"Babamı Sovyetler Birliği öldürttü"

Oya Doğan'ın yaptığı söyleşi

"Vicdanım rahat değir açıklamasıyla siyasete dönme sinyalleri verdi. Ahmet Özal'a siyasete dönüş kararı alıp almayacağını da, babasının ölümünün ardındaki gerçek nedeni de sorduk. Hiçbir sorumuzu cevapsız bırakmadı.

TURGUT ÖZAL'IN OĞLU AHMET ÖZAL SİYASETE DÖNÜYOR

"Vicdanım rahat değil" diye bir açıklama yaptınız. Neden?
Türkiye'nin içinde bulunduğu duruma baktığımda siyasete geri dönmek zorunda hissediyorum kendimi. Rahmetli babam hayatta olsaydı, ekonomik ve siyasal sorunlarla ilgili neler yapardı çok iyi biliyorum. O nedenle siyasete geri dönmeyi düşünüyorum. Vicdanım bu yüzden rahat değil. Elimden gelen bir şey varsa yapmak istiyorum. Babamın yapamadığı şeyleri tamamlayabilecek misyonda bir parti bulursam hizmet veririm.

Neden babanızın kurduğu partiyi, ANAP'ı tercih etmiyorsunuz?
ANAP 1991 yılından itibaren babamın çizdiği rotadan çıktı. Erkan Mumcu partinin rengini bile değiştirdi. ANAP bir markadır ve değiştirilmez. Erkan Mumcu'nun yaptığı bu değişikliğin tek nedeni komplekstir. Mesut Yılmaz'ın partiden Özal adını silmek istemesinden farklı bir şey değildir. Partinin ambleminin rengini değiştirerek Erkan Mumcu olamazsın. Çok değişiklik istiyorsan git kendine bir parti kur.

Peki siz bir parti kurmayı düşünüyor musunuz?
Kurabilirim. Babam da 20 Mayıs 1983'te ANAP'ı kurdu ve beş buçuk ay sonra iktidar oldu. Ben babamın yapmak istediklerini tamamlamak istiyorum ve halk da beni siyasette görmek istiyor. O nedenle parti kurmak akılcı geliyor bana.

"SOKAKTA 'ÖZAL'IN OĞLUSUN KURTAR BİZİ' DİYORLAR"

"Halk beni siyasette görmek istiyor'" dediniz. Bunu nasıl tespit ettiniz, kişisel gözleminiz mi?
Erzurum'da yerel bir televizyon kanalında programa katıldım. Orada 'Ahmet Özal siyasete dönsün mü?" diye anket yaptılar. "Evet" diyenlerin oranı yüzde 97.4'tü. Ayrıca sokakta insanlar yolumu kesiyorlar. Ortaköy'de 85 yaşında bir kadın yolumu çevirdi ve bana "Halimizi görmüyor musun? Neden siyasete girmiyorsun?" dedi. "Sen Özal'ın oğlusun, kurtar bizi" diyorlar. Her gün buna benzer bir sürü olay yaşıyorum. Göreceksiniz, Türk siyasetinde kartlar yeniden dağıtılacak.

Seçim dönemlerinde her siyasi parti sorunları çözeceğini söylüyor. Bunu vadetmeyen bir politikacı gördünüz mü?
Babamı gördüm. Ben IMF'nin Türkiye'den nasıl çıkarılacağını biliyorum. Bunlar benim için çok kolay şeyler. Baş örtüsü Türkiye'nin çözülmeyen problemi gibi görünüyor. Ama onu da çözmek çok kolay Keza babam 1988 yılında bir kanun
çıkarmıştı. O kanunda "Anadolu kadını gibi baş örtmek serbesttir" diyordu. Ama dikkatli bakılırsa türban kelimesi geçmiyor. Çünkü türban kelimesi siyasi bir ideolojiyi anlatıyor.
Ancak babamın ölümünden sonra bu sorun da hortlatıldı. Ama bugüne kadar ne ANAP ne MHP, ne de AKP bu sorunu çözebildi. Nedenini de söyleyeyim.
Çünkü Türkiye'de suistimal etmeleri gereken konuların başında türban meselesi gelir. Bu sorun onlara seçimlerde oy olarak geri döner.

"BABAMIN ÖLÜM NEDENİ ORTAYA ÇIKACAK"

Turgut Özal'ın ölümüyle ilgili söylemediğiniz şeyler var mı?
Halk babamın ölümünün normal yollarla gerçekleştiğine inanmıyor. Fakat bunun araştırmasını yapmak ve öğrenmek bir ailenin üstesinden gelebileceği bir şey değil. Bu ancak meclisin kuracağı bir komisyonla araştırılır. Bir Cumhurbaşkanı'nın ölümüyle ilgili gerçekleri araştıracak kurum TBMM'dir. Bunu bir türlü yaptıramadık. Ama babamın ölüm nedeni gizli kalmaz, ortaya çıkar.
Biraz daha açık konuşsanız...
O dönemde Turgut Özal Türkiye Cumhuriyetleri ile çok ilgileniyordu. Türk dünyasını biraraya getirmeye çalışıyordu. Fakat Sovyetler Birliği'nin dağılma sürecinde bu bazı insanları rahatsız etti. Özal, "21'inci asır Türklerin asrı olacaktır. Adriyatik'ten Çin Seddi'ne kadar" dedi. Bu çok iddialı bir laftı. Bunun üzerine rahatsız olan bir dış dünya vardı. Nitekim bu sözü söylediği seyahatin dönüşünde öldü. Bunları dikkate alıp düşünmek lazım. Ben hep söylüyorum. Bu ölüm dış kaynaklıdır.

Moskova'yı mı kastediyorsunuz?
Bu benim teorim. Babamı Sovyetler Birliği öldürttü. Sovyetler Birliği'nin dağılması sürecinde Rusya'da bu dağılımı istemeyen aşırılar vardı ve babamın iddialı sözleri üzerine bir şeyler yapmaları gerekiyordu. Ve bence babamın idamının kararını onlar verdiler. Bunlar gizli kalmaz. Ortaya çıkar.

"BU AİLEYE BİR ŞEHİT YETER"

Siyasete dönmek istemenize Semra Hanım'ın tepkisi nedir?
Annemin bana söylediğini aynen aktarıyorum: "Bak oğlum, ben senin siyasete girmeni istemiyorum. Bu aileye bir şehit yeter. Ama girmek zorunda kalacağını da biliyorum. Ona göre hazırlıklı ol."

Babanız ölümünden önce çok sıkıntı çekeceğinizi söylerken neyi kastetmişti sizce?
Güvendiğim insanlardan kazık yiyeceğimi söylemek istedi. Çünkü bizim ailenin sorunu herkesi kendimiz gibi zannetmemiz. Ayrıca bana Türkiye'nin çok sıkıntı çekeceğini de söyledi. Siyasetçilerin Türkiye'nin kalkınmasını yavaşlatacağını da... Zaten babam 17 Nisan'da ölmeseydi, 19 Mayıs törenlerinde cumhurbaşkanlığı görevinden istifa edip siyasete dönecekti. Allah nasip etmedi.

Turgut Özal'ın ölümünün ardından ailenizde de dağılmalar oldu. Son olarak da Zeynep Özal'ın kitap çıkarması ve Ünlüler Çiftliği gibi bir yarışmaya katılmasına çok tepki gösterdiğinizi okuduk gazetelerde...
Öncelikle ben Zeynep'in kitabını okudum. Yazdıklarında yanlış hiçbir şey yok. O nedenle beni rahatsız etmedi. Ünlüler Çiftliği'nde de kızacağım bir şey olmadı. Aksine bir cumhurbaşkanı kızı orada inek de sağdı, yemek de yaptı. Ve ben Zeynep'le gurur duydum.

"ERKAN MUMCU KOMPLEKSİ"
Ahmet Özal, ANAP lideri Erkan Mumcu'y a da kızgın. Partinin ambleminde yapılan değişikliğin bir kompleks göstergesi olduğunu düşünüyor.