Günün Haberleri   |   Giriş sayfam yap   |   Favorilere ekle   |   Künye   |   İletişim   |   Sitene haber ekle


 
DOLAR
38,8382
EURO
43,7741
IMKB
9.527,000
ALTIN
4.095,890
 
Hava Durumu ANKARA
7 / 22 C°
Değiştir
 
     
 
Medya Spot Google
 
 
 Ana Sayfa  Gündem   Ekonomi   Dünya   Yaşam   Medya   Spor   Magazin   Polis Adliye 
 
BAYKAL'A GÖRE ARINÇ MUHTIRA VERDİ!
BAYKAL A GÖRE ARINÇ MUHTIRA VERDİ!
 
CHP lideri Baykal'dan Bülent Arınç'a ağır suçlama: "23 Nisan'da laikliğe karşı resmen memorandum, muhtıra verilmiştir. Bu yukarıdan devletin iki numarasından gelmiştir."
 
21.5.2006 - 19:32

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Türkiye'yi laiklikten, demokrasi aracılığıyla mahrum etmek isteyenlerin kaybetmeye mahkum olduklarını belirterek, ''Ama bu kaybındemokrasinin de kaybı şeklinde ortaya çıkmamasını sağlamak, demokrasiye inanan insanlar olarak hepimizin görevidir. Onların kaybı Türkiye'nin kaybı olmamalıdır'' dedi.

Baykal, partisinin İstanbul İl Örgütü tarafından Conrad Oteli'nde
düzenlenen ''Biz Hazırız'' toplantısının açılışında konuştu.
Son zamanlardaki gelişmeler ve Danıştaya yapılan saldırının,
toplumun yaşanan gelişmeleri daha iyi kavramasına neden olduğunu
belirten Baykal, toplumda, ''Ne oldu, nereye gidiyoruz?'' sorularının
çokça sorulmaya başlandığını söyledi.

Baykal, on binlerce kişinin laiklik anlayışı üzerinde dayanışma
sergilemesi ve olayların siyasi boyutunun farkına varmasının önemli
bir tablo yarattığını ifade ederek, devletin bazı temel kurumlarının
çok net ve açık bir tavır takındığını vurguladı.
Deniz Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Üniversitelerimiz, yargı organlarımız, çeşitli kuruluşlarımız bu
konuda üzerlerine düşen görev ve sorumluluğu yerine getirmişlerdir.
Sivil toplum bu işi sahiplenmiştir. Bu manzaranın Türkiye'deki bütün
kurumlar tarafından sevinç ve memnuniyetle karşılandığını görüyoruz.
Ülkede laiklik krize girdiği zaman bu konuda etkinlik sergilemesi
beklenen kurumların bile, 'Toplumun bu işe sahip çıkmasından mutluluk
duyuyoruz, bu sahiplenme sürekli olmalıdır, bu sahiplenme önemlidir'
demiş olması, Türkiye'de çok önemli bir zihniyet değişiminin ortaya
çıktığını gösteriyor. Yani kendisini bu konuda görevli sayan kurumlar
bile, 'Ne güzel, toplum bu işe el koyuyor, sevinç mutluluk duyuyoruz.
Evet bu, kurumların işi değil, toplumun işi, toplum bu işi çözmeli, bu
doğrultuda çok sevindik, bu sahiplenmeden büyük mutluluk duyduk ama bu kalıcı olmalı' demiş olması, aslında Türkiye'de laikliği kimin
koruması gerektiği konusunda çok önemli bir zihniyet değişiminin
işaretidir. Sivil toplumun, halkın, milletin, kadın ve erkeklerin,
hepimizin bu konuda sorumlu olması gerektiğini Türkiye'de kurumların
da kabul ediyor olması, fevkalade güzel bir gelişmedir.''

-TOPLUMUN LAİKLİĞE SAHİP ÇIKMASI...-

Deniz Baykal, laik demokratik Cumhuriyet'e, Türk halkının hep
birlikte sahip çıkması gerektiğini belirterek, sözlerini şöyle
sürdürdü: ''Ama şaşırtıcı olan şey şu: Türkiye'de toplumun laikliğe sahip
çıkmasından memnuniyet duyması gereken sivil siyasetçilerin, iktidar
kesiminin bundan rahatsızlık içine girdiğini görüyoruz. Bu ibretle
değerlendirilmesi gereken bir manzara. Bu Anayasa'ya göre hükümet olan siyasi kadro, halkın, toplumun, milletin laikliğe sahip çıkıyor
olmasından kıvanç ve mutluluk duyması gerekirken, bundan rahatsız
olduğu, sivil toplumun sahiplenmesinin onları tedirgin ettiği ortaya
çıkıyor. Öyle anlaşılıyor ki onların laiklik konusundaki husumetleri,
bu demokratik gelişmeyi değerlendirmelerine de engel olmuştur.
İktidardaki siyasi kadro bilmelidir ki halk, millet laikliğe sahip
çıkarsa, onlar laikliğe karşı verdikleri mücadeleyi belki kaybederler
ama demokratik bir hukuk devleti içinde yaşama ve varolma haklarını
güvenceye alırlar. Bunun bile farkında değiller. Bu süreç önemlidir.
Biz demokrasiyi istiyoruz, laik demokratik Cumhuriyeti de istiyoruz.
İkisini birlikte istiyoruz. Demokrasinin, laik demokratik cumhuriyeti
etkisiz kılmasının bir prosedürü, aracı, yöntemi haline indirilmesini
hiçbir şekilde kabul etmiyoruz. Türkiye, 'laiklik mi, demokrasi mi'
tercihini yapmak zorunda değildir. Hem laiklik, hem demokrasi, ikisini
birlikte tercih ediyoruz. Ama biri çıkıp 'demokrasi olursa laiklik
olmayacak' diyorsa. Bu sadece onları değil, Türkiye'yi de büyük
güçlüklerle karşı karşıya bırakır.''

-''LAİKLİĞE KARŞI ÇIKANLAR KAYBETMEYE MAHKUMDUR''-

CHP Lideri Baykal, laikliğe karşı çıkanların kaybetmeye mahkum
olduklarını ifade ederek, ''Türkiye'yi laiklikten demokrasi aracıyla
mahrum etmek isteyenler kaybetmeye mahkumdur. Ama bu kaybın
demokrasinin de kaybı şeklinde ortaya çıkmamasını sağlamak,
demokrasiye inanan insanlar olarak hepimizin görevidir. Onların kaybı
Türkiye'nin kaybı olmamalıdır. Laikliği ortadan kaldırma mücadelesi
verenlerin kaybı, Türkiye'nin, demokrasinin kaybı olmamalıdır.
Demokrasiyi kaybetmeden, onları etkisiz kılmak zorundayız'' diye
konuştu.
Baykal, Türkiye'de başka sistemleri sıkıştıran krizler geliştirilmek istendiğini de belirterek, bir krizin de ulusal bütünlükle ilgili olduğunu savundu.
Deniz Baykal, bu krizin kendini şiddet ve terör biçiminde
gösterdiğini anlatarak, ulusal bütünlüğe ve laik cumhuriyete karşı
şiddet ve terörün olduğunu kaydetti.
Laik demokratik cumhuriyete ve ulusal bütünlüğe karşı
gerçekleştirilen şiddet ve terör hareketinin birbiriyle etkileşim
içinde olduğunu savunan Baykal, bunların birbirinden güç aldığını,
himaye ve destek gördüklerini ileri sürdü.
Baykal, laik demokratik düzene karşı çıkanlar ile Türkiye'nin
ulusal bütünlüğünü ortadan kaldırmak isteyenler arasında açıkça itiraf
edilmeyen bir bağlantı bulunduğunun her geçen gün daha iyi
anlaşıldığını iddia etti.

   -''ÇARE, KURUM DEĞİLDİR; ÇARE, MİLLETTİR. MİLLET BUNUN ÇARESİNİ BULACAKTIR''

Baykal, cumhuriyetin değerlerini savunmanın herkesin görevi olduğunu
belirterek, ''Çare, kurum değildir; çare, millettir. Millet bunun
çaresini bulacaktır. Laikliği, artık iktidara dayanarak, hükümete
güvenerek savunma, sahiplenme dönemi sona ermiştir. Gerçek budur'' dedi.
    Baykal, Türkiye Cumhuriyeti'nin omurgasını oluşturan değerlerin, ''laik, demokratik sosyal hukuk devleti'' olduğunu vurguladı.
    Deniz Baykal, ''Ne olur Allah aşkına bunca sorun içinde şu
laiklikle uğraşmayı bırakıveriniz. Vazgeçiniz bundan. Bu siyaset
temelinde tartışmalar yürümelidir. Yürürse, istikrar kalkınma olur''
diye konuştu.
    Arkasında Türkiye Cumhuriyeti tarihi yatan temel ilkeleri
kemirmeye çalışmanın, ''istikrarı, barışı, kalkınmayı ve huzuru
bozacağını'' ifade eden Baykal, şunları kaydetti:
    ''Siyasetimiz artık bu çocukluk hastalıklarını aşmalıdır. Bu konu
artık kapanmalıdır. Türkiye'de kimse kimsenin inancına karışmamalı,
sorgulamamalı, inancından ötürü ayrılmamalı, bölünmemelidir bugünün
Türkiyesi'nde... Devletin belediyesi 'başı açık' kadının dolaşması
günahtır' diye broşür dağıtıyor. Böyle bir şey olamaz. Yapılıyor, ne
oluyor? Bir yaptırım uygulayan var mı?
    Kars'taki iktidar partisi kongresinde kadın-erkek ayrı
oturtuluyor. Başbakan, 'ne olmuş demokrasinin gereğidir' diyor.
Başbakan 'bu doğrudur' diyorsa, o ülkede yanlış bir şeyler vardır.
Başbakanlık Müsteşarı, 'cumhuriyetin, laikliğin modası geçti' diyor.
Bütün bunlara karşı Türkiye çare arıyor. Çare ne? Çare, Türkiye'nin bu
konularda duyarlı, bilinçli kurumlarının Türkiye adına bu sorunu
çözmesi değildir. Çare, milletin bu sorunu kavrayıp çözülmesi için
gerekeni yapmasıdır. Çare, kurum değildir; çare, millettir. Millet,
bunun çaresini bulacaktır.''
   
    -''23 NİSAN'DA LAİKLİĞE KARŞI MUHTIRA VERİLMİŞTİR''-
   
    CHP Lideri Baykal, yaşanan gelişmeler karşısında halkın kendisine,
Türkiye'nin nereye gittiği sorusunu sormaya başladığını ve toplumsal
bir bilinç oluştuğunu belirterek, bunun sağlıklı bir gelişme olduğunu
kaydetti.
    Halktaki bu bilincin oluşmasına asıl iktidarın açıklamaları ve
tavırlarının neden olduğunu savunan Baykal, şöyle konuştu:
    ''İktidar yeter derecede kendini güvende hissetmiş olmalı ki
takiyyeye gerek duymamaya başlamıştır. Takiyye terk edilmiş, aleniyet
ortaya çıkmaya başlamıştır. 23 Nisan, bu dönüşümün kritik aşamasıdır.
23 Nisanda laikliğe karşı resmen memorandum, muhtıra verilmiştir. Bu
yukarıdan devletin iki numarası meclis başkanından gelmiştir.
Türkiye'nin tarihsel köklü anayasal ilkesine yönelik bir muhtıra
verilmiştir.
    Gözler Başbakan'a yönelmiş. Başbakan, 'evet katılıyorum ama acele
etmeyin' demiştir. Bu gelişmeler üzerine de birdenbire 'Türkiye nereye
gidiyor' denmeye başlandı. Şimdi yeni bir aşamaya geldik. Artık
laiklik, iktidardan, devletten, hükümetten güç alarak savunulan bir
ülkü olmaktan çıkmıştır. Bugüne kadar laiklik daima resmen ve şeklen
iktidarın, hükümetin sahiplenmesi ve savunması ile destekleniyordu.
Artık bu yok. Geldiğimiz noktada hükümete bel bağlayarak laiklik
savunması yok. Laikliği artık iktidara dayanarak, hükümete güvenerek
savunma, sahiplenme dönemi sona ermiştir. Gerçek budur. Bu gerçeği
bilerek laikliği savunacağız.''
   
    -LAİKLİĞİN KAZANILACAĞI YER SANDIKTIR-
   
    Deniz Baykal, bunun parti olarak kendilerinin sorumluluğunu
artırdığını vurgulayarak, ''Umudumuz, toplumumuzdur. Milletle bunu
çözeceğiz. Laikliğin kazanılacağı yer sandıktır. Sandıkta kazanmak
zorundayız'' dedi.
    Önümüzdeki seçimlerin Türkiye için ''kader seçimi'' olacağını dile
getiren Baykal, partililerden çok çalışmalarını istedi.
    Baykal, ABD'de bir süre tedavi gören eski Dışişleri Bakanı İsmail
Cem'in yanında oturarak, Cem'e de ''partisine ve ülkesine sahip çıkmak
için toplantıya katılması'' nedeniyle teşekkür etti.
    Baykal, konuşmasının sonunda eski başbakanlardan Bülent Ecevit'e,
hastanede verdiği mücadelede başarılar dileyerek, ''Sayın Ecevit'e
büyük devlet ve dürüst devlet adamı olarak bu mücadelesinde
kazanmasını yürekten diliyoruz'' diye konuştu.
    Toplantıya, il, ilçe yönetim kurulu üyeleri, kadın gençlik kolları
üyeleri, İstanbul milletvekilleri ve belediye başkanları katıldı.
    Toplantı, Baykal'ın konuşmasının ardından basına kapalı olarak
gerçekleştirildi.
   
    -İSMAİL CEM-

   
    Bu arada, eski Dışişleri Bakanı İsmail Cem de gazetecilerin
soruları üzerine, bir sağlık sorunu yaşadığını, yavaş yavaş üstesinden
geldiğini, daha sonra siyasette yoğun şekilde yer almaya başlayacağını
söyledi.
    Cem, Türkiye'de yaşanan son gelişmelere ilişkin bir soru üzerine,
Türkiye'nin aydınlığına inandığını, karamsar olmadığını, el birliğiyle
bu karanlıktan CHP'nin önderliğinde çıkılacağına inandığını belirtti.




Arkadaşına Gönder   Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
  Toplam yorum 0   Onay bekleyen 0  


Yorumunuz editörlerimiz tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

  Bu kategorideki diğer haberler


BAHÇELİ SERT ÇIKTI

ÖLÜM TEHDİTLERİ ALIYORUM!

KARAOĞLAN'IN SON DURUMU
»  MENDERES BENZETMESİ
»  BAHÇELİ,"TARİH YENİDEN YAZILACAK" MİTİNGİNDE COŞTU
»  "TOPLUMUN LAİKLİĞE SAHİP ÇIKMASI EN ÖNEMLİ DAYANAĞIMIZ"
»  AĞAR: "AKP DÖNEMİNDE FUHUŞ YAŞI 13-14'E DÜŞTÜ"
»  BAYKAL ÇORLU'DA HÜKÜMETİ TOPA TUTTU
»  MUMCUÖZKÖK'Ü HEM ÖVDÜ, HEM YERDİ
»  "ÜLKEDE GERGİNLİK ARTIYOR, ÇÖZÜM DERHAL SEÇİMDİR"
»  MHP, ERDOĞAN'I SUÇLADI
»  AĞAR: "YA POLİTİKALARINI DEĞİŞTİR YA DA SEÇİME GİT"
»  AKP GRUBUNDA TERÖRLE MÜCADELE KAVGASI
»  BAYKAL'DAN CUMHURBAŞKANLIĞI ELEŞTİRİSİ
»  PARTİLER SEÇİMİN KOKUSUNU ALDI
»  BAYKAL:"GEREKİRSE SİNE-İ MİLLETE DÖNERİZ"
»  AKP'LE VEKİL, ADİL DÜZEN'E SAHİP Ç IKTI
»  "CUMHURBAŞKANI SEÇİMİNİ GÜNÜ GELDİĞİNDE KONUŞURUZ"
»  BAŞBAKAN ÖZTÜRK!
»  BAHÇELİ AĞIR KONUŞTU!
»  AHMET ÖZAL AÇIKLADI!
»  KARAYALÇIN:"CHP,DSP,SHP ÜÇLÜ İTTİFAK YAPMALI"
»  "BAYKAL BAŞBAKAN, BAHÇELİ VE AĞAR DA YARDIMCISI"
»  AĞAR: "TERÖR TÜRKİYE'NİN İRADESİNİ KIRAMAZ"
 
  ÇOK OKUNANLAR
  YAZARLAR

 
EMİN VAROL
 
GAZETEC? ACI S?YLER !

 
Ercan Deva
 
Hatalar Zinciri ve Ortak Akıl

 
MURAT ŞAHİN
 
Matematik Ucuzlugu

 
Cahit Saraçoğlu
 
100 Milyar Liralık Destek Alacaklar
  ÇOK YORUMLANANLAR
  ANKET
Cumhurbaşkanlığı Seçimerinde Kim Kazanır?
Recep Tayyip Erdoğan
Kemal Kılıçdaroğlu
Muharrem İnce
Diğer
 Sonuçları göster   
 
 
RSS

Add to Google
Medya Spot'ta yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz.  Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Medya Spot sorumlu tutulamaz.