“Basın toplantısında açıkça görüşlerimi ifade ettim. Bana böyle bir şey söyleseler çeker giderdim. Onlar bu haftaki (bugün saat 17.00’de) yönetim kurulu toplantısına hiçbir şey olmamış gibi gelip katılacaklar.”

BAŞBAKAN Tayyip Erdoğan’ın Türk Telekom Arena Stadı’nın açılışında protesto edilmesi, kötü giden sezonun sonrasında yönetim ile gerilen ipler derken eleştiri oklarının hedefinde yer alan Galatasaray Başkanı Adnan Polat’ı hiç bu kadar üzgün görmemiştim. G.Saray-Sivasspor maçıyla bir lig maçına ilk kez ev sahipliği yapan Türk Telekom Arena’da son günlerin en çok konuşulan ismi olan Başkan Adnan Polat’la bir süre sohbet etme imkanım oldu.

Hatta ilk yarıyı da birlikte seyrettik. Maç öncesinde neredeyse tüm stadı dolaşarak beraberindekiler ve yardımcılarıyla yeni stadın eksik yönleriyle ilgili notlar alıyordu... Benim bulunduğum “Pegasus Locası”nda karşılaşınca biraz soluklandı, sonra da oturup konuştuk.
 Başkanın yüzünde uçuk benzeri yaralar çıkmış, kilo kaybetmiş, sempatik, gülümseyen tavırını korumaya çalışsa da “bir dokun bin ah işit” misali anlatmaya başladı. Hatta onu dinlerken bir kulüp başkanı olabilmenin ortaya çıkardığı karizma, şöhret ve popülaritenin yanı sıra beraberinde ne tür olumsuzluklara ve yıkımlara yol açabileceğini, nasıl ağır stresleri beraberinde getireceğini konuşurken hissedebiliyorsunuz. Lafı fazla uzatmanın gereği yok. Belki de, Başkanı dinleyince siz de hak vereceksiniz. Bakın neler söylüyor:
“Bir haftadır huzurum kaçtı. Yüzümde yaralar çıktı. Ama bu yolda daha iyi bir G.Saray’ın yaratılması adına kararlılığım giderek artacaktır. Hiç kimse benim görevi bırakacağımı aklından geçirmesin. Genel kurul beni göndermedikçe, yani görev süremin sonu olan önümüzdeki senenin mayıs ayına kadar görevimin başındayım. 

Bizzat yönetime koyduğum ve güvendiğim arkadaşlarımdan üçünün (Mehmet Helvacı, Vedat Eşkinat, Doğan Yalçınkaya) yaptığı bu davranışları, bu karşı çıkışı anlamak mümkün değil. Bu haftaki yönetim toplantısına (bugün saat 17.00’de) da tahminim çıkıp hiçbir şey olmamış gibi gelip katılacaklar. Gözümüzün içine bakarak toplantıdaki yerlerini alacaklardır. Ben hayatımda böyle bir şey görmedim. Basın toplantısında açıkça görüşlerimi ifade ettim. Bana böyle bir şey söyleseler çeker giderdim. En kısa sürede yeni görevlendirmeler yapacağım. İkinci başkanla (Mehmet Helvacı) ilgili de yeni tasarrufta bulunacağım. Galatasaray’ın kaybedecek zamanı yok.

Stadın üstünü kapatmayacağız

STADIN üstünü mayıs ayı gibi kapatmayı planlıyorduk. Avrupa’yı inceledik. Oradaki büyük kulüpler bunu yapmıyor.  Biz de bu yola gidebiliriz. Çünkü bu çok maliyetli ve masraflı bir konu.

En mutlu günümü kabusa çevirdiler

Türk Telekom Arena’nın açılışını hayatımın en mutlu günlerinden biri olarak düşünmüştüm. Ancak bazı çevreler bu süreci kabusa çevirmek için ellerinden geleni yapıyor.

HAYATIMIN mutlu günlerinden biri olarak Türk Telekom Arena Stadı’nın açılacağı günü düşünmüştüm. Gerçekten 2016 UEFA kriterlerini karşılayan bu eşsiz camia için tarihi bir eser inşaa edildi. Yalan değil, bunda Sayın Başbakanımızın da çok büyük katktıları oldu. Ama o açılıştan bugüne bazı çevreler bu süreci bir kabusa çevirmek için elinden geleni yapıyor. Doğru bildiklerimi söylediğim ve peşinden gittiğim ve sadece G.Saray’ın menfaatlerini düşündüğüm için asla pişman değilim. Ama böyle olunca kimseye yaranamıyorsunuz. Bir günah keçisi haline getirildim. Medyada da çok büyük bilgisizlik ve önyargılarla yazılan, hayret ettiğim yorumlarla karşılaştım.

Sistematik bir saldırı organize ediyorlar

ADNAN Polat’a anlaşılmayan sistematik bir saldırı organize ediyorlar. Anlamadığım nokta Adnan Polat G.Saray’a hizmet ve fedakarlıktan başka ne yapmıştır? Ben 1996’da görevi bıraktıktan sonra Özhan Canaydın’ın ricasıyla göreve geri döndüm. Tüm gerçekler ortada. Beni görevden almak için girişim başlatacaklarını söylüyorlarmış. Yüzde 20 üyenin noter tasdikli imzasını önce bir getirsinler. Ki bu o kadar kolay değil. Bunlarla uğraşacaklarına kulübe nasıl hizmet ederiz onu düşünsünler. Her şey abartılıyor.

Aziz Başkan’ın esprisini farklı yönlere çektiler

AZİZ Yıldırım başkan benim çok yakın dostumdur. Hatta Erzurum organizasyonunda da birlikte hareket etme kararı almıştık. Kulüp başkanları ile giderken yolda bana ‘Başkan üzülme böyle şeyler olur’ dediler. Moral verdiler. O sırada şaka yollu Aziz Başkan da bana ‘Ya bak beni çağırmazsan işte bunlar olur’ diye takıldı. Bu espriyi bile nerelere çektiler. Yok yan yana oturmamışız. O arkada ben önde oturmuşum. Konu ne kadar ilgisiz noktalara çekildi.”

Her mutlu günde kavga ediyoruz

G.SARAY camiası olarak her mutlu günümüzde kavga etmeyi çok iyi beceriyoruz. 2000’de UEFA Kupası’nı kazandık, kavga ettik. Stadın açılışı bizim için bayramdı. O günde bile kavga ettik...METEHAN DEMİR/25 OCAK 2011/HÜRRİYET