Bahçeli'nin kongre konuşmasının özeti:
Bugün burada bir ülkü etrafında toplanmış, ömrünü Türklük ve Türkiye için adamış, Başbuğ Türkeş ve diğer dava arakadaşlarına Allah'tan rahmet diliyorum.
Sözlerime seçkin heyetinizle birlikte olmaktan ve sizlere hitap etmekten duyduğum mutluluğu ifade etmekle başlamak istiyorum.
Ağır günler yaşayan Türkiye, geleceğin aydınlığını bu muhteşem toplantıda bulacaktır. Türkiye'nin kaderine sahip çıkan Milliyetçi hareketin milli doğuş, milli kucaklaşma kurultayına tekrar hoşgeldiniz ve şeref verdiniz...
Hırpalanan, onuru, haysiyeti yara alan yorgun Anadolu sadece gözü ve kulağı ile değil, asil yüreği ile bugün buraya bakmakta ve buradan onurlu bir gelecek müjdesi beklemektedir. Ateşle imtihandan geçen Türkiye'yi aydınlığa çıkaracak güç Milliyetçi Harekettir. Bu ruh, bu çelikten irade ve bu inançlı kadrolar buradadır ve bu inançlı görev için ayağa kalkmıştır. Türkiye Cumhuriyeti'nin ebedi başkenti Ankara'da sergilenen manzara, Türkiye'nin onurlu ve aydınlık geleceğinin yegane umududur. Milliyetçi hareket, iktidar yürüyüşünde son dönemece girilmiştir. Bu kutlu hedefe mutlaka ulaşılacaktır. Bu büyük kurultay, tarihi bir dönüm noktası olacaktır.
Türkiye Cumhuriyeti'nin dayandığı üniter, laik, halkçı, milli yapı, kurucu kahramanlarımız tarafından mükemmel bir vizyonla belirlenmiştir. Bu kurallar 1923 yılında konulmuştur. Dilimiz, bayrağımız, yönetimimiz belirlenmiş ve Anayasa tarafından güvence altına alınmıştır. Cumhuriyetimizin 83 yıllık tarihi, bu ilkeleri değiştirmeye çalışan bedbahların girişimlerine sahne olmuştur. Bu girişimler büyük Türk milleti tarafından cezalandırılmıştır. Ancak bugün durum şimdikinden çok daha farklıdır. Mihraklar yeni yöntemler kullanmaya başlamış ve kendilerine sağlanan uluslararası şemsiyeden yararlanarak amaçlarına ulaşmaya çalışmaktadırlar. Bu coğrafyanın sahibi Türk milletinin milli ve ve manevi değerleri ağır yaralar almaya başlamıştır. Anayasanın güvence altına aldığı ilkeler risk altına alınmıştır. Bu risklerden biri küreslleşme denilen bizim dışımızdaki gelişmedir.
İçerdeki tehlikelerden biri de milli değerlerin karşısındaki AK Parti'dir. Bugün bu iktidar tarafından beraberliğimiz parçalanmakta, milli değerlerimiz sorgulanmaktadır. İlhamını ve sevgisini Türk milletinden alan Milliyetçi hareket dünden daha önemli ve kutsal bir görevle karşı karşıyadır. Küreselleşme olgusunu kullanan emperyalizme karşı strateji üretmekten yoksun devletimizin eli kolu bağlanmıştır.
Ekonomik faaliyetlere, siyasi kültürümüze, kültürel dünyamıza ve inanç dünyamıza sızmış küresel emperyalizmin içimize sızmış müritleri asıl tehlikedir.
Türk milleti bugün her alanda derin bir buhran içinde çırpınmaktadır. Başka başkentlerin sunduğu reçeteler Türkiye'nin sorunlarını çözemez. Küresel dayatmaların önündeki en önemli engel, milliyetçiliktir. Artık oyun belli olmuştur. Ülkücülere düşen bu oyuna alet olmamaktır. Büyük güçlerin beklentilerini boşa çıkarmaktır. Yakın geçmişte ülkemize yönelik rejim tehdidine karşı koyan milliyetçi hareket bu yeni siyasetin önüne engel olacaktır. Yıllarca süren sinsi bir yıpratma ve yönetme stratejisi üreten güçlerin karşılarında tek bir engel kalmıştır. Bu gücün adı milliyetçi harekettir. Milliyetçi hareket üzerimizde oynanan oyunlara asla mücadele etmeyecektir. Milliyetçi hareket sizlerin çalışmalarıyla tek başına iktidara gelecektir. Türkiye AKP ile beşinci yılına girmiştir. AKP iktidarı Cumhuriyet tarihinin en acı dönemini yaşatmıştır. AKP çok ağır bedeller ödetmiştir.
Açlık sınırının altında yaşayan 20 milyon insan, milli kaynakları yağmalanmış, ekonomisi çökmüş, bütün kurumlarıyla yıpratılmış devlet yapısı, kanlı terörün şehirlere indiği, sokaklarına hain bölücülerin hakim olduğu kanunsuz vurgun ve soygunun kol gezdiği bir güvenlik tablosu. Milli birliğe hain saldırıların hedefi haline getirilmiş, harebeye dönmüş bir Türkiye vardır bugün. Türkiye'nin sıkıntılarının kaynağında, AKP'nin temsil ettiği siyasi kültür yatmaktadır. AKP'nin çürümüş zihniyeti dört yıl boyunca umut sömürüsü ve inanç hortumculuğu yapmıştır. AKP'li belediyeler vurgün cenneti ve talan yuvası olmuştur. Her kademedeki parti yöneticileri yolsuzluk ve hırsızlık çamuruna batmıştır. Devlet imkanlarından yemlenen bir menfaat çetesi oluşmuştur. Hükümet, Borsa simsarlarını, belediye ve ihale mafyalarının iktidarı olmuştur. AKP için Türk milletinin manevi değerleri de ucuz bir kazanç ve siyasi istismar aracıdır.
İnanç hortumculuğu, AKP'nin en önemli siyasi sermayesidir. AKP'nin devletle, milletle kavgalı olmasının temelinde bu inanç hortumculuğu yatmaktadır.
Türklük değerlerine başlatılan topyekun aşağılama hareketinin himayecisi de AK Parti olmuştur. Ermeni soykırımı, 301. maddede uygun bir ayar yapmak için AKP fırsat gözlemektedir.
AKP iktidarı Türkiye'de etnik ayrıma dayalı planları harekete geçirmek isteyenlerin umudu olmuştur.
Geçtiğimiz yıl İmralı canisi ile aynı frekansta konuşan, PKK'nın demokratik cumhuriyet sözcülüğüne soyunan Başbakan Erdoğan, PKK'nın söylemi ile aynı çizgide buluşmuştur.
Başbakan Erdoğan ve hükümeti bu sakat tutumu ile etnik parçalanmanın tek sorumlusudur. Bugün Türk vatanını bölen haritalar elden ele doloşmaktadır. Bu ihanet senaryolarının, Türkiye'nin karşısına bir çatışma çıkaracağı meydandadır. AKP hükümeti Türkiye üzerinde oynanmak istenen bütün bu hain oyunlar için müsait bir ortam hazırlamıştır. PKK terörü yeniden hortlamış ve büyükşehirlerde yeniden eylem potansiyeline kavuşmuştur.
Terörle mücadelede tam bir zaafiyet içinde olan hükümet, PKK'nın ateşkes oyununun peşinden sürüklenmiştir. Son dönemde teröristlere af tartışmaları bu anlamda manidardır. Bu plana sahip çıkılması Türkiye için bir bühtandır. Terör yuvalarını vurmak için Kandil'e gidilmesi gerekirken, Kandil'in Ankara'ya getirilmesi fikri üzerinde herkes çok iyi düşünmelidir.
Dağdaki teröristleri, Ankara Ovası'na taşıma fikrine, aziz milletimiz zamanı geldiğinde elbet verecektir.