri Komutanı olması beklenen Orgeneral Hasan Iğsız ile ilgili başlatılan soruşturmayı, süren Yüksek Askeri Şura toplantısı kapsamında nasıl değerlendirdiğine ilişkin soruyu yanıtlan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
“Öteden beri askerlerin terfilerinde ve emekli sistemlerinde teamülleri var. Kurumları kurum yapan da bu teamülleridir. Bu teamüllere siyasetin çok fazla burnunu sokmaması gerekiyor. Öte yandan Ergenekon olarak adlandırılan davanın siyasi bir dava olduğunu söylemiştik zaten daha önce. Bu davanın savcısı Sayın Başbakan. Dolayısıyla oradan atılan her adımın bir siyasal içerik taşıdığını da hepimizin kabul etmesi lazım. Ben teamüllere bağlı kalındığı zaman askerlerin siyasete karışmamak koşuluyla kendi ülkelerine hizmet edeceklerine, morallerini daha güçlü tutacaklarına inanıyorum.”
Kılıçdaroğlu, “Orgeneral Iğsız ile ilgili soruşturmanın zamanlamasını nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusu üzerine de “Bu aşamada böyle bir soruşturmanın yapılmasını doğrusunu isterseniz çok anlamlı buluyorum. Eğer bilgi, belgeler var ise niye daha önce açmadınız? Tam Yüksek Askeri Şura toplantısı sırasında böyle bir karar alınmasını ve bunun tebliğ edilmesini, doğrusunu isterseniz uygun görmüyorum” diye konuştu.
“SAYIN GÜLEN'IN OY KULLANMASINI İSTERİM”
Kılıçdaroğlu, Fethullah Gülen'in “referanduma evet çağrısı”nı nasıl değerlendirdiği sorusuna “Ben Sayın Gülen'in, gelip Türkiye'de oy kullanmasını isterim” yanıtını verdi.
Kılıçdaroğlu, eski Başbakanlardan Bülent Ecevit'e “Karaoğlan” adını veren Şehzade Şahin'in kendisine “Yiğitoğlan” adını verdiğinin hatırlatılması üzerine, bunun güzel bir isim olduğunu, bütün meselenin o ismin hakkını vermek olduğunu kaydetti.
Kılıçdaroğlu, bir başka gazetecinin, son günlerde terör olaylarını arttığını, hükümetin bunu referanduma bağladığını ifade ederek değerlendirmesini sorması üzerine, şunları kaydetti:
“İktidarın hangi gerekçe ile referanduma bağladığını bilmiyorum, ama bildiğimiz bir şey var, açılım politikası sonucu terörün tırmandığıdır. Eğer bunun sorumlusu aranmak isteniyorsa, hükümetin, dönüp kendisine bakması lazım. Kendi uygulamaya koyduğu politikaların açmazlarını görmesi lazım. İnsanlara verdiği umutların, koyduğu yüksek çıtanın, beklentileri karşılamadığını, beklentiler karışlanmayınca da terörün yoğunlaştığını sağduyu sahibi olan herkes biliyor. Sorumlusu, sorumsuz bir açılım politikası ile ülkeyi bu hale getiren siyasal iktidardır.”