Katıldığı bir TV programında ‘’Namazdan çıkıp adam dövüyorduk, sopalarımızın üzerinde 'Allah rızası için vur' yazıyordu’’ diyen Zaman Gazetesi yazarı Hüseyin Gülerce’nin, TBMM Darbeleri Araştırma Komisyonunda da ilginç açıklamalar yaptığı ortaya çıktı.

Komisyon raporuna eklenen tutanaklara göre 15 Ekim 2012 günü TBMM’de ifade veren Gülerce, 1950 doğumlu olduğunu belirterek, ‘’Kuleli Askerî  Lisesinin yazılı sınavını 3’üncülükle kazanmama rağmen, boyum kısa olduğu için kaldım. Espri olarak söylüyorum yaşıtlarım da, Sayın Genelkurmay Başkanı da 1950 doğumlu’’ dedi. Edirne Öğretmen Okulu ve 1967’de de İstanbul Yüksek Öğretmen Okulunda okuduğunu belirten Gülerce şunları söyledi:

ÇAPA’YI İŞGAL ETTİK:  Çapa Yüksek Öğretmen Okulu Dev-Genç’in kalesiymiş.  Bir arkadaş “Allah yoktur.” deyince ona müdahale ettim. Fikrî münakaşalar taşlı sopalı kavgalara ve silahlı çatışmaya dönüştü. Biz çatışırken, birbirimizi taşlı, sopalı, zincirli, sonra silahlı vurup öldürürken devlet yoktu. Mücadeleciler olarak Çapa’yı işgal ettik, 6ı ay solcuları sokmadık. Onlar da misilleme olarak Fen Fakültesi ve Edebiyat Fakültesini işgal ettiler. Belimde sopayla fakülteye gittim, geldim. Eminönü’nde Yeniden Millî Mücadele dergisi satışında nutuk atarken 30 kişi sopalarla kolluyordu bizi..

ÜÇ YILDA MÜDÜR OLDUM: 1977’de Yalova Lisesinde fizik öğretmeniyken, okul idaresi sol görüşlüydü. Derselerde en önde oturan öğrenci Mao’nun kitaplarını önüme koyuyor, gıcık vermek istiyor. AP hükümeti kuruldu, üç senelik öğretmenken Yalova Lisesine müdür oldum. 12 Eylül oldu, 13 Eylül’de de görevden aldılar. 1983’te Anavatan Partisinden milletvekili adayı oldum. Çankırı’dan aday yapacaklardı kabul etmedim. İstanbul’u istedim seçilemedik. Çankırı 3-0 çıkardı.

KADDAFİ’YE YUMRUK: Erbakan’ın Libya ziyaretinde ben de vardım. Türkiye Cumhuriyeti Başbakanını rencide edecek şekilde planlı hazırlanmış bir şeydi. Çölde kurulan bir çadır. Katlanabilir sandalyelerden konmuş, yer toprak. Kaddafi’nin konuşmasında yazılanlardan daha ağır bir hakaret vardı. Ben orada gazeteciliği unutup eski Mücadelecilik kavgacılığıyla içimden o anda bir his geçti:  Git, bir tane yumruk çak bu adama! Yani o kadar rencide edici, ağır laflardı. Refahyol hükümetini düşürmek için düğmeye basılan yer, Kaddafi'nin çadırıdır. Ondan sonra Türk toplumunu, kamuoyunu medyanın etkilemesi çok hızlı artmıştır.

TUNCAY GÜNEY İLE GÖRÜŞTÜM:  1996’da Zaman’ın Genel Müdürüyken bir arkadaşın odasına gelmiş, ben de gittim. Çok havalı bir çocuktu yani yaşına göre birisinde rastlanmayacak kadar, sanki rütbeli birisi gibi, yani öyle konuşuyor,’Veli Küçük Paşamla birlikte çalışıyoruz’ dedi. Ben de derin devletin karakteri pek oturmamış adamlarla çalıştığını söyledim. O da ‘Tabii öyle olacak yani o tür adamlar, omzunuza konmuş sinek gibi, bir tane fiske vurursun gider yani kimle çalışılacak ki? Türkiye’de olan biteni biz yönetiyoruz’ havasında konuşmaydı. Normal birisi olarak görmedim. O yaşta bir gencin böyle uçması, yükseklerden laflar söylemesi rahatsız edici bir şey yani. Gitmiş, Haham olduğu söyleniyor, neyi konuşacaksınız yani onunla?

Kaynak : http://www.gazeteport.com.tr/haber/119321/sopali-yazar-kaddafiyi-de-dovecekmis#ixzz2Dh80qzit