Partisinin grup toplantısında konuşan Baykal şöyle konuştu:
"AKP iktidarına çok yakın, başbakana çok yakın, kişisel dostu konumunda bulunan bir kişinin gazetesinde manşette birden bire şifreli ifadelerle CHP'nin ve onun genel başkanı olarak Deniz Baykal'ın suçlandığına tanık oldu.
Bu suçlama Yeni Şafak'ta yapılıyor. Bu gazete, Maliye Bakanı'nı güç durumda bırakacak gazete değil, hükümeti zor durumda düşürecek gazete değil. Bu sabah gazetelerin ortaya koyduğu manzara, o yayınla ilgili bir açıklama olur mu diye bakıyorsunuz, hiç bir yalanlama yok. Sabah yok, öğlen yok, öğleden sonra yok, kimsenin şikayeti yok.
Şifreli de olsa herkes biliyor ki, orada kastetilen CHP ve Deniz Baykal. Neymiş, 'Partinin banka hesaplarında 150 trilyon öz kaynağı varmış, Genel Başkanın da muazzam parası varmış.' Bunları kim ifade ediyor, Maliye Bakanı. Ondan bir ses seda yok, herkes hayatından memnun. Bir Maliye Bakanı'nın bir kurumun hesaplarıyla ilgili olaral orada burada açıklama yapmaya yetkisi var mıdır? Bu bir suçtur. Hiç bir vatandaş hakkında, onun mali durumuyla ilgili açıklama yapması söz konusu değildir. Bunları arkadaşlarınla dedikodu yap diye mi aldın? Onun gereğinin yapılması lazım. Bütün hesap sahipleri bu açıdan güvensizlik noktasına itilmiştir. İkinci olarak, bir Maliye Bakanı'nın mal varlığının düzeyinden şikayet söylemesi kadar garip bir şey yok. Sana ne? Muazzam parası olması suç mu? Bir insanın parasının miktarından bir Maliye Bakanı'nın şikayet etme hakkı var mı? Sana ne? Sen, olsa olsa paranın miktarından değil, o paranın içindeki yolsuzluktan yanlışlıktan şikayet etme, takip etme hakkına sahipsin.
Maliye Bakanı'nın söyledikleri doğru değil. Partinin geçen yıldan arta kalanlarla birlikte 25 trilyon lira parası var. Maliya Bakanı 150 trilyon diyor, benimle ilgili yanılma payı bunun çok daha ötesinde. Çok daha büyük.
Bunun adi bir iftira, adi bir dedikodu olduğu ortaya çıktı. Maliye Bakanı bunu söylerken yalan söylüyor, yalanlarken yalan söylüyor. Bunların da bir af çıkartarak mümkün değidir. Bunların hesabı ahirette sorulacak Maliye Bakanından".
Baykal, kendisinin ve Başbakanın Maliye Bakanı tarafından hesaplarının kuruşuna kadar açıklanıp incelenmesini istedi. Baykal, Erdoğan'ın gençlik yıllarından itibaren mal varlığının açıklanmasını da istedi.