AKP, yazının üzerinden 16 gün geçmesine rağmen, tüzük değişikliğine gidilmesi konusunda Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na henüz yanıt vermedi.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Nuri Ok tarafından AKP Genel Başkanlığı’na tüzük değişikliği konusunda 20 Haziran tarihinde bir uyarı yazısı gönderildi.
     
     TÜZÜKTE DİSİPLİN KURULU YOK

      Yazıda, Tüzüğün 18’inci maddesinde teşkilat kademe organları düzenlenirken il teşkilatı ve genel merkez içeriinde disiplin kurullarına yer verilmediğine dikkat çekildi.
      Tüzüğün 104 ve 106’ncı maddelerinde sırasıyla il disiplin kurulu ve merkez disiplin kurulu düzenlenmesine rağmen, bu organların parti teşkilat şeması içerisindeki hangi teşkilatların organları olduğunun tanımlanmadığı bildirildi. Siyasi Partiler Yasası’nın 17’inci maddesinde düzenlenen merkez disiplin kurulunun aynı yasanın 13/2 maddesinde "genel merkez organları" arasında sayıldığına dikkat çekilen yazıda, yine il teşkilatlarının düzenlendiği 2820 Sayılı Yasa’nın 19’uncu maddesinde, il disiplin kurulunun il teşkilatının bir organı olarak ifade edildiği anımsatıldı. Bu nedenlerle il disiplin kurulu ve merkez disiplin kuruluna, sırasıyla il teşkilatı ve genel merkez teşkilatı kavramları içerisinde yer verilmediğinden anılan organların yasal tanımlarından hareketle tüzüğün 18’inci maddesinin bu paralelde düzenlenmesi istendi.
     
     MYK YETKİLERİ

      Başsavcılık yazısında, AKP tüzüğünün 39’uncu maddesinin son fıkrasında, Merkez Yürütme Kurulu’na ilçe, il ve büyük kongre delege seçimlerini belli hallerde iptal etme ve yeniden yapılmasına karar verme yetkisinin tanındığına dikkat çekildi.
      2820 Sayılı Yasa’nın 211/1’inci maddesi uyarınca il ve
      büyük kongre delege seçimlerinin yargı gözetimi altında yapıldığı anımsatılan yasada, aynı yasanın 21/11’inci maddesinde ise seçim sonuçlarını etkileyecek usulsüzlük veya yasaya aykırılık hallerinde, seçim hakiminin bu seçimleri iptali konusunun düzenlediği vurgulandı. 2820 Sayılı yasa uyarınca açıkça ve sadece seçim hakiminin görevinde bulunan bir konunun da Merkez Yürütme Kurulu’na yetki verilmesinin, anılan Yasa’nın parti içi demokrasi ilkesini düzenleyen 93’üncü maddesine aykırı olduğuna işaret edildi. Ayrıca yasal görevleri arasında yer almamasına rağmen belirtilen konuda, MYK’nın görevlendirilmesinin de yasaya aykırı olduğu belirtilen yazıda, bu görevlendirmenin 2820 sayılı yasanın emredici kurallarına aykırı olması nedeniyle madde metninin yeniden düzeltilmes gerektiği kaydedildi.
     
     DELEGELERİN EK GÜNDEM ÖNERGESİ

      Yazıda, AKP tüzüğünün 40’ıncı maddesinde kongre gündemine ek gündem maddeleri eklenebilmesinin hazır bulunan delegelerin en az yüzde 5’inin önerge vermesi koşuluna bağlandığı anımsatıldı.
      Yazıda, 2820 Sayılı yasanın s121’inci maddesi yoluyla Türk Medeni Yasası’nın emredici nitelikteki 79/2 maddesinde, gündeme ilave yapılabilmesi için hazır bulunan delegelerin yüzde 10’unun önerge vermesinin yeterli görüldüğüne dikkat çekildi.
      Tüzükteki düzenlemenin yasa maddesinde öngörülen hakkı kısıtladığına dikkat çekilerek, bu maddenin yasaya göre yeniden düzenlenmesi talep edildi.
     
     OLAĞANÜSTÜ KONGRELER

      Başsavcı Nuri Ok, AKP tüzüğünün olağanüstü kongreleri düzenleyen 50’nci maddesinin son fıkrasında kademe başkan ve yönetim kurulu ile üst kademe delege seçimleri için bir üst kademe yönetim organının kararının zorunlu kılındığını anımsattı. Ok, düzenlemenin, olağanüstü toplantı koşullarına yasada öngörülmeyen şekilde kısıtlama getirdiğini belirtti.
      Ayrıca parti organlarını üst kademelerin mutlak yetkisine tabi tutması yönünden ise 2820 Sayılı Yasa’nın 93’üncü maddesinde düzenlenen parti içi demokrasi ilkelerine aykırı olduğunu kaydeden Ok, tüzüğün bu maddesinin de değiştirilmesi gerektiğini ifade etti.
     
     GÖREVDEN ALINMA

      Başsavcılık yazısında, tüzüğün 57’nci maddesinin 4’üncü fıkrasında, görevden alınma yüzerine oluşturulan yönetim kurullarının, ilgili kademenin seçimli olağanüstü kongresine karar verilmedikçe, olağan kongre tarihine kadar göreve devam edeceklerinin hüküm altına alındığını anımsattı.
      Yazıda, benzer konularda hüküm içeren 2820 Sayılı Yasa’nın 19/5 ve 20/9’uncu maddeleri gözetildiğinde, bu maddelere
      aykırı olarak geçici yönetim kurullarının ve bu bağlamda ilgili kademenin geçici başkanının görevi, yasada öngörülen süre aşılarak olağan kongre tarihine kadar uzatıldığı, dolayısıyla özde geçicilik niteliğinin ortadan kaldırıldığı belirtildi.
      Yazıda geçici olarak yapılan atamaların olağan kongre tarihine kadar geçerli olacağı yolundaki hükmün, anılan maddeler yanında, üst organın iradesine yasaya aykırı olarak üstünlük tanıdığı ifade edildi ve bu maddenin de değiştirilmesi istendi.
     
     KURUCULAR KURULU ÜYELERİ

      Yazıda, AKP tüzüğünün 62’nci maddesinde büyük kongrenin düzenlendiği, 2’nci bendinde ise büyük kongrenin tabii üyeleri arasında kurucular kurulu üyelerinin de sayıldığı anımsatıldı.
      Kurucular Kurulu’nun seçimler yoluyla değil, kişilerin taşıdığı sıfata dayalı olarak oluşan bir kurul olduğu ve ilk kongre yapılınca da görevinin sona erdiği belirtilen yazıda, Kurucular Kurulu’nun tüm üyelerinin tabii üye statüsündü olduğu belirtildi. Bu konunun 2820 Sayılı yasada düzenlendiği kaydedildi. Bu nedenle, maddedeki Kurucular Kurulu kavramının kurucu üyeler olarak düzeltilmesi istendi.
     
     MİLLETVEKİLİ SEÇİMİNDE MERKEZ ADAY GÖSTERME

      Yazıda, tüzüğün 126’ncı maddesinde milletvekili seçiminde merkez adayı gösterme yetkisinin genel başkana ait olduğunun düzenleme altına alındığı anımsatıldı.
      Yazıda, 2820 Sayılı Yasa’nın 37/2’nci maddesinde, siyasi partilerin merkez adayı gösterebilmelerinin mümkün kılındığı, merkez adaylarının ise kim tarafından gösterileceğinin açıkça maddede düzenlenmediği, bu bağlamda siyasi parti genel başkanına karar alma kapsamında yasada açıkça bir yetki de verilmediği kaydedildi.
      Merkez adaylarının belirlenmesi işleminin, sonuçta partiyi bağlayan bir karar almakla mümkün olduğuna dikkat çekilen yazıda, oysa genel başkanın partinin karar organları arasında olmadığına işaret edildi. Siyasi partinin asıl karar organının büyük kongre olduğu vurgulanan yazıda, 2820 Sayılı Yasa’nın 14/5’inci maddesinde sayılmayan konularda ise karar organının merkez karar ve yönetim kurulu olduğu vurgulandı.
      Merkez adaylarının belirlenmesinde, genel başkanın yetkilendirilmesinin bu organın bir karar organı kimliğine sokulması anlamını taşıdığı ifade edilen yüzıda, bunun parti içi demokrasiye aykırı olduğu vurgulanarak, yeniden düzenlenmesi istenildi.
     
     ÜYELİK AİDATI VE KAYITLAR

      Başsavcılık yazısında, AKP tüzüğünün 134’üncü maddesinin 1’inci fıkrasının son paragrafında üyelik aidatını ödemeyenlere kayıtlamalar getirilebileceğinden söz edildiği anımsatılırken, ancak bu kayıtlamaların ne olabileceğinin tüzükte gösterilmediğine dikkat çekildi.
      Uygulanabilecek yasaklamaların tüzükte açıkça düzenlenmesi gerektiği belirtilen yazıda, bu konumdaki üyeler için tüçzükte "sadece kayıtlamalar" uygulanabileceği yolundaki düzenlemelerin de yasaya aykırılık oluşturduğu ifade edildi.
     
     BAŞSAVCILIK SÜRE VERMEDİ

      Başsavcı Ok, bu 8 tüzük değişikliğinin yapılması talebini AKP’ye 20 Haziran tarihinde yazdığı yazı ile bildirdi. Başsavcılık, AKP’ye tüzük değişikliklerinin yapılması için herhangi bir süre kısıtlamasına gitmedi.
     
     YANIT GELMEDİ; TÜZÜK KONGRESİ GEREKİYOR

      AKP’nin, aradan 16 gün geçmesine rağmen hala tüzük değişikliği yapacağı ya da yapmayacağı yönünde Başsavcılık’a bir yanıt vermediği öğrenildi.
      AKP’nin Siyasi Partiler Yasası’na aykırı olan 8 tüzük maddesini tüzük kongresine giderek, değiştirmesi gerekiyor.
     
     TÜZÜK DEĞİŞİKLİĞİ OLMAZSA İHTAR

      AKP’nin tüzük değişikliği yapmaması halinde, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı Anayasa Mahkemesi’ne başvurarak, ihtar isteminde bulunacak.
      Anayasa Mahkemesi, AKP’ye tüzük değişikliğine gitmesi için 6 aylık süre verecek.
      AKP’nin buna rağmen, tüzüğünde değişikliğe gitmemesi halinde, Anayasa Mahkemesi, Siyasi Partiler Yasası uyarınca, partinin hazine yardımının kesilmesi yaptırımı uygulayacak, ayrıca yetkililer de ceza davası ile karşı karşıya kalacak.(Milliyet)