Initial Vascular Events)" isimli uluslararası çalışması, Avrupa’nın farklı ülkelerinden gelen 50’ye yakın medya temsilcisine, Aspirin’in üretim merkezi Almanya’nın Bitterfeld kentinde düzenlenen uluslararası basın toplantısında tanıtıldı. Toplantıda, dünyanın en çok araştırmaya konu olan ilacı ve Aspirin’in içeriğini oluşturan asetilsalisilik asit (ASA) ile ilgili son bilgiler de anlatıldı.
Aspirin’in etken maddesi ASA’nın farmakolojik özellikleriyle ilgili bir sunum yapan Düsseldorf Üniversite Farmakoloji ve Klinik Farmakoloji Enstitüsünden Prof. Dr. Karsten Schrör, "Aspirin yalnızca baş ağrısı için tercih edilen bir tedavi değil. 0,5 ve 1 gram dozajında, bir başka deyişle bir veya iki tablet halinde ateş düşürmek için de uygun ve tıpkı
parasetamol (asetaminofen) kadar etkili ve güvenli bir ilaç" ifadesini kullandı.
Profesör Schrör, Aspirin’in çok az yan etkisi olduğunu da belirterek, farmakologların araştırma alanlarından birinin de hiperaljezi, yani ağrıya karşı aşırı duyarlılık olduğunu belirtti. Schrör, "Hiperaljezisi olan hastalarda cilde dokunmak gibi gayet zararsız bir uyarı bile acıya yol açabiliyor. Aspirin, bu uyarılara bağlı aşırı tepkiyi etkin bir biçimde azaltıyor" dedi.
Cardiff Üniversitesi Soğuk Algınlığı Merkezi Müdürü Profesör Dr. Ronald Eccles ise herkesin yılda ortalama iki kez nezle olduğuna dikkat çekti. Profesör Eccles, soğuk algınlığına bağlı tüm semptomların Aspirin’le hafifletilebildiğini söyledi. Prof. Eccles, "Son yapılan klinik araştırmalar da Aspirin’in, soğuk algınlığına bağlı ağrı ve ateşteki
olumlu etkisini kanıtlamaktadır" diye konuştu.