TBMM Başkanı Arınç, ATV’de katıldığı bir programda gündeme ilişkin soruları yanıtladı. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden, demokrasi ve rejime kadar bir çok konuda değerlendirmelerde bulunan Arınç, yargı ve yürütmenin başında bulunanları yasamaya müdahale etmekle suçlarken, “Kimse kimsenin işine karışamaz. Her kurumun ayrı görevi var” dedi.

“TANKLARIN GEÇTİĞİ DÖNEMİ ÇOKTAN GEÇTİK”

Son günlerde cumhurbaşkanlığı seçimleriyle ilgili bazı kurum ve çevrelerin çıkışlarını eleştiren Arınç, emekli bir grup subayın Genelkurmay Başkanlığı’na bir mektup göndererek, “cumhurbaşkanlığı seçimine müdahil olun” şeklindeki sözlerine sert tepki göstererek, “Bu sözlere çok asabım bozuldu. Genelkurmay Başkanı’nın görevi Cumhurbaşkanı seçmek değil. Tankların yürüdüğü dönemi çoktan geçtik. Yargının, yürütmenin ve yasamanın görevleri farklıdır. Hiçbir kurum, hiçbir kurum yetkilisi yasamaya karışamaz. Ne yargı yasamaya, ne yasama yürütmeye, kısacası kimse kimsenin işine karışamaz. Hele bu konuda kimse yetkimize müdahale edemez. Cumhurbaşkanını seçmek yasamanın işidir. Cumhurbaşkanını bu Meclis seçecek ve kimse müdahale edemez” dedi.

“BEN TARAFIM”

Cumhurbaşkanını şimdiki Meclis’in seçmesi gerektiğini savunan Bülent Arınç, yapılacak seçimin meşru olduğunu, siyasi etiğe uygun olduğunu ve hayatın olağan akışına da aykırı olmadığını söyledi. Arınç, “Elbette bu konuda tarafım. Anayasal kuralları çerçevesinde bir seçim olacak ve ben elimden geleni yapacağım” diye konuştu.

“KAVRAM KARMAŞASI VAR”

Genelkurmay Başkanlığı’nın “irtica tehlikesi var” açıklamalarını da eleştiren Arınç, bu çıkışları yapanların kavram karmaşası yaşadığını öne sürerek, “Önce kavram konusunda anlaşalım. Birileri çıkıp ‘irtica tehlikesi var” derse bende sorarım. Neye göre var. Genelkurmay bunu söylerken neye göre söylüyor. Kavramlar kullanıldığı yere göre değişir. Fehriye Erdal bizim için terörist, Belçika’ya göre otomatik silah kullanmadığı için özgürlük savaşçısıdır” şeklinde konuştu.

“PKK REJİM TEHLİKESİ DEĞİL”

TBMM Başkanı Arınç, “Çankaya’da başörtülü first lady olmaz” tartışmalarına, “Türkiye’de bu tartışmaları birkaç marjinal grup başlatıyor. Anayasa’da bugüne kadar cumhurbaşkanının eşi için başı açık ya da kapalı olsun diye bir şey yok. Bunu söyleyenler demokrat değil” karşılığını verdi. Türkiye’de söylenenlerin aksine bir rejim tehlikesi olmadığını belirten Arınç, “Kişiler dindarlaşabilir ama bu devletin rejim tehlikesini oluşturmaz. PKK nasıl bir rejim tehlikesi değilse, başörtüsü de bir rejim tehlikesi değil”diye konuştu.

“SEZER SİYASETE GİRMELİ, YOKSA EKSİK KALIR”

CHP Lideri Deniz Baykal’ın, Cumhurbaşkanı Sezer’i partisine davet etmesi yönündeki davetini değerlendiren Arınç, ”Baykal haklıdır. Sezer gibiler mutlaka siyasete girmelidir. Halkı tanımanın yolu siyaset yapmaktan geçer. Siyaset eğitir öğretir. Bu tür görevlerde bulunanlar mutlaka siyasete girmeli yoksa eksik kalır” dedi.