Fransa oy için satıldı
Sözde soykırımın inkârını suç sayan yasa tasarısının Fransa’da iç politika malzemesi yapıldığını ifade eden MHP Genel Başkanı, “Fransızların tarihinde kara bir leke daha açılmıştır” dedi
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Fransa’nın Türkiye için müttefik olma niteliğini kaybettiğini açıkladı. Bahçeli, Fransa Milli Meclisi’nde görüşülerek kabul edilen sözde Ermeni soykırımını inkar yasası ile ilgili olarak yaptığı yazılı açıklamada oylamanın sonucunun Türkiye’den ziyade Fransa’yı yakından ilgilendirdiğini söyledi. Fransa Meclisi’ni Türkiye’nin şerefli tarihini “seviyesiz” bir şekilde iç politika malzemesi haline getirmekle eleştiren Bahçeli, şöyle dedi:
Endişe duysunlar!..
“Fransa Meclisi, aslında Fransa’nın demokrasi kültürünü ve demokratik değerlere bağlılığını oylamıştır. Bu yasa tasarısının kabulü ile, Türk tarihini mahkûm etmeye yeltenen Fransız temsilcileri, aslında karanlık dönemlerle dolu olan Fransız tarihinin yeni bir kara sayfasını yazmış ve altınıda imzalamışlardır. Fransız Meclisinde yargılanıp ve mahkûm edilen Türk Milleti’nin tarihi değil, Fransız medeniyetinin temel değerleri ve birkaç bin Ermeni oyu uğruna satılığa çıkarılan Fransız tarih şuuru olmuştur.
Fransa Milli Meclisi’nin temel hak ve özgürlükler kavramlarının kendileri için içi boş sloganlardan öte bir anlam ve değer taşımadığını tarih önünde açık bir şekilde oraya koyduğunu ifade eden Bahçeli, “Adı inkâr yasası olan bu düzenlemeyle, Fransa’nın tarih ve dünya sahnesinde bugüne kadar referans olarak aldığı bütün değerlerde hiçe sayılmıştır. Bu gerçekler karşısında, oylamanın sonucundan siyaset uğruna insanlık değerlerini satan bir ülke haline gelen ve tarihine kara leke düşüren Türkiye değil, Fransa devleti ve Fransız milletidir” dedi.
Bahçeli, Fransa’nın Türkiye’ye karşı bir husumet cephesi oluşturulmasının bayraktarlığını yaptığını söylerken Cumhurbaşkanı Chirac ve önümüzdeki seçimlerde bu göreve aday olan İçişleri Bakanı Sarkozy’nin, bu konuda bir yarış içine girdiğini söyledi.
Vakur ve
kararlı olalım
Bahçeli, AB ülkelerinin bu konuda kendilerini hem savcı, hem hakim, hem de temyiz mahkemesi yerine koyduklarını ve verdikleri hükmün icrası için kendilerinde “infaz memuru” olarak Türkiye’nin karşısına çıkma hakkını görebildiklerini belirtti. “Bu haysiyet kırıcı durumun kabul edilmesinin ve ilişkilerin bu dayatmaların gölgesinde ilerleyebilmesinin mümkün olmadığı” görüşünü dile getiren Bahçeli, “Bu konuda kimse kendisini aldatmamalı ve bunun adını doğru koymalıdır. Fransa Meclisindeki oylama ile Türk-Fransız ilişkileri çok ağır bir yara almıştır” dedi.
Tepkiler sürmeli
Şimde Türkiye’nin “vakur, kararlı ve kalıcı bir tepki göstermesinin kaçınılmaz olduğunu” vurgulayan Bahçeli, bu konudaki tepkinin de “saman alevi gibi parlayan ve sonra sönen geçici bir tepki olmaması” gerektiğini belirtti.