TBMM Genel Kurulu'nda gnüdem dışı bir konuşma yapan Gündüz, sözlerine "Bundan 42 yıl önce, 3 Haziran 1963'de Anadolu'nun kasketli, kara kavruk ve elleri nasırlı insanları yaza hazırlanıp, buğday harmanlanırken bir adam Selanik'te başlayan 61 yıllık yaşam öyküsünü, memleketine, insanına ve özgürlüğe hasret bir şekilde Moskova'da tamamladı. O adam 20. yüzyıl Türk şiirinin dünyaca tanınmış büyük ustası Nazım hikmet'ti" diye başlayan Gündüz "Farklı bir şekilde anlatabilmek mümkün mü nazım'ı?" diye sordu.
Nazım'a yapılabilecek en kolay eleştirinin 'vatan haini' olacağını belirten Gündüz, Nazım'ın gözgürleştirilmesi ve Anadolu'nun bütünlüğüne, zenginliğine dahil edilmesi gerekliliğini belirtti.
AK PARTİLİ GÜNDÜZ' NAZIM'IN MEZARI TÜRKİYE'YE GETİRİLMESİNİ İSTEDİ
Nazım'ın şiirinde memleket hasreti, aşk vedirenişin gerçekliğe kavuştuğunu ifade eden Gündüz, "Sisteme-iktidar odaklarına ters düşerek 'vatan hainliği' de dahil olmak üzere pek çok suçlamayı hiç hak etmediği halde taşımak zorunda kalır. Vatan hainliği damgasının ağırlığını memlekete olan özlemiyle hafifletmeye çalışır" diye konuştu.
Gündüz, konuşmasında Nazım Hikmet'in 28 haziran 1962'de yazdığı 'Vatan Haini Nazım Hikmet' yazılan şiirini de okuyarak, şu ifadeleri de kullandı: Özgürlük sevdalısı bu adamı ölümünün 42. yılında 'ideolojinin' dar kalıplarının ötesinde düşünme ve tartışma zamanı. İdeolojinin zincirlerinden kurtararak Nazım'ın özgürleştirilmesi, Anadolu'nun bütününe ve zenginliğine dahil edilmesi artık daha da özel bir önem kazanıyor. Ona da sahip çıkmak bizim görevimiz... Simavnalı Şeyh Bedreddin ve Enver Paşa memleketlerine kavuştu. Sıra hasreti çoğaltan Nazım Hikmet'te..