Protestocu tanker sürücüsü Kazım Gemalmaz’ın, eski Başbakan Bülent Ecevit’e, "DSP’nin değerini, bu beceriksiz hükümeti görünce daha iyi anladım. Ne olur bizi bu hükümetten kurtarın” diye mektup yazmasından sonra, Mevlüt Aydın adlı 60 yaşındaki bir yurttaş da internet aracılığıyla gönderdiği mesajında, Ecevit’e oy vermediği için çok büyük vicdan azabı çektiğini bildirdi.
Mevlüt Ay
dın, DSP’nin eski Genel Başkanı ve eski Başbakan Bülent Ecevit’in, “Kuzey Kıbrıs’ın Türkiye ile ilişkisi yeniden düzenlenmelidir” başlıklı demeci üzerine OBJEKTİFHABER.COM’a, 07 Kasım 2005 günü saat 17.02’de bir yorum yazdı. Yorumunda, bugüne kadar Ecevit’e hiç oy vermediğini belirten Mevlüt Aydın, “Şimdi size oy vermediğim için çok büyük vicdan azabı çekiyorum” dedi. Mevlüt Aydın’ın yorumu aynen şöyle:
“Sayın Bülent ECEVİT, size hiç oy vermedim. Ancak sizi hep takdir ettim. Şimdi ise size oy vermediğim için çok ama çok büyük vicdan azabı çekiyorum. (Gel ki diğerlerine de oy vermedim ama) Biliyorum şimdi bunları söylememin hiçbir anlamı yok. Ancak belki birileri benim yaptığım hataları yapmaz ve sizin gibi vatanını gerçekten seven ve düşünen bir lider çıkarsa oy’unu esirgemez.
Ben 60 yaşındayım. Bakıyorum da geçen yıllara; siz olmasaydınız Kıbrıs hâlâ Rumların zulmünün altındaydı. Kıbrıs Cumhurbaşkanı!! Talat,Türkiye’yi çok kolay dışlayabiliyor. Çünkü o hiçbir zaman elini taş’ın altına sokmadı. Kolay yoldan o makama geldi. Yani bekâra karı boşamak kolay gelir.Talat da elinden gelse kolay, kârıyı boşar.Ancak hesabını sorarlar.
Birlikte protokole çıkmak istemediği şanlı Türk ordusunun komutanları ve Türkiye Büyükelçisinin kahraman evlatları olmasaydı, şimdi ne KKTC olurdu ne de Talat diye biri Cumhurbaşkanı olurdu. Talat aklını başına toplamalı ve haddini bilmelidir. Yoksa Kıbrıs halkı onun ağzının payını çok kısa zamanda verir.
Sayın Bülent Ecevit, siz Talat’ı kınamayın. Siz zaten Kıbrıs fatihisiniz, kahramanısınız. Bundan dolayı da Talat’ın kulaklarını çekmek ve uyarmak hakkına sahipsiniz. Belki yasa bunu size vermiyor ama siz ne şekilde uyaracağınızı mutlaka çok iyi bilirsiniz. Saygılarımla.”