Girişim, 301. maddenin kaldırılması ve ırkçılık suçlarının araştırılacağı bir Meclis Araştırma Komisyonu'nun kurulması için Meclis'e sunulmak üzere imza kampanyası başlattı.
Grubun imza metninde, basın ve düşünce özgürlüğünün tam olarak kullanılmasının önünde ciddi bir engel olduğu, 301'in çağın gerisinde kalan ve toplumsal barışı zedeleyici bir düzenleme olduğu savunuldu.
Girişim, Sosyal Demokrasi Vakfı (SODEV) Başkanı Aydın Cıngı moderatörlüğünde “301 Neden Kaldırılmalıdır” başlıklı panel de düzenledi. Panele, Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Turgut Tarhanlı ile “Sürekli Aydınlık için 1 Dakika Karanlık” eylemini koordine eden Avukat Ergin Cinmen konuşmacı olarak katıldı.
Turgut Tarhanlı, Türkiye'nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Birleşmiş Milletler Medeni Siyasi Hayata Dair Sözleşme'ye taraf olduğunu belirterek, “Türkiye'de açılan davaların yüzde 47'si beraatla sonuçlanmıştır. Neden? Çünkü, iki vakadan birinde gereksiz, yersiz dava açıyor Türkiye” diye konuştu.
Avukat Ergin Cinmen ise, hukukçuların yanlış yönlendirmeler ve eğitimlerle bugüne geldiklerini ve okuldan sonra devlet sistemi içinde farklılaştıklarını söyledi. Cinmen, “Ne kadar bilirsen bil, anlattıkların, karşındakinin anlayabildiği kadardır. Benim açımdan olumsuz bir tablo. Hukuk fakültesinden çıkan çocuklar devlet fanusunun içine giriyor. Asıl sorun bu maddenin insanlarda otosansüre neden olduğu. Bu da beraberinde, karşılıklı alış verişin kesilmesini getiriyor. Düşünceyi köreltip, donduruyor” dedi.
Girişimin, kampanya kapsamındaki etkinliklerine 1 Ekim'de yapılacak Hrant Dink davasına ve 11 Ekim'de Agos gazetesi çalışanlarının 301. maddeden yargılandıkları duruşmaya katılımla devam edecek.
301 kaldırıldığı takdirde ne olacak?
301'nci madde kaldırıldığı takdirde, türklüğe küfretmlek, aşağılamak ve hakeret etmek serbest kalacak ve türkiye'de türkünm diyenler sürekli aşağılanabilecek. Ve bunu yapanlar hiç bir cezai müeyyideye tabi tutulmayacaklar. Bu maddenin kaldırılmasını en fazla isteyenlerin azınlıklar ve onlara her türlü yardımı yapan AB fonlarından yararlananlar ile bölücü terör örgütü mensupları ile sempatizanları oldukları biliniyor.
AB'de türkiye'de yükselen milliyetçiliğin önünü kesmek için bu maddenin kaldırılması için hükümete baskı yaptığı biliniyor. Ancak AB üyesi ülkelerde ise, tam tersi olarak, Avusturya, Almanya, fransa ve diğerlerinde ise hükümetler kendi milliyetçiliklerinin yükselmesine hiçbir şekilde ses çıkartmıyorlar. Fransa da milliyetçiliği ile tanınan Sarkozy'i Cumhurbaşkanı olarak seçti bile.
301'in Türkiye'de ısrarla kaldırılmasını isteyen Avrupa kendisinde istemediği birşeyi bize AB uyumluluğu diye dayatıyor.