CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Türkiye’de terör, yolsuzluklar ve ekonomik sistemin millet için değil başka merkezler için zenginlik üreten bir noktaya gelmesinin sürdürülebilir ve kabul edilebilir bir manzara olmadığını ifade ederken, “Önümüzdeki dönemde Türkiye’de hem cumhuriyet hem demokrasi yaşayacaktır. Önümüzdeki dönemde Türkiye’yi soydurtmacağız, Türkiye’yi böldürtmeyeceğiz” dedi. CHP’nin 83’ncü yıl kutlama etkinlikleri Anıtkabir ziyaretinin ardından yeni genel merkez binasında düzenlenen törenle devam etti. Burada bir konuşma yapan Baykal, CHP’nin Türkiye Cumhuriyeti Devletini kurduğunu, devrimleri yaptığını, demokrasiyi getirdiğini belirterek bunun dünyadaki tek örnek olduğunu söyledi. Baykal, Türkiye’nin içinde bulunduğu bölgede yıllardır süregelen savaş ve istikrarsızlık ortamında bir istikrar, barış ve demokrasi ortamı bulunduğunu kaydederken, Ortadoğu ile Türkiye arasındaki farkın “Mustafa Kemal Atatürk farkı, cumhuriyet farkı” olduğunu söyledi. Baykal, Türkiye’de bazı kesimlerin ifade ettiği gibi cumhuriyet ile demokrasi arasında bir çelişki bulunmadığını kaydederken, “Cumhuriyeti demokrasi adına geriletme arayışları içinde olanlar bilmelidirlerki bu cumhuriyetten daha çok demokrasiye zarar verir” dedi. Cumhuriyetin ve demokrasinin temelinde insan olduğunu anlatan Baykal, “O insanı dogmatik değerlerin tartışmasız destekcisi konumuna indirgerseniz, dogmatik, iman ilkeleri anlayışını dayatırsanız o anlayış içinde seçim yaparak demokrasiyi işletiyor olamazsınız. Demokrasi cemaate değil özgür insana dayanır. Eğer özgür insanı cemaate dönüştürürseniz işte o gazetelerde gördüğünüz kurtarılmış bölgeler oluşur” dedi.Deniz Baykal, 83 yıldır Türkiye’de cumhuriyetten rövanş almak isteyen kesimler bulunduğunu ifade ederken şöyle dedi:

GÜVENECEĞİMİZ KURUM YOK

“Bu zamana kadar cumhuriyet değerlerini ayakta tutan kurumlar vardı. Ancak, kurumsal müdahalelerle cumhuriyete yönelik tehdit ve tehlikeleri tutmak mümkün değildir. Son dönemlerde yaşanan bazı sözde yörünge düzeltmelerinin güvenilir olmadığına dikkat çekiyorum. Bundan sonra Türkiye’de cumhuriyete ve Türkiye’nin yörüngesine yönelik tehdit ve tehlikeler karşısında güveneceğimiz kurum yoktur. Bu tehdit ve tehlikeler karşısında sorumluluk hepimizindir, kadınıyla erkeğiyle toplumundur. Bu tehlikeler karşısında 70 milyon hepimiz sorumluyuz. Çözüm yine demokrasi içinde, seçim sandığında toplum olarak görevimizi yapmaktır.”Baykal, cumhuriyete yönelik bu tehlikeler karşısında “merak etmeyin” diyerek durumu hazmettirme çabası içinde olan pekçok çevre bulunduğunu, bu çevrelerin siyasi hesabının durumu olağan göstermek olduğunu kaydetti. Baykal, “Bunlar aymazlardır. Bu aymazları siyasi yelpazenin her kesiminde görme ihtimali vardır” dedi. Son dönemde Türkiye’de izlenen politikaların Türkiye’nin ilerlemesini başka ülke ve kurumlara terk eden bir anlayış içine girdiğini ifade eden Baykal, “Giderek Türkiye dış merkezlerin kararları ile ekonomisi yönlendirilen bir ülke konumuna gelmiştir. Bu bir cumhuriyet krizidir. Laiklikten kaynaklanan cumhuriyet krizine görmezden gelinemeyecek bir ekonomik cumhuriyet krizi eklenmiştir” diye konuştu.

TÜRKİYE TERÖRDEN BARIŞ ÜRETMEK ZORUNDA

Baykal, Türkiye’de terören her geçen gün ağırlık kazandığını dile getirirken Türkiye’nin bu en temel sorunu karşısında ne yazık ki güvenilir bir anlayışın işbaşında olmadığını savundu. Baykal, bunun yanında Türkiye’de ayrıca sosyal dokunun bozulduğunu, bir çürüme, yozlaşma olduğunun görüldüğünü de anlatırken, “Ahlaki yozlaşma ölçüsüz bir noktaya gelmeye başladı. Bu yozlaşma artık tüm kültürlerin, medeniyetlerin, dinlerin kabul ettiği ilkeleri tersine çevirmeyi marifet sayan bir anlayış haline geldi. Yolsuzluk bir değer haline gelmeye başladı” diye konuştu.Baykal, terör, yolsuzluklar, ekonomik sistemin millet için değil başka merkezler için zenginlik üreten bir noktaya gelmesinin sürdürülebilir ve kabul edilebilir bir manzara olmadığını kaydederken, “Şimdi bu tablo ile karşı karşıyayız” dedi. Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü:“Tıpkı cumhuriyetin ilk yıllarında olduğu gibi Türkiye’nin çok ciddi bir anlayışa, yeni bir atılıma ihtiyacı vardır. Önümüzdeki dönemde Türkiye terörden barış üretmek zorundadır. Terör bir gerçeğimiz, barış geleceğimizdir. Türkiye yolsuzluktan dürüstlüğü üretmek zorundadır. Yozlaşmadan sevgiyi, saygıyı, bilimi, kültürü gerçek değerleri üretmek zorundayız. İşsizlikten kalkınma, yoksulluktan refah üretmek zorundayız. Türkiye bu diyalektik açılımı yapmak zorundadır. Önümüzdeki dönemde Türkiye’de hem cumhuriyet hem demokrasi yaşayacaktır. Hem halk yönetecektir hem de halk dogmaların esiri olmayacaktır. Önümüzdeki dönemde Türkiye’yi soydurtmayacağız, Türkiye’yi böldürtmeyeceğiz.”  Baykal’ın konuşmasının ardından Talat Halman ve Yıldız Kenter “Çağlar Boyunca Türk Sanatları” konulu bir sunum gerçekleştirdiler. Ardından da ses sanatçısı Erol Evgin, partililere bir sonser verdi.