Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, gazetecilerle yaptığı sohbet toplantısında, ABD Ticaret Temsilcisi Ron Kirk ile görüşmesine değinirken, ABD tarafının, Sağlık Bakanlığının ilaç konusunda GMP uygulamasına yönelik bazı sıkıntıları dile getirdiğini söyledi. Kendisinin de bu sorunun "ilacının", ABD ve Türkiye tarafının karşılıklı "tanıma anlaşması" imzalaması olduğunu dile getirdiğini ifade eden Çağlayan, sadece Türkiye'nin değil ABD ile AB üyesi ülkelerin de kendi vatandaşlarının güvenliğini sağlamak için bu uygulamaya gittiğini hatırlattı.

Bakan Çağlayan, çeşitli ülkelerle üretim, inşaat veya normal ihracata tabi mallar konusunda tanıma anlaşmaları yaptıklarını belirterek, "GMP ile ilgili tanıma anlaşmasında da konuyla ilgili spesifik değerler belli olsun, bu konuda istenen belgelerin değerlerinin ne olduğu tespit edilsin. Bu yapıldıktan sonra
buna aykırı beyanda bulunan artık bunun ceremesine katlanmak zorunda kalacaktır" dedi.

Çağlayan, Türkiye'nin bu uygulamayı AB istediği için yaptığı yönünde yargıda bulunulduğunu ifade ederek, "Türkiye AB'ye girsin veya girmesin, biz bunları insanımız, insanımızın insanca yaşaması ve kaynaklarımızın heba olmaması için yapıyoruz" ifadesini kullandı.

-İŞ PROGRAMININ TAKVİMİ...-

Ticaret Temsilcisi Kirk ile yapılan görüşmede, karşılıklı yatırımların artırılması ve iki ülke iş adamlarının bir araya gelerek üçüncü ülkelerde birlikte iş yapması konusunu da gündeme getirdiklerini belirten Çağlayan, hazırladıkları iş programını ele aldıklarını bildirdi. Çağlayan, bu programa
göre, gelecek ay konuyla ilgili komisyonu toplayıp ABD tarafınca sunulan çalışmaya son şeklini vereceklerini ve ABD'ye göndereceklerini söyledi.

Gelecek ay İstanbul ve Ankara'da Ekonomik Ortaklık Konseyi, Temmuz'da da TİFA toplantısının yapılacağını anlatan Çağlayan, ardından Ekonomik ve Ticari Stratejik İşbirliği Çerçevesi Anlaşması kapsamında iş konseyinin karşılıklı
oluşturulacağını söyledi. Çağlayan, ABD tarafının, iş konseyi üyelerinin "iki ülkede ciddi anlamda yatırım yapanlar arasından, şahıslar bazında seçilmesini önerdiğini" kaydetti.

İş konseyi toplantısının da Ekim ayının bir veya ikinci haftasında, ertelenen Amerikan-Türk Konseyi (ATC) toplantısının ise 17 Ekim'de gerçekleşeceğini duyuran Çağlayan, ATC toplantısı için Washington'a geldiklerinde birinci çerçeve toplantısını yapacaklarını, ikinci toplantının da sonraki yıl Türkiye'de olacağını bildirdi.

-NAR VE SİYAH İNCİRDE 2,5 YILDIR SÜREN ARAŞTIRMA GÜNDEMDE...-

ABD Dışişleri Bakanlığı Ekonomiden Sorumlu Müsteşarı Robert Hormats ile de bir saate yakın görüştüğünü ifade eden Bakan Çağlayan, görüşmede, Hormats'ın "yenilenebilir enerji, turizm ve finans sektörlerinde Türkiye'nin fırsatlar sunduğu, bundan ABD firmalarının yararlanması gerektiği, Türkiye'nin bölgesel giriş kapısı olduğunun farkında olduklarını ve bunu en iyi şekilde değerlendirmek istediklerini" belirttiğini aktardı.

Kendisinin de nar ve siyah incirde ABD tarafından 2,5 yıldır sürdürülen incelemenin sonuçlandırılamamasını Türkiye'de sektöre izah etmekte zorlandıklarını anlattığını ifade eden Çağlayan, "Dünyanın en gelişmiş teknolojilerine sahip, en önemli AR-GE faaliyetlerinin yapıldığı ABD'de bizim nar
ve siyah incirde risk değerlendirmesi çalışmasının 2,5 yıldır bitirilememesi, ABD'nin şu andaki teknolojiyi yoğun kullanan ülke yapısıyla çok çelişiyor" ifadesini kullandı.

Bu ürünlerdeki araştırmanın "teknik engel" oluşturduğunu belirten Çağlayan, ABD tarafının konuyla süratle ilgileneceğini söylediğini kaydetti.

Çağlayan, görüşmede Türkiye'nin GDO uygulamasının da gündeme geldiğini belirterek, "Amerikalılar, özellikle Türkiye'ye yem bitkisi başta olmak üzere tarım ihracatında bizim GDO'yu çıkarmamıza pek taraf olmadılar. İhracatlarının etkileneceğini ifade ettiler" dedi. Çağlayan, eleştirilere rağmen, Türk halkının
sağlığını düşünmek zorunda olduklarını kaydetti.

-TÜRKİYE'NİN ELEŞTİRİLERİ...-

Devlet Bakanı Çağlayan, ABD yetkilileriyle yapılan görüşmelerde Türkiye'nin ne tür eleştiriler gündeme getirdiğine yönelik soru üzerine, şunları kaydetti:
"Tarım ürünleri başta olmak üzere, siyah incir ve nar gibi bazı ürünlere konulan teknik engeller. Ticaret hacmimizin son derece düşük ve gerçek dostluğumuzu yansıtmaktan çok uzak olduğunu, bu çerçevede ABD ile aramızdaki ticaret dengesinde Türkiye aleyhine bir durumun ortaya çıktığını ve bunu
artırmanın yollarını iyi tespit etmemiz gerektiğini ifade ettik.

Özellikle bizim demir-çelik ürünlerimize, yani kutu profil ve yuvarlak boru profile ve makarnaya uzun yıllardır ABD tarafının uygulamış olduğu hem anti-damping hem telafi edici vergi uygulaması var. 'Artık bunu sonlandırın' dedik. Hakikaten bunun izahında zorlanıyoruz. Gerek kutu profil gerek boru profilin ABD'ye girişinde bu vergiler nedeniyle fiyatı yükseliyor, bu kez diğer ülkelerle rekabet etme imkanı bulamıyorsunuz."

-ABD'NİN ÖNEMLİ FİRMALARINDAN TÜRKİYE'DE YATIRIM PLANLARI...-

Gün içinde lobi işi yapmak isteyen iki firmayla görüştüklerini ve
tekliflerini aldıklarını belirten Çağlayan, ABD'nin önemli firmalarıyla da temaslarda bulunduklarını dile getirdi.

Bu firmalara ilişkin bilgi veren Çağlayan, Coca-Cola'nın Başkanı Muhtar Kent'i kabulünün ardından, Ford firmasının Kurumsal İlişkiler Başkan Yardımcısı Ziad Ojakli başkanlığındaki heyetle görüştüklerini söyledi.

Firmanın "Türkiye'de yeni fabrika açmak isteyip istemediğine" yönelik soru üzerine Çağlayan, "Evet, otomobil sektöründe Türkiye'yi ciddi şekilde gündemlerine almışlar. Bu konuda benimle sürekli temasta olacaklarını ve Türkiye'ye yatırımı ciddi olarak değerlendirdiklerini ifade ettiler. Yani üretim yatırımı anlamında önemli projeleri var" dedi.

Bakan Çağlayan, Türkiye'nin Kafkasya, Orta Doğu ve Afrika coğrafyasındaki etkilerinden yararlanmak istediklerini belirten Ford yetkililerine, "ellerini çabuk tutmaları" tavsiyesinde bulunduklarını söyledi.

İlaç sektöründe, dünyanın büyük firmalarından biri olan ve ilaç üretimi ile AR-GE üzerinde çalışan AM-GEN firmasıyla da görüştüklerini belirten Çağlayan, firmayla Türkiye'deki yatırımlar konusunda görüş alışverişinde bulunduklarını anlattı.

Çağlayan, yatırım konusunda 8 ülke arasından seçim yapacak firmaya Türkiye'ye yatırımın avantajlarından bahsettiklerini ifade ederek, "Bu firma bio-teknoloji konusunda yatırım yapacak ve bu konuda Türkiye kendilerine çok cazip geliyor" diye konuştu. Çağlayan, firmayla Türkiye'de tekrar görüşecekleri kaydetti.

-"BOEING, İŞ KONSEYİNDE GÖREV ALMAK İSTİYOR"-

Boeing firması yetkililerinin, görüşmede, Türkiye'ye daha fazla uçak verme isteğini dile getirdiklerini aktaran Bakan Çağlayan, kendilerinin de firmanın Türkiye'ye katkısının ne olacağını sorduğunu söyledi.

Çağlayan, "Parça ve aksamların ne kadarını Türkiye'de yaptıracaklarını gözden geçirmelerinin faydalı olduğunu söyledim. Türkiye'de gerek helikopter, gerek uçak konusunda da ciddi sanayi oluşmuş vaziyette. Bu çerçevede 'Boeing
olarak Türkiye'den şu miktarda mal alımı yapacağım, şu sektörlerle, şu konuları gözden geçireceğim' gibi ifadelerinin bulunması halinde bunları gözden geçirebileceğimizi ifade ettim. Konuyla ilgili çalışacaklarını belirttiler" dedi.

Çağlayan, Boeing firmasının, oluşturulacak iş konseyinde de görev almak istediğini bildirdi.

Devlet Bakanı Çağlayan, ABD'nin önde gelen ilaç sanayicilerinin temsilcisi olan PhRMA ile görüşmelerinde de heyetin, GMP uygulamasına yönelik sıkıntılarını anlattığını belirterek, "Bu konu herhangi bir firma veya ülkeye karşı değil. Bütün ülkelerin yaptığı gibi biz de bu tedbirleri aldığımızı kendilerine ifade ettik" diye konuştu.

Zafer Çağlayan, Türk-Amerikan Dernekleri Asamblesi (ATAA) ve Türk-Amerikan Ticaret Odası (TACCI) ile görüştüklerini, Türk-Amerikan Koalisyonu'nun (TCA) kendilerine proje sunduğunu sözlerine ekledi.