Sayın'ın, 2005'te, Fenerbahçe Orduevi santrali üzerinden Kıvrıkoğlu'nu arayarak görüşme talebinde bulunduğunu ifade eden Kaya, Kıvrıkoğlu'nun, daha önce hiç görmediği, ismini dahi duymadığı Sayın'ı, bilim adamı kimliği nedeniyle Fenerbahçe Orduevi'nde kabul ettiğini aktardı.

Kaya, bu görüşmede hayat hikayesini anlatan, İstanbul Üniversitesi Adli Tıp Kurumu'nda Doç. Dr. olarak görev yaptığını kaydeden Sayın'ın, askeri kurumlarda terörle ilgili konferanslar verdiğini, fakat son zamanlarda konferans vermesine amirlerince izin verilmediğini, buna rağmen bu faaliyetine devam ettiğini söylediğini anlattı.

Sayın'ın, ziyaretine sebep teşkil eden esas konunun ise ''YÖK tarafından hakkında inceleme başlatılması sebebiyle, bu konuda kendisine yardım edilmesi'' olduğunu ifade ettiğini belirten Kaya, Kıvrıkoğlu'nun, ''bu hususta yapabileceği bir şey olmadığını'' Sayın'a söylediğini kaydetti.

Kaya, Sayın'ın, bu ziyaretten sonra iki kez daha Kıvrıkoğlu'nu telefonla aradığını, fakat müvekkilinin uygun görmediği için telefonlara çıkmadığını aktardığı açıklamasında, şu hususlara yer verdi:
''Ayrıca Ümit Sayın, basına yansıyan beyanlarında, 'Encümen-i Daniş'in bir örgüt olduğu ve askerlerle ilişkisi bulunduğu' şeklinde ifadelere de yer vermiştir. Encümen-i Daniş bir örgüt olmadığı gibi başka dernek, vakıf, kurum ve örgütlerle de ilişkisi olmayan, üst düzey bilim adamları, siyasiler ve emekli bürokratların katıldığı, dünya, bölge ve ülke sorunlarının entelektüel düzeyde tartışıldığı bir sohbet toplantısı olup, gündemde yer alacak konular toplantı başlamadan hemen önce tespit edilmektedir.

Kaldı ki bir defa nezaket ziyaretinde bulunan bir kişiye, müvekkilin ileri sürüldüğü şekilde beyanlarda bulunması da hayatın olağan akışına aykırıdır. Ümit Sayın'ın müvekkilimizle ilgili beyanlarının hiçbiri gerçekleri yansıtmamaktadır. Konuyla alakalı müvekkilimizin tüm tazminat ve dava hakları da tarafımızdan yakından takip edilecektir.''