Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Bugün içi boş suçlamalarla, mesnetsiz sataşmalarla, akıl dışı komplo
teorileriyle hükümet ile milletinin arasına girme hevesinde olanlar, bu milletten hak ettikleri cevabı daha önce nasıl almışlarsa, yarın da alacaklardır'' dedi.

Erdoğan, bu akşam televizyonlarda yayınlanacak olan Ulusa Sesleniş Programında, ülke sorunlarına ilişkindeğerlendirmelerde bulundu.
''Eylül ayını, iktidara geldikleri günden bu yana gösterdikleri
gayretlerin karşılığını görerek, mahsulünü toplayarak geçirdiklerini'' ifade eden Erdoğan, ''gerek ekonomideki hızlı gelişmenin, gerekse uluslararası alandaki itibarın, Eylül ayı içinde çok net şekilde rakamsal göstergelerle kanıtlandığını'' söyledi. Erdoğan, ''Borsa'da kırılan rekorların, televizyonlardan canlı yayınlanan şeffaf özelleştirme ihalelerine olan büyük ilginin, nasıl bir yolda ilerlediklerinin bariz işaretleri olduğunu'' belirtti.

Türkiye'nin, ekonomideki istikrarı ile uluslararasıyatırımcıların ilgi odağı haline geldiğini, siyasetteki kararlılığıyla dünya
gündeminin ilk sıralarına yerleştiğini, hatta zaman zaman dünya gündemini belirlediğini kaydeden Erdoğan, ''Bütün bunlar, insaf ve izan yoksunları dışında kimsenin inkar edemeyeceği açık gerçeklerdir'' diye konuştu.

-EĞİTİM-

Eğitim alanında ulaşılan seviyeden gurur duyduğunu dile getiren Erdoğan, 12 Eylül'de başlayan yeni eğitim-öğretim yılına ''çağı yakalamayı hedeflemiş yeni bir yapılanmayla girildiğini'' söyledi.
''Cumhuriyet tarihimiz boyunca sadece iktidarımıza nasip olan bu büyük eğitim hamlesinin semeresini, Kütahya'da start verdiğimiz yeni eğitim-öğretim yılında almaya başladık'' diyen Erdoğan, Eğitime Yüzde Yüz Destek Kampanyası ile pek çok bölgede oturacak sıra bulamayan çocukların, modern derslikleri, spor salonları ve laboratuvarları bulunan okullara kavuştuklarını anlattı.
Çocuklara ders kitaplarının geçen yıl olduğu gibi bu yıl da
ücretsiz dağıtıldığını hatırlatan Erdoğan, Haydi Kızlar Okula
Kampanyası kapsamında da kız çocuklarının önemli bir kısmının kitap ve kalemle tanıştığını ifade etti. ''Her Okula Bilgisayar Laboratuvarı'' kampanyası da başlatıldığını kaydeden Erdoğan, ''İnşallah önümüzdeki
yıl sonu itibariyle ülkemizde bilgisayar laboratuvarı olmayan,
internete bağlanmayan hiçbir okul kalmayacaktır'' dedi.

-''KÜÇÜMSEYENLERE SESLENİYORUM''-

Erdoğan, şunları kaydetti:
''Bu vesileyle, eğitime katkı sağlayan hayırsever işadamlarımızı teşvik gayretimizi 'dilencilik' sıfatıyla küçümseyerek alay etme cüretinde bulunan bazı dar zihniyet sahiplerine bir kez daha hatırlatmak için üstüne basa basa söylüyorum: Düne kadar kitap-defter bulamayan yavrularımızın ileri dünya ülkesi çocuklarıyla aynı eğitim
şartlarını oluşturmak için, bizzat kapı kapı dolaşmaya, evet, altını tekrar çiziyorum, dilencilik eğer buysa dilencilik yapmaya razıyım. Bunu da gururla yaparım. Çünkü bu bir sorumluluk meselesidir, bir idrak meselesidir. Biz bu idrake, ilham ile ermedik. Sadece gözümüzü, gönlümüzü açtık, tarihi okuyarak geldik. Tarihimize at gözlüğüyle değil, ibret nazarıyla baktık, geçmişten günümüze dersler çıkardık.''

-''YOLUMUZA DEVAM EDECEĞİZ''-

''Kim ne derse desin, ne tür komplolar düzenlerse düzenlesin hiçbirine aldırmadan, millete hizmet idrakiyle yollarına devam edeceklerini'' vurgulayan Erdoğan, milleti ve memleketi muasır medeniyet çizgisine ulaştırıp onu aşmak için durmadan çalışacaklarını belirterek, ''kendilerini bu yolculukta yalnız bırakmayan'' hayırsever işadamlarına teşekkür etti. Erdoğan, şunları kaydetti: ''Bize ellerinde iftira çamurlarıyla saldıranlar, varsın bildiklerini okusunlar. Bugün içi boş suçlamalarla, mesnetsiz sataşmalarla, akıl dışı komplo teorileriyle hükümet ile milletinin arasına girme hevesinde olanlar, bu milletten hak ettikleri cevabı, daha önce nasıl almışlarsa yarın da alacaklardır. Şuculuk buculuk davası güderek halkımızı birbirine düşürmeye, birliğini, dirliğini,
huzurunu bozmaya çalışanlar, nasıl kör bir karanlığa saplandıklarını elbette anlayacaklardır. Fakat hamdolsun ki, bu millet, her türden oyunu arifane sezgisiyle önceden algılayarak bozan büyük bir millettir.''

-''MİLLETİN RUH KÖKÜNE NİFAK TOHUMLARINI ERİŞTİREMEZLER''-

Söğüt Şenlikleri'nde söylediklerinin bir kez daha altını çizmek istediğini ifade eden Erdoğan, şöyle konuştu:
''Kavmiyet davası, kabile kavgası gibi cahiliye gelenekleri,
hiçbir zaman ayağımıza zincir olmadı, olamadı. Biz o davaları bin yıl önce aştık. Millete kör ideolojilerin at gözlükleriyle bakanlar, tarihe dinamizmini ve hayatiyetini yitirmiş bir kadavra gibi bakanlar, içimizde dipdiri yaşayan bu ruhu, bu idraki anlayamazlar. Bu bir yaşama üslubudur, hayat felsefesidir. Çağımızın etkin araçları eliyle kendi kıt akıllarıncatahrikler,provokasyonlar, ajitasyonlartasarlayabilirler. Fakat kaya gibi sağlam duran, kan kardeşi, can kardeşi olmuş bu büyük milletin ruh köküne nifak tohumlarını
eriştiremezler.''

-''ENFLASYONU TARİHİ SEVİYEYE İNDİRDİK''-

Türkiye'nin, çok farklı yeni bir sürece girdiğini, Türk
ekonomisinin her geçen gün büyüdüğünü belirten Erdoğan, ekonomide elde edilen başarıların günlük hayata, sokağa çarşıya, pazara ve ceplere yansıdığını ifade etti. Erdoğan, ''komplocu ve provokasyoncu zihniyetin bunu hazmedemediği için kendilerine saldırdığını'' söyledi.
Uyguladıkları kararlı politikalarla enflasyonu tarihi seviyelere
indirdiklerini ve birkaç neslin görmediği tek haneli enflasyon
oranlarına ulaştıklarını vurgulayan Erdoğan, ''Ağustos ayı itibariyle yıllık TÜFE artışı, yüzde 8 oranına çekilmiştir. İnşallah bu düşüş önümüzdeki yıllarda da devam edecektir'' diye konuştu.
Erdoğan, ''felaket tellallığı yapanlar da anlayabilsin diye''
ekonomideki olumlu gelişmeler konusunda birkaç basit örnek vermek istediğini belirterek, 1994 yılında 1 kilogram ekmeğin ortalama fiyatı 14 bin 265 lira iken, fiyatın her yıl arttığını, bu artışın yüzde 50'nin altına düşmediğini söyledi. Erdoğan, ''Ancak 2003 yılında, yani bizim dönemimizde ekmek fiyatının yıllık artışı, yüzde 28'e inmiştir. 2004 yılında artış oranı sadece yüzde 3'tür. Ve bugün itibariyle ekmek fiyatındaki artış ise yüzde itibariyle eksi 1'dir'' dedi. İktidarları döneminde yumurta fiyatlarının da ucuzladığını vurgulayan Erdoğan, aynı şekilde bir bardak çayın fiyatının 1995 yılında 1994'e göre yüzde 77 arttığını, bugün ise yüzde eksi 7 olduğunu kaydetti.

-''AKARYAKIT HARİÇ''-

Beyaz eşya fiyatlarının da ucuzladığını anlatan Erdoğan, şunları söyledi:
''Hangi ürüne bakarsanız, hangi ürünü geçmişteki fiyatlarıyla
karşılaştırırsanız, üç aşağı beş yukarı aynı tabloyu göreceksiniz. 2003 yılından itibaren artışların çok sınırlı kaldığı, hatta bazı ürünlerde artış değil düşüş olduğunu sizler de tespit edeceksiniz, bunu zaten gördüğünüze inanıyorum.
Ürün fiyatları enflasyona paralel, hatta bazı ürünlerde
enflasyondan daha fazla düşerken, alım gücümüz de buna ters orantılı olarak artmıştır. Sadece burada akaryakıtı istisna tutuyorum, çünkü burada bildiğiniz gibi tamamen dışa bağımlıyız, yani dışa bağımlı olduğumuz ürünler dışında Türkiye'de fiyatlar ya durağandır ya düşmektedir.''