Gazeteci Mehmet Akif Ersoy’un gözaltına alınmasıyla başlayan ve uyuşturucu ticareti ile suç örgütü iddialarını kapsayan soruşturma, medya ve iş dünyasındaki yankısını sürdürüyor. Konuyu televizyon ekranlarında değerlendiren gazeteciler Şamil Tayyar ve Cem Küçük, dosyanın magazin boyutundan ziyade kurumsal bir çürümeye işaret ettiğini savundu.

Cem Küçük: Bu işin siyasetle bir ilgisi yok

Sürecin işleyişine dair bilgiler paylaşan Cem Küçük, operasyonun siyasi bir ayağı olmadığını belirterek şu ifadeleri kullandı: "Bu işin siyasetle bir ilgisi yok, tamamen adli olay olarak gelişti. Yasaklı madde işi varsa babasının gözü olsa korunmaz. Medya dünyasında şu an bir panik var. Candaş’ın babası beyin kanaması geçirmiş, şu anda hayat mücadelesi veriyor; bunlar geçmişin intikamı için yapılıyor deniyor ancak Candaş Tolga Işık'ın ismi çok geçtiği halde ben tutanaklarda görmedim."

İş dünyasından isimlerin de dosyada geçtiğini hatırlatan Küçük, "Sadettin Saran'ın da neden ifadeye çağırıldığını görmedik ancak Saran bu gece uçağıyla geliyor. Gelecek ve ifadesini verecek. Ünlü isimler, Sercan Yaşar isimli birinden edinilen bilgilerle alınıyor" dedi.

Şamil Tayyar: Yargı içinde uygun isimler arıyorlar

Gazeteci Şamil Tayyar ise meselenin sadece bireysel suçlarla sınırlı olmadığını, devlet içindeki kadrolaşma çabalarına dikkat çekerek şunları söyledi: "Bu mesele 3-5 kişi arasındaki keyif verici sahnelerden ibaret değil. Yargı içerisinde kendilerine uygun savcı ve hakim bulmaya çalışıyorlar. Devlet içinde de kadrolaşmaya çalışıyorlar; bazen hediyeyle, parayla, bazen de kadınla sorunlarını çözmeye çalışıyorlar."

Soruşturmada adı geçen Serkan Toper’in açıklamalarına da değinen Tayyar, "Serkan Toper'e niye siyasi operasyon yapsınlar ki? Kendisine tavsiyem; ifade vermeli, kan ve saç örneği vermeli. Sosyal medyada işin magazin boyutu konuşuluyor ama kişilere odaklanmadan asıl çürümeye dikkat çekilmeli" değerlendirmesinde bulundu. Tayyar ayrıca, sosyal medyadaki bilgi kirliliğine işaret ederek, "Batuhan Mumcu'ya haksızlık yapıldı. Çürümeyi anlatırken bir başkasının hakkına girmek istemiyorum. Maddi delillerle desteklenirse daha rahat konuşuruz" diyerek sözlerini tamamladı