Habertürk gazetesinde Fehmi Koru'nun Taha Kıvanç ismi ile yazdığı köşesinde bugün Aydın Doğan ile ilgili oldukça çarpıcı bir iddia yer aldı.

"Seçim öncesi medyada yaşananlar" başlığı ile yazdığı yazısında Taha Kıvanç, daha önce köşesinde Doğan medyasına el konabileceğini ima eden Fehmi Koru, "Bu seçimin yan zayiatlarından biri galiba Doğan medyasına mensup gazete ve kanallar olacak..." diye yazmıştı.

Taha Kıvanç imzası ile yazdığı yazısında Fehmi Koru, bugün ise Posta gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Rıfat Ababay ile Aydın Doğan'ın uzun bir mülakat yaptığını, mülakatta hükümet ile yaşanan sorunların ele alındığını ancak Ahmet Hakan'ın da aralarında olduğu Doğan Grubu yazarlarının bir arada olduğu bir toplantıda mülakatın yayımlanmamasına karar verildiğini yazdı.

İşte o yazıdan çarpıcı bölümler:

PALA BIYIKLI YAYIN YÖNETMENİ
"Kulağıma gelen şu: Doğan Medya Grubu, üzerlerine fazla gidilince seçim öncesinde ciddi bir karşı çıkış planlamış... Hatta grubun sessiz sedasız iyi satan gazetesinin pala bıyıklı yayın yönetmeni patronuyla etraflıca bir mülakat da yapmış; patron o mülakatta sadece kendisini ve grubunun çizgisini savunmakla kalmamış, siyaset alanına giren başka konularda da sözler ve görüşler serdetmiş...

Sonuç?
KARARGAH MÜTALAASI SONUNDA MÜLAKAT YAYIMLANMADI

Yapılan karargâh mütalaası sonunda mülakatın yayımlanmasından vazgeçilmiş...
Bu bilgiyi kulağıma fısıldayan kaynağım, "Grubun amiral gemisinde durduk yerde çok eski bir olayın yalanlanması da karargâhta alınan bir başka karar; patron hiç değilse bu konunun açıklığa kavuşmasını isteyince, bu amaçla karargâh çalışmasına katılan yazarlardan birinin sütunu kullanıldı" dedi bana.

Bir seçim sonrası, hükümet kuruluş çalışmaları devam ederken, Başbakan Mesut Yılmaz grubun patronu Aydın Doğan'ı Çamlıca'daki evinde ziyaret etmiş, Cem Uzan'ın gazetesi ve televizyonu, bu olayı, "Başbakan'ı pijamayla karşıladı" diye sunmuştu.

O gün bugündür, Aydın Bey, "Pijamayla değil, blucinle karşıladım ve uğurladım" diyor, ama nafile...

Fotoğraftan üzerindekinin blucin olduğu belli. Aydın Bey konuklarını nasıl karşılayacağını bilecek nezakettedir.

İyi de, çoktan unutulmuş bu olayı bugün neden hatırlatırlar ki?