Hasip Kaplan PKK terör örgütü lideri Abdullah Öcalan’ın 15 Şubat 1999'da Kenya'da yakalanarak Türkiye'ye getirilişinin yıl dönümü nedeniyle TBMM’de bir basın toplantısı düzenledi. Kaplan, İmralı’da yürütülen diyalog ve müzakere sürecinin barışın ve çözümün önünü açacak önemli bir gelişme olduğuna vurgu yaparak “AKP hükümeti bir yol ayrımındadır, Ya demokratik çözüm sürecini başlatacak, bu alanda kalıcı barış adımları atacak ya da şu an yaptığı gibi tasfiye ve çözümsüzlük politikasında ısrarı sürdürecek, böylece Kürt sorunu onları çözecek ve aşılıp gidecektir” diye konuştu.
-“ASKERİ OPERASYONLAR DURDURULMALI’
Kaplan teröristbaşı Öcalan’ın 7 aydır tecritte tutulduğunu da hatırlattığı konuşmasında İmralı’ya yaklaşımın Türkiye’nin geleceğine olan bir yaklaşım olduğunu söyledi. Siyasi krizin aşılmasını amaçlayan bir çözüm paketi geliştirdiklerini ifade eden Kaplan pakette yer alan isteklerini şu şekilde sıraladı:
“Özel yetkili mahkemeler kaldırılmalı. Terörle Mücadele Yasası’ndaki anti demokratik hükümler ayıklanmalı. Kürt sorununun çözümünde siyasi desteğe de sahip olacak bir müzakere heyetinin güven içinde ve şeffaf bir çalışma yürütmesi için özel bir yasa ile Barış Komisyonu kurulmalı. Barış Komisyonu Kürt sorununun bütün tarafları ile açık müzakereler yürüterek, elde ettiği sonuçlar üzerinden çözüm için hükümete ve TBMM’ye öneri yapma hakkına sahip olmalı. İfade, örgütlenme ve basın özgürlüğü önündeki bütün yasal engeller kaldırılmalı. Siyasi amaçlı tutuklamalara son verilmeli, Öcalan üzerindeki tecrit kaldırılmalı ve sürece katılımın önü açılmalı. Bu süre zarfında imha amaçlı askeri operasyonlar yapılmamalı, PKK de her türlü silahlı faaliyetini durdurduğunu açıklamalı. Yeni Anayasa çalışmaları esaslı bir şekilde devam etmelidir.”
-MECLİS HEYETİ İMRALI’YA GİTSİN
Kaplan günlerdir devam eden MİT Yasası tartışmalarına da değinerek gerçeklerin 75 milyondan gizlendiğini savundu. Hükümete ve partilere seslenen Kaplan “99 yılında da birinci barış grubu Türkiye’ye nasıl geldi? Avrupa ve Kandil’den silahlı olarak gelen barış gruplarını hangi tuğgeneral karşıladı. Bu heyet çalışmaları içinde kimler yer aldı, MİT’in dışında kimler yer aldı? Neden bu barış gurubunun gelmesi istendi neden geldikten sonra tutuklanıp cezaevine konuldu? Koalisyon hükümetleri döneminde sınır ötesine gerillanın çekilmesi için yapılan görüşmelerde MİT’in dışında devletin hangi yetkilileri yer aldı. Nasıl görüşmeler yapıldı, nasıl sözler verildi ve neden bunun gerekleri yerine getirilmedi?” diye konuştu. Kaplan şöyle devam etti:
“Biz Meclis Başkanı’na, İnsan Hakları Komisyonu’na, bütün gruplara çağrıda bulunuyoruz. Mecliste bir heyet oluşturulsun tüm partilerden oluşan. İmralı’ya gitsin bu görüşme süreçlerinin bilgisini alsın kamuoyuna açıklasın. Medya da gerekirse İmralı’da bu açıklamayı bizzat kaynağından dinlesin. Türkiye ile kim oynuyor, sürekli silahla kim oynuyor, sürekli çatışmayı sürdüren kim? Kim bunu yapmak istiyor bunun açığa çıkması lazım. O süreçlerde yalnız MİT görüşmedi orada. 99 yılında 15 Şubat komplosunun arkasında hemen sonrasında oluşturulan heyetlerini içinde Genelkurmay, Jandarma, Emniyet, İçişleri Bakanlığı, Milli Savunma Bakanlığı, Adalet Bakanlığı uzmanları da yer alıyordu. Şimdi hükümeti orada sorumluluğa davet ediyoruz, Orada oynanan oyun vatandaşın canı ile oynanan bir oyundur.”
-“HSYK’NIN SARIKAYA SOYADINA TAKINTISI VAR”
Kaplan MİT yasasında yapılan değişiklik ile ilgili de Başbakan’ın istediği kadar kişiye istediği şekilde görev verebileceğinin altını çizerken, Adalet Komisyonu’na gelen Yargı paketinin de bir reform olmadığını söyledi. Öte yandan MİT Yasası ile ilgili kendilerinden bugün saat 15.00’a kadar muhalefet şerhi istenildiğini de belirten Kaplan Adalet Komisyonu Başkanı’na ve Meclis Başkanı’na dilekçelerini sunduklarını, tutanakları görmeden muhalefet şerhi vermeyeceklerini yarın saat 12.00’ye kadar süre istediklerini kaydetti.Öte yandan basın mensuplarının HSYK’nın MİT yöneticilerinin ifadesini almak isteyen savcı Sadrettin Sarıkaya hakkında inceleme başlatmasını nasıl değerlendirdiği yönündeki sorusuna ise Kaplan “HSYK’ların Sarıkaya soyadına takıntıları var galiba.
KCK’dan o kadar insan tutuklanıyor, alınıyor; o kadar hukuksuzluk işleniyor. Bir tane savcıya bu konuda niye yanlış yaptın diye soruldu mu? Hükümet tarafına dokunuldu mu HSYK ayakta. Görevden almalar. Adaletin ayaklar altına alınmasıdır” yanıtını verdi.(ANKA)