Sivil bir toplantıda saygı duruşunun yapılmasını uygun görmeyen Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Bülent Arınç, buna Yaşlılar Haftası nedeniyle dün Ümitköy Huzurevi'ne yaptığı ziyareti örnek göstererek, "Bir bayan çıktı 'Hepinizi saygı duruşuna davet ediyorum' dedi. Hoppala. Yarısı ayağa kalkamayacak durumda. Ben kalktım da yanımdaki ne yapacağını bilemiyor. Elinden tutup kaldırsam bir türlü. Kıpkırmızı oldum yani asabım bozuldu. Bu neye benziyor biliyor musunuz? Huzurevine gitmişler de sazlı müzikli onları eğlendirmek için. Adam önce ne çalarak başlıyor biliyor musunuz? 'Yolun sonu görünüyor, yolun sonu görünüyor..' Olacak şey mi bu" diye konuştu.
466. Uluslararası Mesir Festivali'ne katılmak üzere memleketi Manisa'ya gelen TBMM Başkanı Bülent Arınç, Manisa Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) tarafından düzenlenen 'KOBİ Finansmanı, Destekler ve Krediler' konulu toplantıya katıldı.
Vali Vekili Turan Eren, Belediye Başkanı Bülent Kar, TOBB Başkan Yardımcısı ve MTSO Başkanı Bülent Koşmaz, KOBİ sahipleri ve yetkileri ile bankacıların katıldığı toplantıda konuşan TBMM Başkanı Bülent Arınç, "KOBİ'lerin Türkiye'de sayılarının 3.5 milyon hatta bunun biraz daha üstünde olduğunu biliyorum. KOBİ'ler ülkemizin kronik sorunları olan işsizliğin çözümüne de bir ilaç durumundadır. Nitekim ülke ekonomisine yüzde 36 civarında katma değer üreten KOBİ'ler istihdamın yaklaşık yüzde 60'ını karşılamaktadır. Bugün ekonomide ve siyasette yaşanan istikrarın KOBİ'leri de olumlu yönde etkilediğini, geleceğe ait ümitlerini arttırdığını söyleyebiliriz." dedi.
Dünyanın her yerinde Türk yatırımcıların yeni iş sahaları, yeni imkanlar meydana getirmeye çalıştıklarını ve Türkiye'nin sadece kendi bölgesinin sorunlarını çözecek güçlü bir devlet olarak değil, Dünya barışına ve huzuruna katkıda bulunacak bir devlet olma yolunda misyon sahibi ülke olarak da görüldüğünü kaydeden Arınç, "Artık kabuğunu kırmış, çatlatmış, zincirlerini kırmış bir Türkiye, dış politikada önemli bir ülke, söz sahibi bir ülke, sözüne dikkat edilen bir ülke, itibarı olan bir ülke konumuna geldi ki, ben bunun için Allah'a hamd ediyorum. Kendi ülkemi böyle görmek istiyorum. Kendi içimizdeki hayali sorunları büyütme kaygısında olan çevrelere de insaf ediyorum. Konuşmalarına hep krizle başlayıp krizle bitirmeye çalışan çevrelere 'Yapmayın, bu ülkeye yazık etmeyin' diyorum. Bu ülke çok şükür artık geçmişte yaşadığı insanımı gözyaşlarına boğan krizlerden kurtulmuş, ayakları üstünde güçlenen ve kendi çevresiyle değil bütün dünyadaki büyüklüğüyle kendini göstermeye çalışan bir ülke olmuştur." diye konuştu.
ÇOK ŞEKİLCİ VE KURALCI BİR TOPLUM OLDUK
Türkiye'de bazı şeylerin kabuğunu kırılamadığını ifade eden Arınç, "Çok şekilci kuralcı olmuşuz. Bize bir gelenek yerleşmiş, kimse bunun doğru mu yanlış mı olduğuna bakmıyor." diyerek, saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın ne tür toplantılarda uygulanması gerektiği konusunda ilginç açıklamalarda bulundu.
Arınç, "Bir bayan sunucu veya bir erkek sunucu toplantının başında kürsüye geliyor. 'Toplantı programını arz ediyorum. Önce saygı duruşu, arkasından İstiklal Marşı, filan kişilerin konuşmaları, ondan sonra plaket takdimi, ikram ve kapanış. Arz ederim' diye güçlü bir şekilde arzlarını yapıyorlar. Bir defa sivil bir toplantıda 'Arz ederim' ne manaya gelir, uzun yıllardır düşünüyorum, bir türlü çözemiyorum. Ama bu her defasında yapılır. Bunu yapmanın bir yeri olabilir. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nı bir kahramanlık gününde, bir bayram gününde, bir anma gününde yapabilirsiniz ama bilimsel bir toplantının başlangıcında saygı duruşu 'Acaba doğru mudur' diye.. Kalıpları biraz zorlamak lazım. Ben zorluyorum, bazılarının hoşuna gitmiyor ama aklım bunu gerektiriyor ve doğru olduğunu dün gördüm." dedi.
Konuya dün Ümitköy Huzurevi'ne yaptığı ziyarette başına gelenleri örnek göstererek devam eden Arınç, "Ümitköy'de huzurevindeki yaşlılarımızı ziyaret ettik. Orada oturduk, bir bayan çıktı 'Hepinizi saygı duruşuna davet ediyorum' dedi. Hoppala. Yarısı ayağa kalkamayacak, içlerinden 3'te biri de yani afedersiniz bunama hali içinde, demanseli halinde. O durumda şimdi ben kalktım da yanımdaki ne yapacağını bilemiyor. Elinden tutup kaldırsam bir türlü. Yav sen ne yapırsun kardeşim? Bunun yeri mi burası? Hangi saygı duruşundan bahsediyorsun sen? Biz bunların elini öpmeye geldik. Bu insanlar oturduğu yerden kalkamıyor. Kıpkırmızı oldum yani asabım bozuldu. Bu neye benziyor biliyor musunuz? Huzurevine gitmişler de sazlı müzikli onları eğlendirmek için. Adam önce ne çalarak başlıyor biliyor musunuz? 'Yolun sonu görünüyor, yolun sonu görünüyor..' Olacak şey mi bu. Aynen böyle. Onlar eğlendirdiğini zannediyor ama hepsi şapır şapır ağlıyor. Bu saçmalıklardan vazgeçmek lazım." diye konuştu. Arınç'ın konuyu anlatırken verdiği ilginç örnek ve komik üslubu salandakileri gülme krizine soktu.
Arınç'ın konuşmasının ardından ayakta alkışlandı. Toplantıda daha sonra katılımcılar, KOBİ Finansmanı, Destekler ve Krediler' konularında bankacılar ve uzmanlar tarafından bilgilendirildiler.
(Haber7)