Kanada’da yeni yürürlüğe giren kanunla artık başta foto muhabirleri tüm fotoğrafçılar, çektikleri fotoğrafların telif haklarına sahip oldular.
Yeni kanunla, fotoğrafçılar, ister herhangi bir kurumda kadrolu olsun, ister sözleşmeli ya da freelance, çektiği fotoğrafın tüm haklarını elde etti. Bu fotoğrafçılar için büyük bir zafer anlamına geliyor. Çünkü bundan sonra bir foto muhabiri, herhangi bir fotoğraf çekimi işi aldığı zaman ya da bir kurumda kadrolu foto muhabiri olarak çalışıyorsa artık çektiği her karenin sahibi olacak.
Bu kanunun çıkması için Kanada Profesyonel Fotoğrafçılar Derneği uzun yıllardır çalışıyordu. Derneğin yaptığı açıklamaya göre, bu yeni kanunun çıkmasıyla birlikte fotoğraf da diğer sanat dallarıyla eşit statüye kavuşmuş oldu. Kanada Derneği’nin Telif Haklarından Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi André Cornellier, ”Diğer tüm sanatçılar ve eser sahipleri yaptıkları işin tüm haklarına sahipler. Ama fotoğrafçılar için bu geçerli olmuyordu, çektikleri fotoğrafların telifleri ya çalıştıkları kurumla ortaktı ya da işi aldıkları yere ait oluyordu. Bu yeni kanunla birlikte, artık fotoğrafçılar tüm çektikleri eserlerin tek sahibi konumuna geldiler” dedi.
82 yıllık bu kanunun değişmesinde, 2000′li yıllardan itibaren fotoğraf endüstrisinde yaşanan dijital ve sosyal devrim nedeniyle artan üretimin de etkisi oldu. Aslında foto muhabiri ve fotoğrafçı haklarının korunmasıyla ilgili çabalar, 65 yıl önce Henri Cartier-Bresson tarafından başlatıldı. Cartier-Bresson, bildiğiniz gibi Robert Capa ve David Seymour ile birlikte ünlü fotoğraf ajansı Magnum’u kurmuştu. Magnum, kuruluşu sırasında her Magnum fotoğrafçısının çektiği fotoğrafların tüm haklarının kendisinde ait olduğunu garanti etmişti.
kaynak: http://www.fotomuhabiri.com/foto-muhabirlerinin-telif-zaferi/