Almanya’da yurtdışı seçmenlerle buluşan Demirtaş, Süddeutsche Zeitung gazetesine ise şu açıklamaları yaptı:

PKK’YLA RAKİP DE ORTAK DA DEĞİLİZ
(‘PKK saldırılarla HDP’ye zarar veriyor denilebilir mi?’ sorusu üzerine) Ne HDP’yi desteklemek ne de ona zarar vermek PKK’nın hedefi değil. PKK’nın kendi ajandası var.

(‘HDP siyasi olarak, PKK ise silahla Kürtlerin kalbini ve kafasını kazanma yarışı mı veriyor?’ sorusuna karşılık) Biz rakip değiliz. Bizim PKK ile ortaklığımız da yok. Ama ona düşmanlık da beslemiyoruz. PKK; İran, Suriye ve Irak’ta da örgütlü. Hedef kitlesi farklı. Biz Türk Anayasası çerçevesinde hareket eden bir partiyiz.

(‘HDP’nin silahları bırakma çağrısını PKK’nın niçin karşılıksız bıraktığı’ sorusu üzerine) PKK bizi elbette dinliyor. Son yaptığı açıklamada silahları bırakmaya hazır olduğunu duyurdu. Ama bunun karşılıklı olması gerektiğini söyledi. Devlet saldırılarını sonlandırırsa, müzakereleri izleyen bir gözlemci atanırsa ve Öcalan görüşmelere dahil olursa, PKK barış görüşmelerine yeniden katılmaya hazır.

KOALİSYON AKP’NİN TUTUMUNA BAĞLI
(Cumhurbaşkanı Erdoğan ve hükümetin çatışmaları kışkırttığı iddiası hatırlatılınca) Bunun için daha belgeye ihtiyaç var mı? Erdoğan, Kuzey Irak’ta Kandil Dağı’na operasyonların ve Türkiye’deki polis operasyonlarının kendi talimatı olduğunu itiraf etti. PKK’yı yok edene kadar şiddetin artacağını her gün söylüyor. Erdoğan ‘Ben silahların susmasını kabul etmiyorum. Silahlar teslim edilmeli’ dedi.

(‘Seçim sonrasında AKP ile koalisyon yapacak mısınız?’ yönündeki soruya) AKP’nin tutumuna bağlı. Eğer bu şekilde devam ederlerse onlarla ortaklık yapmak bizim için söz konusu olmaz. Değişirlerse, yeniden değerlendiririz. Bunun için biz açığız.

BRÜKSEL YETERLİ BASKIYI YAPMIYOR
Seçimler ertelenmedi, ancak güvenlik sorunu var ve beklemek gerek. Partiye yönelik açılmış bir soruşturma yok. Bana 600 soruşturma açıldı. Korkmuyorum. Karşı taraf bizi ürkütmek için her şeyi yapıyor. Ama bu bizi mücadelemizden alıkoymayacak.

(Partisine mensup bakanların istifa etmesiyle ilgili) Bizim bakanlara hükümetin parçası olması için olanak tanınmadı. Özellikle Başbakan Ahmet Davutoğlu onların çalışmalarını kesmek için her şeyi yaptı. AKP’nin maskesini düşürmek için hükümete ortak olduk. Sanırım bunda da başarılı olduk.

Brüksel’in Türkiye’ye, demokratik standartlara uyması için yeteri kadar baskı yapmadığına inanıyorum. Her gün siviller, kadınlar, çocuklar ve bebekler ölüyor. Şimdiye kadar Brüksel’den çok az şey duyduk. Almanya son dönemlerde biraz daha etkili rol oynadı. Ancak bu yeterli değil.”