Maliye Bakanı Naci Ağbal, kurumlar vergisi oranları ve kazançlardan düşülen giderlerle ilgili esnafa iki müjde birden verdi. Bir işletme sahibinin ailevi harcamaları dahil bütün giderlerini kazancından düşebilmelerine yönelik çalışma yapacaklarını açıklayan Ağbal, “Diyelim ki bir kunduracı işletme hesabı esaslarına göre defter tutuyor. Onun da belki belli ailevi harcamalarını işletme gelirinden düşmesine imkân verebiliriz. Ama bunun şartları, kuralları ne olabilir, buna bir harcama tavanı getirilebilir mi? Bunu tartışmak lazım. Bu yolla aslında kayıt dışılıkla da mücadele etmiş oluruz. Arkadaşlara talimat verdim özellikle gelirden düşülebilecek harcamaların genişletilmesi ve ailevi harcamalarında belli oranlar dahilinde gelirden düşülebilmesiyle ilgili belli bir çalışma yapacağız” dedi.

VERGİDE İNDİRİM SİNYALİ

Gazete Habertürk Ekonomi Müdürü Yavuz Barlas'ın haberine göre Maliye Bakanı Ağbal, yüzde 20 seviyesinde bulunan kurumlar vergisi oranlarının düşürülmesi konusunun da yine tartışılması gereken bir konu olduğunu vurguladı. Global krizden sonra ülkelerin arasındaki ekonomik rekabet içerisinde vergi rekabetinin gittikçe önem kazandığına dikkat çeken Ağbal şunları söyledi: “Yani Trump’ın bir anda kurumlar vergisini düşürmesi tesadüf değil. Biz 2006 yılında kurumlar vergisi oranını yüzde 33’ten yüzde 20’ye indirdik. Ama ben geçen gün bir tablo çıkarttım, şimdi bizden daha aşağı olan ülkeler var. Bence tartışmamız lazım. Kurumlar vergisi oranı Türkiye’de son derece önemli bir faktör. Bazı ülkelerde, mesela İrlanda’da yüzde 12, Macaristan’da yüzde 19, farklı farklı oranlar var.”

TEŞVİKLERİN KATKISI BÜTÇE AÇIĞINDAN DAHA FAZLA

Yıl sonunda bütçe açığının milli gelire oranının yüzde 1.9 seviyesinde olması için çalıştıklarını kaydeden Ağbal, mali disiplinden asla taviz verilmeyeceğini vurguladı. Daha çok gelirin toplanması konusunda gayretli olacaklarını söyleyen Ağbal, “Yeniden yapılandırma kanunu yaptık, bu kanunun önümüzdeki aylarda taksit ödemeleri gelecek, yani bütçedeki koyduğumuz yılın başında 1.5 milyar lira bütçede öngörmüştük, şu ana kadar gelen rakam 5.5 milyar liraya geldi. Taksitlerle burada 8-9 milyar liraya kadar çıkabiliriz. Özelleştirme uygulamalarına yoğunlaştık. Açığı artıran teşviklerin ekonomiye katkısı daha fazla. Enflasyonu artırıcı vergi artışları planlamıyoruz. Büyümeyi destekleyici yatırım harcamaları tarafında daha bonkör olacağız. İkinci yarı göreceksiniz rakamlar çok daha iyi olacak. Yıl sonu bütçe açığı bizim normalde 47 milyardı, biz bunu 60 milyarın altında tutacağız. Açık yüzde 2’nin biraz altı üstü olabilir. 11.9 milyar lira gibi bir rakam artacak. İlave olarak yatırım tarafında daha fazla harcama yapacağız, yani gerek karayolu, gerek demiryolu yatırımlarında, gerek sağlık yatırımlarında, gerek eğitim yatırımlarında... Yani Türkiye’nin 11.9 milyar liralık ekonomiye destek verecek bir paketi Türkiye ekonomisini batırmaz” diye konuştu.

‘ÇOK PARA ‘BARIŞTI’ AMA RAKAM SÖYLEYEMEM’

Maliye Bakanı Ağbal, Varlık Barışı ile ilgili düzenlemenin 2016 Ağustos’ta yapıldığını hatırtarak, “Birinci süre 31.12.2016’da doldu, Bakanlar Kurulu yetkisini kullandı 30 Haziran’a kadar süreyi uzattık. Dolayısıyla varlık barışı kanunu kapsamındaki başvuru süresi tamamlandı. Rakam veremem ama bankalar üzerinden çok büyük para girişi oldu. Buna kara para gibi eleştiri yapanlar oldu. Vatandaşlarımız bildiğimiz kanallardan örneğin Barclay Bank’taki parasını gösterdi. Arkadaşlar, gelen bütün paralar temiz, Allah’ını severseniz yapmayın, sanki temizi-temiz olmayanı mı var? İngiltere’deki bankalar temiz olmayan parayı gönderse bile, benim bankalarım o parayı almaz, merak etmeyin. Bakın, tecrübeyle söylüyorum; Türk bankaları özellikle uluslararası işlemlerde herhangi bir şekilde bankalarla ilgili bir sıkıntı oluşmaması için olağanüstü özen gösteriyor, ben bunun bilgisine sahibim. Ve çok doğru bir iş yapıyorlar, o açıdan hiçbir sıkıntı yok orada. Döviz mevduatı arttı. Bundan mı kaynaklanıyor? Hayır öyle bir şey de söz konusu değil. Kişi beyan etmiştir sadece ama parayı getirmemiştir” dedi.

‘OLUMLU DIŞ KONJONKTÜRDEN EN FAZLA TÜRKİYE ETKİLENİR’

Ağbal, dış konjonktürün Türkiye için için 2017’nin Mart’ından itibaren çok iyi gitmeye başladığına işaret ederek şöyle konuştu: “Bana göre gerek ABD tarafında, gerek AB tarafında parasal genişlemenin yavaşlatılması konusunda daha ihtiyatlı bir tutum sergilenecek. Bu en fazla bizim işimize yarayacak, çünkü küresel dış konjonktürde özellikle faiz artırımına bağlı veya finansal piyasalardaki sıkılaştırmaya bağlı gelişmelerde Türkiye olarak en fazla biz etkileneceğiz.”

‘OTOMOBİL, TÜTÜN VE ALKOLDE VERGİLER ARTIK ÇOK YÜKSEK’

Maliye Bakanı Ağbal, dolaylı vergilerle ilgili “2018’de bir şey yapacağım demiyorum, ama bir şey yapmayacağım da demiyorum. 2017 yılı içerisinde dolaylı vergilerde herhangi bir artış yapmayacağım. Ama şunu söyleyeyim bakın: Ben bile bu noktaya geldiysem bu önemli yani. Artık otomobil vergilemesinde, tütün vergilemesinde, alkollü içeceklerin vergilemesinde gerçekten vergi oranları çok yüksek seviyelerde” dedi.

‘İŞLERİ ÇITIRINDA OLUP VERGİ ÖDEMEYENİN ÜZERİNE GİDERİZ’

Devletin sağladığı imkânlara rağmen ‘Borcumu ödemiyorum’ diyenlerin üzerine gideceklerini vurgulayan Ağbal, “Gerçekten zor durumdaysa yapılandırmaya müracaat etmemiş olsa bile tecil müessesesini kullanacağız. Ama baktık durumu gayet iyi, tıkır tıkır araba alıyor, ev alıyor oh işler çıtırında. Eğer onun üzerine gitmezsem vatandaş bana hesap sorar” dedi.

‘AÇGÖZLÜLÜKLE TEDES’İ HER YERE KURMUŞLAR’

Trafik Elektronik Denetleme Sistemi (TEDES) ile ilgili daha önce yaptığı eleştirilerin hatırlatılması üzerine Ağbal, “Sözlerimin arkasındayım. Gerekli uyarılar ve uyarıcı levhalar konulmadan TEDES uygulamalarının yapılması haksızlıktır. Çok iyi niyetlerle yola çıktık dedik ki, bir kazan kazan. Yani belediyeler bu sistemi kuracak. Ben bir kamu kaynağı harcamadan bir ceza sistemi kuruyorum. Sonra bir gördük ki bunu belediyeler şirketlere devretmiş. Bir de açgözlülük diyeceğim açgözlülük olunca da her yere kurmuşlar onu. İçişleri Bakanlığı’yla bu konuda bir farklı fikrimiz yok.”

KAYNAK:HABER7