METEHAN DEMİR/HÜRRİYET

Biz de Fransız halkına saygımızdan tamam dedik” dediler. Sarkozy, Cumhurbaşkanı Gül’le görüşmesinde Türkiye’nin AB ile müzakere sürecine destek verdiklerini ancak tam üyelik için taahhütleri olmadığını belirtti. Bunun üzerine Cumhurbaşkanı Gül de tepki göstererek, “Beklentimiz ahde vefa çerçevesinde bize verilen sözlerin arkasında durulmasıdır” diye konuştu.
 Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy’nin Ankara ziyareti beklenenden de gergin geçti. 6 saatlik kritik ziyaret sonrası Çankaya Köşkü kaynakları bizzat “sancılı” tanımladıkları ziyaret için, “Gerekeni diplomatik dille ifade ettik ama kendisi geldi. Israrı üzerine bu ziyaretini biz de Fransız halkına saygımızdan kabul etmek durumunda kaldık” değerlendirmesinde bulundu. Görüşmeler, “Biz birbirimizi ikna edemeyeceğiz” sözü ile bitti. Kaynaklar, “Bu dönemde bu mesajlarımıza rağmen gelmesini istemediğimizi, bu kısalıkta değil de daha geniş ve kapsamlı olması gerektiğini bizzat ilettik, ama ısrarını sürdürdü. Ama geniş bir çerçevede olmasa da bu gezi bizim isteklerimiz doğrultusunda gerçekleşti” dediler.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile Çankaya Köşkü’nde 35 dakika başbaşa görüşen ve sonra da heyetlerle görüşmelere katılan Sarkozy’nin gezisi hakkında Köşk kaynakları gündeme damgasını vuracak şu bilgileri verdi: “Gül, Sarkozy’ye Türkiye’nin AB üyeliğiyle ilgili olumsuz tavrı hakkında net tavır koydu. ‘Türkiye büyük ülke, kamuoyumuzda AB üyeliğiyle ilgili oyun oynanıyor diye düşünülüyor. İmzalar boşa mı’ atılıyor diye soruluyor. Açıkçası ben de böyle düşünüyorum’ diye açıkça endişelerini dile getirdi.”

Gül, Sarkozy’ye şu yönde mesajlar da iletti:

“19 yıldır Fransa’dan Türkiye’ye lider seviyesinde bir ziyaret olmamasından dolayı rahatsızız. Ancak, size rağmen AB tam üyeliği yolunda yürümeye kararlıyız. Bu hedefe de ergeç varacağız. Türk Fransa ilişkilerinin 500 yıllık bir geçmişi var. Kimi zaman güçlü, kimi zaman şimdiki gibi zor ve zayıf dönemler olur, ama bu geçicidir. Ortadoğu sürecinde AB’nin değerleri olan demokrasi konularında halkların asıl ilham kaynağı AB değil, Türkiye’dir. AB’nin asıl işini biz yapıyoruz.” Sarkozy bunun üzerine ise, “Bu coğrafyada Türkiye’nin oynadığı rolün bilincindeyiz. Bu alanda işbirliğine de hazırız” yanıtını verdi.
Sarkozy bu tepkiler üzerine şu açıklamaları yaptı:

“Ben AB üyeliğinizle ilgili gerçek cümleleri yüzünüze söylüyorum, diğerleri söyleyemiyor. Benim tavrım daha değerlidir. Aslında müzakereleri de durdurmadım. Zira iki başlık bizim dönemimizde açıldı. Fransa ve Alman halkı bugün referandum olsa Türkiye’nin AB üyeliğine hayır diyecek. Türkiye’ye gelmemiş olmamın sorumluğu 2007 öncesinde başkasına, sonrasında bana ait.”

Fransa lideri Türkiye’ye daha geniş bir ziyaret için gelme sözü verdi. Ancak bunun için programa istanbul ve Kapadokya’nın da dahil edilmesi ricasını eklemesi gülüşmelere yol açtı.

Türkiye’nin nükleer santral ihalelerinden pay kapmaya çalışan Fransa’nın lideri Sarkozy mevcut AB tavrına ve gergin ortama rağmen konuyu nükleere de taşımaktan kaçınmadı ve “Bizde 64 nükleer santral var. En güvenlileri bizde. Sınırsız işbirliğine hazırız” dedi.

Cumhurbaşkanı Gül’ün buna yanıtı ise çok net oldu: “Biz Fransa’yla işbirliğine öncesinde de hazırız dedik ama malum sorunlar nedeniyle Rusya ile işbirliği yaptık. Japonya ile de görüşüyoruz. AB üyeliği bağlamında yaşadığımız bu temel görüş ayrılığı ve karşıtlığınız nedeniyle ilişkiler gölgeleniyor. Fransa’nın tutumunda değişiklik olursa o zaman her alanda ilişkiler değişir. Bir taraftan enerji alanında işbirliği teklif ediyorsunuz ama AB müzakerelerinde enerji faslını bile açamıyoruz.”
Avrupa’da ve Fransa’da ırkçılığa ve ayrımcılığa da dikkat çeken Gül, bu konuda gereken hasssiyetin gösterilmesini istedi. Nazi döneminde yüzde 5 olan antisemitizmin sonrasında nasıl bir sonuca ulaştığına işaret etti.

Yemeklere hayranlığını dile getiren Sarkozy tatlıları görünce Abdullah Gül’e bakarak, “Ben sizin kadar ince kalmak istiyorum o nedenle yemeyeceğim” deyince, Gül, “Ben de uzak duruyorum ama siz yersiniz diye yedim” dedi. Bunun üzerine Sarkozy tatlıyı yedi.
26 ŞUBAT 2011/HÜRRİYET