LAİKLİĞİ HÜKÜMETE GÜVENEREK SAVUNMA GERİDE KALDI

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Danıştay’daki
saldırıyı değerlendirerek, “Vatandaş Danıştay’daki
saldırıya tepki koyuyorsa bunu kutlamak lazım.
‘Kutuplaşma yaratılıyor’ demek yanlıştır. Başbakan’ın
cumhuriyete sahip çıkanlar arasında saf tutması
gerekirken, Antalya’da kavşak açılış yapmıştır. Niye
gelemiyorsun? Bir uyuşmazlık var. Nereden
kaynaklanıyor bu?” diye sordu. Olayın laikliğe bir
komplo olduğunu söyleyen Baykal, Başbakan’ın yaptığı
açıklamalarla saçmaladığını ifade etti. Ekonominin
kanadığını belirten Baykal, hükümetinin itibarında bir
develüasyon yaşandığını kaydetti.

“SİYASİ KRİZE SİYASETLE ÇÖZÜM BULACAĞIZ”
Baykal, toplumun Türkiye’ye sahip çıktığını ifade
ederek, halkın her geçen gün sorunlara sahiplendiğini
belirtti. “Demokrasi bunun için vardır. Bu önümüzdeki
dönemde hızla gelişecektir. Türkiye milletimizin
kararlılığı ile yolunu bulacak, çıkış yollarını ortaya
çıkacaktır” diyen Baykal, “Bu umut ve güven
içindeyiz. Siyasi krize siyasetle çare bulacağız.
Sandıktan, demokratik çözümlerle Türkiye’nin çıkarları
doğrultusunda doğru yolu bulacağız. Yükselen bir umut
tomurcuğunun çiçek açmakta olduğunu görüyoruz” dedi.

“HİÇBİR BAŞBAKAN HAREM-SELAMLIĞI TAVSİYE ETMEDİ”
Türkiye’nin bir cumhuriyet ve demokrasi olduğunu
belirten Baykal, daha başından beri Cumhuriyet’in
kazanımlarına karşı bir kesim tarafından savaş
açıldığını söyledi. Şimdiye kadar gelen hiçbir
iktidarın Anayasa’nın 24’ünücü maddesiyle ilgili bir
şikayet söylemediğini kaydeden Baykal, şöyle konuştu:
“23 Nisan’la birlikte takiyye yerine resmi, açık
talepler, gündem belirleme yapılmıştır. Başbakan
çıkıp, bu işin zamanlaması var, bekleyin demiştir.
Bunları inkar etmek mümkün değildir. Başbakan’ın
‘laiklik tehlikelidir’ diyenlere, ‘Millet isterse
laiklik kaldırılır’ denildiğini hatırlıyoruz. ‘Gömleği
çıkardım’ dedi diye kafasındaki anlayışın değiştiğini
mi düşünmek durumundayız. Soruyoruz ve görüyoruz. Bunu
söylemişsin sen.Belediye çıkıp ‘başı açık dolaşmak
günah’ diyor. Ne oldu o belediyeye? Sen iktidarda
olursan, bir belediye bunu söyleyebilir mi?
Milletvekili broşür dağıtıyor, broşürde ‘kadınlar
doğuştan cehennemliktir’ deniliyor. AKP kongresinde
harem, selamlık uygulanıyor. Hiçbir başbakan TC’de
bunu tavsiye etmemiştir”

“GELİŞMELER BARIŞI TEHDİT EDİYOR”
Yasak eğitim kurumlarının cezalandırılmaması için yasa
çıkarıldığını, Başbakanlık Müsteşarı’nın temel
inancının din temelinde yeniden düzenleme olduğunu,
kadrolaşma yapıldığını vurgulayan Baykal, “Bu
gelişmeler Türkiye’nin barışını tehdit ediyor.
Anayasasını, rejimini tehdit ediyor. İlk kez laikliği
hükümete rağmen savunma zorunda kalıyoruz. Eskiden
ister merkez sağ, ister liberal, ister muhafazakar
olsun, tümü hiç olmazsa Anayasa’nın öngördüğü
laikliğin savunulmasını istiyordu. Laikliğe karşı
hareketleri yoktu. Şimdi artık bu noktadayız. Bu
Türkiye’nin açmazıdır” diye konuştu.

Danıştay’daki cinayeti işleyen kişinin okumuş, yazmış
avukat bir kişi olduğunun altını çizerek, şunları
söyledi:
“Daha önce Göztepe’deki bir toplantıda bu var.
Cumhuriyet’a bomba atılıyor. Yine bu var. Danıştay’da
katliam yapıyor. Bir yargıcımız demokrasi, cumhuriyet
şehidi olarak can veriyor. Diğerleri yaralanıyor.
Cebinden yargıçları hedef gösteren gazete kupürleri
çıkıyor. Bir hafta önce Danıştay’ın Kuruluş Yıldönümü
toplantısında başkan ölüm tehditleri alıyoruz diyor.
Başbakan ‘bunları dinleye dinleye bıktık’ diyor.
Başbakan “Bizim partinin değişik kuruluşlarına da
saldırı oluyor ne olmuş’ diyor. Başbakan mühim değil
derse, güvenlik kuvvetleri bu işin içine girer mi?
Manzara bu. Ciddiyeti kavrayan kavrıyor. Gereğini
hükümet yapacak. Hükümet toplumun duyarlılığından
şikayetçiyse ‘oturun oturduğunuz yerde çıkarmayın
sesiniz, bekleyin’ diyen hükümet tedbirini alır mı?
Laikliği hükümete güvenerek savunma dönemi geride
kalmıştır. Laiklik olmayıversin dersek ne olur?
Tarihin içinden dersler aldık. Kendi yaşadıklarımızı
biliyoruz”

Baykal, “Türkiye’de hassas denge var. İktidarlar
dikkatli olursu sorun yok. İktidara gelmiş olanların
bu anlayışlara destek olmasıdır. Cumhuriyeti zafiyete
uğrattığımız anda, hepimiz aynı vatanın evladıyız. Bu
bir saçayağıdır. Bir ayağını çektin mi altında
kalırsın” tepkisini gösterdi. “Ne bir tek kişi başı
kapalı bir vatandaşımıza “başını aç” diye baskı
yapmalı, ne de diğeri olmalı” diyen Baykal, herkesin
özgürce inancını yaşaması gerektiğini söyledi.

“TEPKİ KOYANLARI KUTLAMAK LAZIM”
Vatandaş Danıştay’daki saldırıya tepki koyuyorsa bunu
kutlamak lazım. ‘Kutuplaşma yaratılıyor’ demek
yanlıştır. Başbakan’ın cumhuriyete sahip çıkanlar
arasında saf tutması gerekirken, Antalya’da kavşak
açılış yapmasını eleştiren Baykal, “Niye gelemiyorsun?
Bir uyuşmazlık var. Nereden kaynaklanıyor bu? Laik
cumhuriyete sahip çıkanlar suçlular konumuna
getirilmek isteniyor. Bu yanlıştır. Devletin
zirvesinden birisi ‘bu türban yüzünden olmadı, eğer
öyle olursa bu kişi akli melekelerini kaybetmiştir’
diyor. Bu telaş nereden kaynaklanıyor” diye sordu.

BAŞBAKAN SAÇMALIYOR
Başbakan’ın olayı komplo olarak, muhatabın hükümet
olarak yorumlamasını da tepki gösteren Baykal, “Evet
hükümete karşı yapıldı. Danıştay’a karşı yapılmadıysa
o şehit ne orada? O mühim değil. O araç, öldüren bana
zarar vermek için yola çıkmış. Bunu Türkiye’ye kabul
ettirmek istiyorlar. Başbakan ‘bu komplonun başında
Deniz Baykal var’ dedi. Başbakan olarak saçmalamak
mümkünmüş. Bunun örneği bu. Laikliğe karşı bir komplo
var. Laiklikle demokrasi birbirinin zıddı değildir”
dedi.

“EKONOMİ KANIYOR”
Cari açığın 25.4 milyar dolara çıktığını belirten
Baykal, 1.5’tan 25.4 milyar dolara çıkmasının büyük
bir kanama olduğunu söyledi. Baykal, “Bol döviz girişi
var. Kanayan benim yaram. Döviz benim dövizim değil.
Döviz karşılık alıyor. Hiçbir ülkenin ödemediği kadar
bir bedel ödüyoruz. Diş kirası ödüyoruz. Aman kal
diyoruz. Ülkede dengeler iyi havası estirip kendimizi
kandırıyoruz. Bol ithalat yapıyoruz” diye konuştu.
Pahalı TL iye ihracat ve yatırım yapılmadığını dile
getiren Baykal, gerçekçi olmayan bir kur politikası
izlendiğini bildirdi. Baykal, şöyle konuştu:
“Kur değişir, değişecek, olumsuz etkisi olacak. Dövize
endeksli dış borçları bu şişirecek uyarısı yaptık.
Aldırmadılar. Türkiye borçlarının 200 milyar doları
dövize endeksli. Borçlar yüzde 15 arttı. 30 katrilyon
lira civarında borç yönetiminin yanlış götürülmesinden
kaynaklanan bir risk ortaya çıkmıştır. Göz göre göre
tehlike gelmiştir. Cari açık patlamışken kuru öyle
tutabilir misin? IMF geldi, ‘Sizin harcamalarınız
öngörülen hedeflerin üzerine çıkmış. Yeni kaynak bulun
gelin’ dedi. 4.5 katrilyonluk ek kaynak getirilmesini
istedi. Ekonomiden sorumlu bakan ‘ek kaynak vergi
olarak karşınıza çıkmayacak’diyor. Ne olarak
çıkacaktır? Bütçe içinde kaydırma olacakmış. Neyi
kaydıracaksın? Ya yatırımdan, ya hizmetten
vazgeçireceksin. Zam da yapmayacak mısınız?”

“HÜKÜMETİN İTİBARINDA DEVELÜASYON YAŞANDI”
“Başbakan ‘develüasyon değildir” diyor. TL’nin değeri
yüzde 17 azalmış. Vallahi develüasyon var mı yok mu
bilmiyorum ama, senin hükümetinin itibarında bir
develüasyon yaşanmıştır” diyen Baykal, işsizlikte de
hükümetin şampiyon olduğunu vurguladı.

“KIBRIS’TA AZINLIK STATÜSÜ KABUL EDİLEMEZ”
Baykal, Kıbrıs Rum Kesimi’nde son seçimleri
değerlendirdi. Baykal, “Seçimin sonucunda Kıbrıs’ta
Annan Planı anlayışı net bir biçimde reddedilmiştir.
Türkler’in Kıbrıs’taki siyasi yapılanma içinde
alabileceği yer azınlık statüsüdür anlayışını ortaya
koymuştur. Kıbrıs sorunu Türkiye’nin AB ilişkisi
açısından da kritik hale gelmiştir. Yugoslavya’daki
halk oylamasıyla Karadağ bölgesi Sırbistan’tan kurma
ve kendi cumhuriyetini kurma hakkını elde etmiştir.
Kıbrıs’taki Türklerin azınlık statüsünde kabul
edilmesi mümkün değildir. Bu konuda onurlu bir siyaset
çizgisine girmeye ihtiyaç vardır” dedi.