Günün Haberleri   |   Giriş sayfam yap   |   Favorilere ekle   |   Künye   |   İletişim   |   Sitene haber ekle


 
DOLAR
32,4659
EURO
34,8745
IMKB
9.916,000
ALTIN
2.433,640
 
Hava Durumu ANKARA
14 / 23 C°
Değiştir
 
     
 
Medya Spot Google
 
 
 Ana Sayfa  Gündem   Ekonomi   Dünya   Yaşam   Medya   Spor   Magazin   Polis Adliye 
 
CHP'den Onarım Hükümeti Mesajı!
CHP den Onarım Hükümeti Mesajı!
 
Seçimlerin ardından koalisyon seçeneklerine ilişkin tartışmalar sürerken CHP, “Arife tarife gerek yok” diyerek, halkın CHP-MHP-HDP koalisyon hükümeti kurulması mesajın verdiğini bildirdi. CHP, MHP ve HDP’ye, AKP’nın demokrasi, hukuk devleti ve ekonomide yarattığı tahribatı gidermek için bir onarım hükümeti kurulması gerektiği mesajını verdi.
 
10.6.2015 - 12:09

CHP’nin bugün yapılan Merkez Yönetim Kurulu (MYK) toplantısında yapılan, seçim sonuçlarının tartışıldığı toplantıda yapılan değerlendirmeleri, diğer muhalefet partillerine verilmesi gereken mesajı parti sözcüsü ve genel başkan yardımcısı Haluk Koç açıkladı. Seçim sonuçlarını masaya yatırdıklarını belirten Koç’un açıklamalarından satır başları şöyle:

Bu sonuçlarla ilgili seçimlerin hemen akabinde 2 saat sonra, 3 saat sonra sıcağı sıcağına bazı açıklamalar yapmıştım. Bazı hala eski yandaşlık günlerinde olan yayın organlarında beni başka bir gezegenden dünyaya düşmüş bir kişi olarak yorumlayan yazılar okudum. O değerli arkadaşlarıma şunu söylüyorum. 13 senedir bu ülkede bir baskı ikliminde siyaset yapmaya çalışan bir siyasi partini mensubu ve sözcüsü olarak başka gezenden değil, tam bu dünyanın, Türkiye’nin gerçekleriyle buluşan biri olarak onları söyledim. Kendi dünyaları çok farklı olduğu için gezegen tanımlaması yapmış. Alışacaklar. Kolay değil yandaşlık. Mutlaka aynı gezegende yaşadığımızı, eşit haklara sahip olduğumuzu hepsi öğrenecek.

Baskıcı rejim arayışları, kin, nefret söylemleri, kutuplaşma, içeride ve dışarıda çatışma arayışları, havuzlar dışında halkın yoksullaştırıldığı ekonomik süreçler, kibir, keyfilik, hukuk dışılık, evrensel hukuk standartlarının tamamen unutulması... Bir iktidar sopası olarak hukuk kavramının ülkeye dayatılması ve yolsuzluklarla ilgili tüm iddiaların soruşturulmadan, yargıya götürülmeden, kovuşturulmadan üzerinin siyasi güçle örtülme gayretleri... Yani bütün bunlar milleti 7 Haziran gecesi bir tercih yapmaya zorlamıştır. O tercihte de AKP o gün itibarıyla, o akşam itibarıyla tek başına iktidar olma şansını yitirmiştir.

MİLLET SİZİ DİNLEDİK, 276’ININ ALTINA ÇEKTİK DEDİ

Bu sonuçlardan sonra şimdi milletimizin, muhalefet partileri olarak şuana kadar görev yapan partilere, siyasi olarak bazı taleplerinin olduğunu hepimizin okuması gerekiyor. Nedir bunlar? Kardeşim biz size taleplerimizi 7 Haziran’da ilettik. Bütün bu söylediklerinizi dinledik 2 ay boyunca. O sıkıntıların önemli bir kısmını yaşadık ve bunları bize yaşatanı 276’nın altına çektik, sizi bu sorunların çözümü için bu mesajları okumakla görevlendirdik. 7 Haziran’ı böyle okumak lazım. Yani kestirme siyasi yorumlarla 7 Haziran’ı okumadan geçmek mümkün değildir.

TEK KİŞİNİN YIPRATTIĞI DEĞERLERİ ONARMAK

Bugüne kadar kendisini her şeyi yapmaya muktedir gören tek bir kişinin demokrasimizde yıprattığı tüm değerleri onarmak, yerli yerine getirmek sorumluluğunu milletin bu mesajlarımı iyi okuyun dediği muhalefet partilerinin çok iyi okuması gerekiyor.

Demokrasinin bir uzlaşma kültürü olduğunu unutmamamız lazım. Toplumumuza verilen sözler doğrultusunda geniş, ortak paydalarda buluşmak gereğini görmezden gelmemek gerekiyor.

Muhalefet partileri toplumdaki gelir dağılımı çarpıklığını giderecek sosyal, ekonomik öneriler, başta Cumhuriyet Halk Partisi seçim bildirgesi olmak üzere ve demokrasiyi tarif eden tüm kurum ve kurallarda yaşanan yıpratmaları, değer kayıplarını giderecek bir onarım dönemi. Kuvvetler ayrılığı ilkesinin ve parlamenter demokrasinin güçlendirilmesi yönündeki siyasi önerilerini millet okudu, her üç siyasi partiyi de, muhalefet partisini de bunlar ilgilendiriyor. Ve ben mesajları aldım, bulunduğum noktada tercihlerimi sizlerden yana yaptım. Şimdi sizin sözlerinizi yerine getirme zamanınız diyor.

Herkes şunu çok iyi değerlendirsin. Çözümsüzlüğün bu süreçte adresi asla Cumhuriyet Halk Partisi olmayacaktır. Bizler bize verilen mesajı okuyoruz, diğer partilerimizin de durum değerlendirmesi yapması gerekir ve biran önce Türkiye’yi parlamenter rejimin güçlendirildiği, demokrasinin kurum ve kurallarıyla tekrar rayına oturtulduğu, gelir dağılım çarpıklığının giderildiği, Türkiye’nin tekrar üreten, ürettiğini hakça bölüşen bir ülke haline getirilmesi için içeride ve dışarıda çatışma arayan değil, barışı, kardeşliği, huzuru arayan bir ülke olarak yoluna devam etmesi için Cumhuriyet Halk Partisi milletin verdiği mesajı sorumluluk olarak üzerine almıştır ve diğer partilerimizin de bu mesajı iyi değerlendirmesi gerektiğinin bir kere daha altını çizmek istiyorum.

Şimdilik söyleyeceğim çerçevede iletmek istediğim mesajlar kamuoyuna bu yönde. Sorularınız varsa, benzer sorularsa bir kişi sorduğunda diğerleri de geçmiş olur.

“ARİFE TARİF GEREKMİYOR”

Koç'un gazetecilerin sorularına verdiği yanıtlar da şöyle:

- Açık açık MHP ve HDP’ye bu hükümeti kurabiliriz diyor musunuz?

Şimdi ben milletin mesajının Cumhuriyet Halk Partisi tarafından okunuşunu size tercüme ettim. Bu mesaj tek Cumhuriyet Halk Partisi'ne verilmedi. Bu mesaj belirli oy yüzdeleri halinde diğer muhalefet partilerine de verildi. Ben bu mesajın, millet tarafından verilen bu mesajın, 7 Haziran mesajının herkes tarafından siyasi sorumluluk içinde değerlendirilmesi gereğinin altını çizdim. Bu mesaj kime gidiyor, kime gitmiyor bunun değerlendirmesi ortada. Yani Türkiye’yi bugüne getiren siyasi gücün, onları da özetledim. O kibrin, o ben bilirim, ben dayatırım, ben yaparım, kimseye danışmam havasının ve Türkiye’yi bugün içine soktuğu hem siyasi, hem ekonomik, hem dış siyaset konjonktüründeki açmazların, herhalde mesaj onlara verilmedi. Yani bazen arife tarif gerekmiyor, değil mi?

- Soruşturma komisyonunun kurulması tekrar gündeme gelebilir mi? Muhalefet çoğunlukta şu an itibariyle. Meclis çalışmaya başlayınca böyle bir adımınız olacak mı?

Bu konuda Cumhuriyet Halk Partisi'nin tavrı çok net ve açık. Üzerimize düşeni mutlaka yapacağız. Ancak ben bu mesajın bir hükümet oluşturma yönünde mutlaka ete, kemiğe bürünmesi gerektiğini, çünkü bu halkın taleplerinin mecliste siyaseten yerine getirilmesi görevinin de olduğunu sorumlu olan kesimlere hatırlatmak istedim.

MİLLET “BİZ BU BASKIDAN BIKTIK” DEDİ

- Koalisyon seçenekleri için daha çok muhalefet partilerine yönelik bir çağrınız oldu. Mesajı biz aldık onlarda almalı yönünde. Peki CHP’nin kırmızı çizgileri nelerdir efendim?

Şimdi tablo ortada, açık, net. Yani bunları kırmızı çizgi olarak ifade etmekten önce söylediğim cümleler içerisinde zaten bunlar mevcut. Türkiye’de mevcut anayasanın sınırları içerisinde hareket edilmesini sağlamak. Türkiye’de tekrar hukuk devleti kurallarının geçerli olmasını sağlamak, Türkiye’deki çarpık gelir dağılımı adaletsizliğinden doğan sorunların, seçim bildirgesinde ifade edildiği gibi tashihine, düzeltilmesine dönük tedbirler almak. Değil mi? Yine ekonomide keyfi yönetime son verecek ciddi, tutarlı, bugünkü özerk kurumların bağımsız çalışmasını sağlayarak ekonominin kurallarının tam işlediği bir siyasi güvenceyi bütün piyasa aktörlerine vermek ama sosyal devlet ilkesini de koruyarak değil mi? Yani siyasete ve adalete duyulan güven duygusunun mutlaka azalmasını düzeltmek, tedavi etmek, bütün bunları siyasi atılacak adımlar olarak da tercüme edebilirsiniz. Söylediğimiz açık. Milletin verdiği mesaj bu. Bu baskıdan biz bıktık.

Her gün televizyonlarda gözlerini çıkartarak, damarlarını şişirerek, ellerindeki yetkiyi medyaya baskı yaparak herkese hakaret etmek olarak kullanan siyasetçileri dinlemekten bıktık. Neyse iki gün oldu. Bir gazetemizin manşetindeki gibi herkes kafasını dinliyor herhalde.

“BİR RESMİ TEMAS YOK”

- Bir de bununla birlikte muhtemel koalisyon senaryoları içerisinde HDP biraz daha olumu açıklamalar yapıyor ancak MHP’den biraz o kapıyı kapattı gibi duruyor şuan itibariyle. Bir temasınız oldu mu MHP’yle?

Bir resmi temas yok. Bunlar çok açık. Ben sadece bakın yine söyledim. Olması gereken bir siyasi atmosferi milletin verdiği oylarla talep ettiği siyaset şeklini ya da atılması gereken adımları ifade ettim ve biz bunları okuduğumuzu, anladığımızı, yorumladığımızı ve siyaseten bu işin bize verilen hedefler doğrultusunda, gösterilen işaretler noktasında Cumhuriyet Halk Partisi'nin yürüyeceğini ifade ettim.

MECLİS BAŞKANLIĞI PAZARLIK KONUSU OLACAK

- Efendim Meclis Başkanlığı ismi için Deniz Baykal’ın da ismi geçiyor. Bu konuyla ilgili bir düşünceniz var mıdır?

İsim konusunda herhangi bir şey söylemek şimdilik mümkün değil. Çünkü bu görüşmeler herhalde önümüzdeki haftadan itibaren çok daha açık, net yapılacak. O noktaya geldiğinde tabi ki Meclis Başkanlığı pozisyonu da gelişecek olan siyasi kombinasyonlarda mutlaka ki değerlendirilecek bir konu. O şekilde isimlerin tartışılması bence daha uygun olur. Şu aşamada bir şey söylemek için çok erken.

HDP KAPIYI KAPATMADI MESAJI

- HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş koalisyon senaryoları arasında önceliğin AKP ve CHP arasında olduğunu belirtti. Aynı zamanda dünde Sayın Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu “Başbakan hükümet kurma görevini alırsa görüşecek” misiniz sorusuna “Evet seçmen parlamentoda oturun ve uzlaşın mesajını verdi. Bu görüşmeyi yapacağız.” Buradan AKP’ye CHP’nin kapılarını kapatmadığı fikrini çıkarabilir miyiz?

Sayın Genel Başkanımız'ın sizin söylediğiniz konuşmasının beyanatlarının hemen arkasında bu mesajların içerisinde millet AKP’yle oturun koalisyon yapın diye bir mesajı olmadığını da ekledi. Sizin eksik bıraktığınız yeri de ben söyleyeyim. Böylece sorunuzda karşılık bulmuş oluyor.

Sayın Demirtaş’a gelince... O seçenekler içerisinde kendisinin bir takım aldığı oylara karşı ihanet etmeyeceklerini açıklayan bir demeçleri de var biliyorsunuz kendisinin ve sözcülerinin ya da bir milletvekillerinin. O çerçevede bakmak gerekir. Cumhuriyet Halk Partisi şuanda bulunduğu noktada 7 Haziran sonrası değerlendirmesini yapmıştır. Dün bunu Sayın Genel Başkanımız açıkladı. Bugün ben elimden geldiğince bu mesajların kimlere ne şekilde nasıl millet tarafından verildiğini ifade etmeye çalıştım. Açık ve net konuştum.

ERKEN SEÇİM SONRANIN KONUSU

- Herhangi bir uzlaşı olmazsa erken seçimde tabi ki gündeme gelebilecek. Sizin erken seçime bakış açınız nasıl, nasıl değerlendiriyorsunuz?

Şimdi birinci basamak geçilmeden siz bana birinci kattaki odaları soruyorsunuz. Önce basamakları bir çıkalım, siyaset gerçeklik üzerine kurulur. Aşama aşama bu süreçler gelişecek. Türkiye bu kültürü unuttu, uzlaşma kültürünü unuttu. Demokrasinin en temel kuramlarını unuttu. Çünkü yıllardır tek kişinin yönlendirdiği bir silsile içinde yürüyor. Onun için isterseniz sizin sorunuza son basamağa geldiğimiz zaman cevap vermek daha uygun olur.

-Cumhuriyet Halk Partisi'nin azınlık hükümeti kurma olasılığı. Böyle bir düşünce toplantılarınızda tartıştınız mı?

Değerli arkadaşlarım ben senaryolar üzerinde tartışmıyorum. Sadece seçimlerden daha 48 saat geçmişken 7 Haziran’da çıkan tablonun bugün önümüzde bulunduğumuz noktada, Cumhuriyet Halk Partisi noktasında bizim penceremizden nasıl okunması gerektiğini ifade ettim.

“HANGİ ENLEM VE BOYLAMDA OLDUĞUNU SÖYLEDİM”

- Sayın Davutoğlu’na bu görev verildikten sonra ilk kez sizin kapınızı çalacak olursa AKP’ye yanıtınız ne olacak olası bir koalisyon konusunda? Siz kendi açınızdan netsiniz belki ama…

Şimdi bakın, gazeteci arkadaşlarımız iki kere iki dört ettiğini bize söyle diyorlar. İki kere iki değişik şekillerde hesaplanabilir değil mi? Parmakla sayabilirsiniz, alt alta da yazabilirsiniz, abaküste kullanabilirsiniz. Hepsini yapabilirsiniz. Benim söylemeye çalıştığım genel bir çerçeve. Türkiye’de unutulan demokratik teamüllerin, demokratik rejimin teamüllerinin, yani alışkanlıklarının, yani geleneklerinin yerleşmesi gerekiyor. Bu süreçler tek kişinin hırslarıyla, saplantılarıyla, engellemeleriyle karşılaşmamalı. Tabi ki, eğer böyle bir görev tevzi edilirse ki ilk partidir. Cumhuriyet Halk Partisi ile görüşmek isterse tabi ki randevu alır Sayın Genel Başkanımız ve yetkililerimizle görüşürler. Herkes düşüncesini söyler. Ama Cumhuriyet Halk Partisinin şuanda hani gezegenden bahsettim konuşmamın başında. Yani hangi enlemde, hangi boylamda durduğunu ifade ettim. Verilecek yanıtlarda bu çerçevede olacaktır. Bu süreçlerin işletilmesi gerekiyor.



Arkadaşına Gönder   Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
  Toplam yorum 0   Onay bekleyen 0  


Yorumunuz editörlerimiz tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

  Bu kategorideki diğer haberler


Kılıçdaroğlu: Erken Seçim Zaman Kaybı

'Birlikte İyi Salladık'!

Seçmene Teşekkür Pilavı!
»  '' 7 Haziran'dan Sonra Erken Seçim Var''
»  Kılıçdaroğlu’ndan İnce’ye Özel Görev
»  Bahçeli'den Son Dakika Hamlesi
»  Senden olsa olsa fındık kurdu olur
»  İşte MHP'nin Seçim Bildirgesi!
»  Kılıçdaroğlu Adaylara 'Kaynak'ı Açıkladı
»   İdris Naim Şahin Partisinden Ayrıldı
»  CHP'den Soykırım İddiasına Sert Yanıt
»  Bahçeli'den Çok Sert Ağrı Açıklaması
»  MHP'den, Öcalan ve Çözüm Süreci Vaadi!
»  MHP'nin Yüzde 41 Hesabı!
»  Ahmet Özal Hangi Partiden Aday Oldu?
»  BBP’de ‘Damat’ krizi…
»  Sinan Aygün'den Kılıçdaroğlu'na Teşekkür
»  Flaş.. MHP'de İhsanoğlu Sürprizi
»  Demirtaş:Tüm Hesaplarını Altüst Edeceğiz
»  2 Partiden CHP'ye Destek Kararı
»  CHP LİDERİ'NDEN İKTİDAR OLURSAM VAATLERİ
»  15 HDP'li Vekile Büyük Şok!
»  MHP'de Yeni Görevlendirme!
»  CHP'de Büyük Tasfiye
 
  ÇOK OKUNANLAR
  YAZARLAR

 
EMİN VAROL
 
GAZETEC? ACI S?YLER !

 
Ercan Deva
 
Hatalar Zinciri ve Ortak Akıl

 
MURAT ŞAHİN
 
Matematik Ucuzlugu

 
Cahit Saraçoğlu
 
100 Milyar Liralık Destek Alacaklar
  ÇOK YORUMLANANLAR
  ANKET
Ekrem İmamoğlu CHP Genel Başkanı Olmalı mı?
Evet
Hayır
İlgilenmiyorum
 Sonuçları göster   
 
 
RSS

Add to Google
Medya Spot'ta yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz.  Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Medya Spot sorumlu tutulamaz.